16 Kasım 2025, Pazar
21.8 C
Lefkoşa
Kıbrıs iktibasPınar TaşTımarhane günlüğü - Pınar Taş

Tımarhane günlüğü – Pınar Taş

Tımarhanede bugün tören var. Bayrak yine ütülü, akıl yine buruşuk.Ekranda Ersin konuşuyor. Cümleler yarım kalıyor, kelimeler yutuluyor, anlam kayboluyor ama ses tonu kendinden çok emin. Kelimeler değil, özgüven konuşuyor burada. Biz anlamaya çalışıyoruz; dil bilgisi, bağlaç, özne-yüklem ilişkisi derken, zihnim jimnastik salonuna dönüyor. Bİz ekran başında kelimelerin otopsisini yapıyoruz…İbiş gibi bir adam ama nedense herkes ciddi ciddi not alıyor…

Başbakan sahneye çıkmış; “Ne mutlu Türküm diyene!” diye bağırıyor, sanki kimlik değil, kas zarı şişiriyor. Sesinden milliyet değil, ego yükseliyor. Cümle kurmak yerine, hamaset presine girmiş bir megafon gibi konuşuyor….

Biraz aşağı kaydırıyorum. Dullar Derneği Başkanı canlı yayında: alnında ideolojik ter. “Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!” diye höykürüyor. Her harfi testosteron, her nefesi patriarka kokuyor. Sanki ülkeyi değil, kendi libidosunu kurtarıyor. Mart gelmedi ama bahar sanrısı erken çökmüş belli ki.

Facebook yorumlarında herkes vecd hâlinde:

🇹🇷❤️🇹🇷

“Adam gibi adam!”

“Vatan sana emanet başkanım!”

Bir an kendimi dijital bir mehter takımının ortasında hissediyorum.. Ritim aynı, akıl hala askerde…

Bir sonraki paylaşımda Adıyamanlılar Günü var.Halayla ekonomi canlandırılıyor,davulla diplomasi kuruluyor, destan dediğin artık 1080p yayında.Ülke ahvali deliloy deliloy destane gerçekten…Kürt olarak kenardan izliyorum. Bazen dışarıda kalmak, deliliğe içeriden katılmaktan daha güvenli.

Tımarhanede bugün hava milli, zihinler nemli. Her cümle “biz” diye başlayıp, “siz” diye bitiyor. Kendini birliğe adayan kalabalık,

aslında toplu yalnızlığın en coşkulu halinde.

Ekranı kapatıyorum. Sessizlik bir süreliğine aklıma iyi geliyor. Ama sonra fark ediyorum,

Bu ülkede delilik artık bir ruh hali değil, devlet politikası….

Diğer yazıları

Noel Baba’nın Sessizliği: Teyfur ve Hafızanın Direnişi – Pınar Taş

Çocukken Bulanık sokaklarında gördüğüm siyah paltolu adam, sırtında beyaz...

Redd-i Miras, kırığın soykütüğü – Pınar Taş

İnsan, yalnızca doğduğu yerin değil, yarım kalmış cümlelerin de...

Vasatın muteberliği – Pınar Taş

Ada artık bir harita üzerindeki toprak parçası değil, koskocaman...

Apê Musa’nın Ardından – Pınar Taş

Bir halkın dili yasaklandığında, suskunluk değil direniş doğar. Bir...

Çocuğun çantası ve devletsizliğin gölgesinde yükselen cemaatler – Pınar Taş

Okullar açılıyor. Raflar çocuk ayakkabıları ve çantalarıyla dolup taşarken,...
4,157BeğenenlerBeğen
946TakipçilerTakip Et
4,081TakipçilerTakip Et
732AboneAbone Ol

Son eklenenler

Dünün Güneşiynan Gurudurug Çamaşırlarmızı! – Halil Karapaşaoğlu

Yamır damlacıglarnın içine sıkışır garannıg… Garamuza olur gög… İşgillenir yüreyim…Diynemeyi övrenemedim...

Istrancaların kalbine nükleer santral – Özgür Gürbüz

Kırklareli’nde yapılmak istenen nükleer santralın sır gibi saklanan yeri...

İklim ve çocuk hakları – Serdar M. Değirmencioğlu

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Konferansı, resmi kısaltmasıyla COP30, Brezilya’nın Belém...

Donald’a karşı Zohran: Somut söylem ve taban örgütlenmesinin gücü – Yonca Özdemir

Zohran Mamdani’nin New York belediye başkanlığına uzanan hikâyesi, Amerikan siyasetinde uzun...

Barcelona acı vatan – Kıvanç Eliaçık

Barcelona Stadyumu’nun önünde toplanan kalabalık “İşte bir sabah… Uyandığımda”...

Onbeş Kasım yakın tarih kısa dolaşımı – Özkan Yıkıcı

Onbeş kasımın artık son saatine geldim. Aklımda hep bir...

Yeniden bir Onbeş Kasıma ulaşırken – Özkan Yıkıcı

Genelde şu gerçek hep ister yanlış ister doru yapılsa...

Canlı yayın