16 Kasım 2025, Pazar
21.8 C
Lefkoşa
iktibasYücel ÖzdemirTrump’ın ‘7 ayda 7 savaşı bitirdim’ yalanı - Yücel Özdemir

Trump’ın ‘7 ayda 7 savaşı bitirdim’ yalanı – Yücel Özdemir

Orjinal yazının kaynağıevrensel.net

Trump’ın BM kürsüsünden “Ben bitirdim” dediği savaşların gerçekten Trump tarafından mı sona erdirildiği hatta savaşların gerçekten sona erip ermediği tartışmalı

ABD Başkanı Donald Trump, salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yaptığı konuşmada bir kez daha kendisini dünyaya “barış elçisi” olarak takdim etti. Buna dayanak olarak da son yedi ayda yedi savaşı bitirmesini gösterdi. Trump, 18 Ağustos’ta Avrupalı liderlerle Beyaz Saray’da yaptığı görüşme sırasında da yedi savaşı bitirdiğini ileri sürmüştü. Ancak Trump’ın “Ben bitirdim” dediği savaşların gerçekten Trump tarafından mı sona erdirildiği hatta savaşların gerçekten sona erip ermediği tartışmalı.

Trump’ın kastettiği savaşlar şunlar:

Kamboçya-Tayland, Kosova-Sırbistan, Kongo-Ruanda, Pakistan-Hindistan, İsrail-İran, Mısır-Etiyopya ve Ermenistan-Azerbaycan.

Şimdi sırasıyla sözü edilen savaşları ve Trump’ın bunları bitirip bitirmediğine daha yakından bakalım.

Hindistan-Pakistan gerilimi

Asya’nın iki büyük nükleer gücü Hindistan ve Pakistan arasında zaman zaman özellikle Keşmir sorunu üzerinden, tam bir savaş hali olmasa da, gerilim artıyor. Mayıs başında yeniden şiddet olayları patlak verdi. Bu kez de tartışmalı Keşmir bölgesinin Hindistan kontrolündeki kısmında meydana gelen bir terör saldırısı, çatışmayı tetikledi. Top atışları, hava saldırıları ve sınır çatışmaları başladı. 10 Mayıs’ta ateşkes ilan edildi.

Trump da her iki ülkeye çatışmalara son verme çağrısında bulundu. Trump daha sonra çatışmaların kısa bir zaman içinde durmasını kendi çağrısına bağladı. Pakistan, Trump’ı ara buluculuk rolü için Nobel Barış Ödülüne aday göstereceğini açıkladı. Hindistan ise ABD’nin ara buluculuk yaptığını reddetti. Söz konusu dönemde Başbakan Narendra Modi ile Trump arasında bir görüşme olmadı. Dolayısıyla Trump’ın savaşı bitirdiğine dair iddiası tartışmalı.

Kosova-Sırbistan savaşı

Kosova Savaşı, Yugoslavya’nın dağılma sürecinin adeta finali oldu. Savaş, Kosova’nın fiilen Sırbistan’dan ayrılmasıyla ve nihayetinde bağımsızlık ilanıyla sonuçlanmıştı. Ancak bölgede gerilim hep sürdü. 2022’den bu yana, nüfusun çoğunluğunu Sırpların oluşturduğu Kuzey Kosova üzerinde anlaşmazlık yaşanıyor. Eylül 2023’te Sırp paramiliter güçleri Kosova’yı işgal etti ve az sayıda Kosovalı güvenlik gücünü öldürdü. ABD Sırp birliklerinin sınır yakınlarında dikkat çekici bir şekilde yoğunlaşmasından şikayetçi oldu. Sırbistan üzerindeki diplomatik baskı arttı ve NATO askeri varlığını artırdı. Sonraki aylarda durum tekrar sakinleşti. Buna rağmen geçtiğimiz haziran sonunda Trump, ortada yeni bir durum olmadığı halde Balkanlar’da bir savaşı önlediğini ilan etti. “Sırbistan ve Kosova birbirlerine girmek üzereydi, büyük bir savaş çıkabilirdi” dedi. Her iki ülkeye ticareti durdurmakla tehdit etti. ABD ile iyi ilişkiler kurmak isteyen Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, temmuz ortasında Trump’ın 2025 yılı başlarında bir tırmanmayı önlediğine dair “güvenilir bilgilere” sahip olduğunu açıkladı. Yani ortada olmayan bir savaşın bitirilmesinin payesini Trump’a verdi. Trump’ın olmayan Kosova-Sırbistan savşına dair yaptığı tek şey bir açıklama oldu.

