21 Eylül Pazar günü, Uluslararası Barış Günü vesilesiyle Dayanışma Evi’ne gidenlerden biriydim. Daha kapıdan geçer geçmez tanıdık yüzlerle karşılaştım; okuldan, başka iki toplumlu etkinliklerden arkadaşlarım oradaydı. Uzun zamandır görmediklerimle kucaklaştım, vakit geçirdim. Hatta barış kampındaki eğitmenlerimden bazılarını da görünce, beraber geçirdiğimiz günleri hatırladım.
Etkinlik alanı çok renkli ve de doluydu. JA Achievement, Bicommunity, United Sports Cyprus, Home for Cooperation ve Hands Across the Divide gibi örgütler standlarını açmıştı. Bicommunity barışla ilgili küçük bir quiz düzenlediydi. Ama benim en çok dikkatimi çeken, “Hands Across the Divide – Sınırı Aşan Eller” adlı kadın örgütünün standı oldu. Orada Magda Zenon’la tanıştım. Duruşu, konuşması, tavırlarıyla tam gerçek bir Kıbrıslıydı. Onunla tanışmak beni mutlu etti. Üstelik standta Katie Klerides’in yazdığı iki dilli Başkanın Köpekleri kitabını da buldum, aldım ve okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Bir başka sürpriz ise emekli okul müdürü ve iki toplumlu koro üyelerinden Joulia Schiza’ydı. Onun barışa olan bağlılığından hiç kuşkum yok zaten. Lefkoşa turunu yine eğitmenim Marios Antoniou gerçekleştirdi; kuzeyi, güneyi ve ara bölgeyi gezdirerek şehri yeniden görünmesini sağladı katılımcılara. Çocuklar için sınırsız dondurma dağıtıldı, resim aktivitesinden sonra bu onları mutlu etti.
En çok görmek istediğim şeylerden biri de hobi olarak DJ’lik yapan sosyoloji öğretmenim Nevsu Erem’di. Ancak ben ayrıldıktan sonra geldiği için maalesef karşılaşamadık. Orada olup, onu dinleyerek ona destek olmayı çok isterdim…
Konferans salonunda ise bu yılın Teaching for Peace ödülleri sahiplerine takdim edildi. Yine de ayrıldıktan sonra da aklımın bir köşesinde bir soru takılıp kaldıydı. Biz orada “barış günü” kutlarken, Kıbrıs halen ortasından bölünmüş, dünyanın başka köşelerinde, özellikle Gazze’de insanlar ölmekte. Umarım bu her iki durumda en kısa sürede son bulur çünkü artık “yeter” noktasını aştık bile.
Bu yaptıklarımız ve yapmaya devam edeceğimiz bu küçük veya büyük şeylerin bir gün amacına ulaşması dileğiyle…