İran-İsrail savaşı

Trump’ın “bitirdim” dediği ve ancak gerçekten en uzak açıklaması ise bu savaşa dair oldu. ABD’nin desteğiyle İran’a havadan saldırılar düzenleyen İsrail, savaşı durdurmak bir tarafa, yeni büyük savaşlara hazırlanıyor. 12 gün süren savaş boyunca Trump bir barış çağrısı yapmadı. Keza Trump liderliğindeki ABD de savaşa dahil oldu ve İran’ın nükleer tesislerine sığınak delici bombalarla saldırdı. Savaşın tarafı olan Trump’ın savaşı bitirdiğini ileri sürmesi hiçbir şekilde gerçek değil.

Azerbaycan-Ermenistan savaşı

Her iki ülke arasında İkinci Karabağ savaşı, Trump iktidardayken 2020’de yaşandı. 2023’te ise Azerbaycan, Türkiye’nin de desteğiyle Karabağ’ı tamamen ele geçirdi. Süreç ağustos 2025’te Beyaz Saray’da bir barış anlaşmasının imzalanmasıyla sonuçlandı. Bu görüşmede Zengezur Koridoru, “uluslararası barış ve refah için Trump rotası” (TRIPP) olarak değiştirildi ve ABD’ye koridoru 99 yıl boyunca işletme hakkı verildi. Trump, iki yıldır bitmiş bir savaşın altına atılan imzalar sayesinde “barış elçisi” payesini kendisine biçiyor. Ortada süren bir savaş olmadığı gibi, Ermenistan’ın büyük tavizler vererek Batı’ya yanaşma çabası var. Bu sayede Trump stratejik öneme sahip Zengezur Koridoru’na kendi adını verdi.

Mısır-Etiyopya savaşı

9 Eylül 2025’te, Etiyopya, yaklaşık 14 yıllık bir inşa sürecinin ardından Büyük Etiyopya Rönesans Barajının (GERD) resmi açılışını gerçekleştirdi. Nil’in sularına neredeyse tamamen bağımlı olan ve 100 milyondan fazla nüfusu bulunan Mısır, barajın kendi su payını azaltacağından endişe ediyor. Baraj üzerinden Mısır ve Etiyopya arasındaki gerilim Trump’ın birinci başkanlık döneminde konu olmuştu. Trump yönetimindeki ABD 2019’dan itibaren ara buluculuk rolünü üstlendi ve üçlü bir müzakere çözümü arandı, ancak başarısızlıkla sonuçlandı. Ortada ne çatışma ne de savaş olduğu halde Trump’ın bu durumu bitirdiği savaşlar arasında sayması gerçekten de ilginç. Ortada olmayan bir savaşı bitirme hayali dolaşıyor.

Kamboçya-Tayland savaşı

Kamboçya-Tayland savaşı asıl olarak 1975-1979 yılları arasında, Kızıl Kmer yönetimindeki Kamboçya ile Tayland arasında yaşandı. Özellikle Preah Vihear Tapınağı çevresindeki sınırlar belirsizdi. Uluslararası Adalet Divanı 1962’de tapınağın Kamboçya’ya ait olduğuna hükmetmişti. Aralık 1978’de savaşa Vietnam da dahil oldu. Ocak 1979’da başkent Phnom Penh ele geçirildi, Kızıl Kmer rejimi devrildi. Böylece Kamboçya-Tayland sınır çatışmaları da fiilen sona erdi.

2008-2011 yılları arasında Preah Vihear Tapınağı çevresinde yeniden bir sınır krizi patlak verdi. UNESCO’nun tapınağı Kamboçya’nın dünya mirası listesine almasından sonra tırmanan gerginlik, iki ülke arasında topçu ve küçük silahlı çatışmalara dönüştü. Olay yine Adalet Divanına taşındı ve 1962’de verilen karar teyit edildi. Temmuz 2025’te bir kez daha aynı bölgede aynı gerekçelerle çatışmalar yaşandı. Savaş potansiyelinin artması üzerine Trump taraflara derhal ve koşulsuz ateşkes çağrısında bulundu. Kamboçya Başbakanı Hun Manet, bu çağrıyı kabul ettiğini açıkladı. Trump’a ara buluculuğu için teşekkür etti. Tayland’ın geçici Başbakanı Phumtham Wechayachai de hükümetinin “Prensipte ateşkesi kabul ettiğini” söyledi. Ortada savaş yok, ancak yükselen bir gerilimin Trump’ın çağrısıyla bitirildiği söylenebilir.

Kongo-Ruanda savaşı

Arka planında 1990-1994 yılları arasında Hutu ve Tutsiler arasında yaşanan Ruanda iç savaşında, aralarında askerlerin de bulunduğu milyonlarca Hutu, komşu Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne (eski adıyla Zaire) kaçmış ve buradan Ruanda’ya savaş açmıştı. ABD, Kenya ve Angola’nın daha önceki girişimlerinin başarısız olmasının ardından 2025 yılının başında diplomatik ara buluculuk yapmaya başladı. Kongo Demokratik Cumhuriyeti Başkanı Félix Tshisekedi, ara buluculuk talebiyle ABD’yi aradı ve Trump’a bir ham madde anlaşması teklif etti.

Bunun üzerine ABD’nin desteğiyle Kongo ve Ruanda arasında Katar’da görüşmeler başladı. İki ülkenin Devlet Başkanları Tshisekedi ve Kagame, çatışmaların başlamasından bu yana ilk kez bir araya geldi. Taraflar çatışmayı durdurmakla kalmayıp sona erdirecek bir barış süreci başlatma konusunda anlaştı. Haziran ayı ortasında geçici bir barış anlaşması imzalandı. Bu barışı da Trump’ın hanesine yazmak mümkün.

Trump’ın her fırsatta andığı yedi “savaş”a baktığımızda sadece son ikisinin gerçekten Trump’ın ara buluculuk ve tehditleriyle bittiği söylenebilir. Diğer beşi ise ya olmayan ya bitmiş ya da çıkma potansiyeli olan savaşlardan ibaret. Bu nedenle “7 ayda 7 savaşı bitirdim” boş bir propagandan ibaret.

Diğer yazıları

Küresel ısınmanın sefası zenginlere, cefası halklara – Yücel Özdemir

Brezilya’nın Belem kentinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Konferansı...

Irkçı söylem, antifaşizm ve birlikte yaşam – Yücel Özdemir

Almanya bir haftadır Başbakan Friedrich Merz’in Potsdam’da katıldığı bir...

Avrupa’daki ‘siyasi krizler’ neyin habercisi? – Yücel Özdemir

Fransa’da haziran 2024’te yapılan erken genel seçimlerde mecliste salt...

7 Ekim’in ikinci yılında ‘çifte standart’ sürdü – Yücel Özdemir

7 Ekim 2023’te Hamas öncülüğündeki Filistinli silahlı grupların İsrail...

İki Almanya’nın birleşmesinin 35. yılında kaybeden ve kazananlar – Yücel Özdemir

Bugün, iki Almanya’nın yeniden birleşmesinin tam 35. yılı. İkinci Dünya...
4,158BeğenenlerBeğen
946TakipçilerTakip Et
4,081TakipçilerTakip Et
732AboneAbone Ol

Son eklenenler

Dünün Güneşiynan Gurudurug Çamaşırlarmızı! – Halil Karapaşaoğlu

Yamır damlacıglarnın içine sıkışır garannıg… Garamuza olur gög… İşgillenir yüreyim…Diynemeyi övrenemedim...

Istrancaların kalbine nükleer santral – Özgür Gürbüz

Kırklareli’nde yapılmak istenen nükleer santralın sır gibi saklanan yeri...

İklim ve çocuk hakları – Serdar M. Değirmencioğlu

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Konferansı, resmi kısaltmasıyla COP30, Brezilya’nın Belém...

Donald’a karşı Zohran: Somut söylem ve taban örgütlenmesinin gücü – Yonca Özdemir

Zohran Mamdani’nin New York belediye başkanlığına uzanan hikâyesi, Amerikan siyasetinde uzun...

Barcelona acı vatan – Kıvanç Eliaçık

Barcelona Stadyumu’nun önünde toplanan kalabalık “İşte bir sabah… Uyandığımda”...

Onbeş Kasım yakın tarih kısa dolaşımı – Özkan Yıkıcı

Onbeş kasımın artık son saatine geldim. Aklımda hep bir...

Yeniden bir Onbeş Kasıma ulaşırken – Özkan Yıkıcı

Genelde şu gerçek hep ister yanlış ister doru yapılsa...

Canlı yayın