Kuramların tanımları vardır. Bu tanımlama, yüzeysel yapısını oluşturur. Ancak yetmez: kuramların tanımından sonra,, anlamını geliştirme adına da içeriği doldurulur. Böylelikle kavram hem isim hem de içerik olarak tamamlanır gibi olur. Fakat, konu sosyoloji veya öteki sosyal bilim olunca salt içerik ve tanım değil öteki benzer kavramlarla birlikte değerlendirlir. Yaşamdaki karşılığı ile de konu tamamlanır. Örnek mi, konumuz olan seçimler. Seçimler siyasal kavram olarak anlamı malum. Fakat yaşamda uygulanırken başka kurumların da etkisinin önemi kaçınılmazdır. Bu nedenle bazen çıkara veya bilimselsizleşmenin sonucu saptırma da olur. Tıpkı seçim olayında olduğu gibi. Kimisi, seçimi abartarak sunar. Kimisi de hiçeleştirerek sanki bir aparatcasına kavratır. Seçim bazen saddıkla özdeşleştirilip adeta herşeğin ölçüsü yapılır. Seçimler yapılınca şekle ve koşula bakılmaksızın eşitdir demokrasi denir. Bazen de tam aksi seçimler öylesine daraltılır ki sonucu sıfır derecesine sokulur. Ama bu hiçeleşme kulanılmadan sanki seçim yapılınca demokrasi varmışçasına algılatılır.
Özellikle ikibinsekiz sonrası emperyalist çağda seçimlerin adeta anlamsızlaşma ve öteki güçler denkleminde daha aşağıya çekildiğine de tanık oluyoruz. Devlet biçimi, kuvetler ayrımı ile yaşam koşulları birliktelikte, seçimlerin ya daha da anlamsızlaşma veya abartılı beklenti esruman hale dek soktu. Fakat, öylesine anormalikler gelişti ki normal koşulların demokratik ortamdaki seçimler adeta söylediği zaman bile çoğuna hayal gibi gelme noktasına gelindi.
Yukardaki biraz uzun analizden sonra, hafta sonu yapılan iki değişik seçim ismindeki konuya bakacağız. Seçimin olma şekli ile algılatma tutumları, sanırım dünyanın nerelere çekildiğinin de bize acı dersi olmaktadıer. Tabi ki yakındaki saray seçimimizi de araya siz korsanız, çeşitleme daha zengin olacağı da kesin.
*****
Hafta sonu birçok çalkalanmadan sonra Suriyede seçimler yapıldı. Bakın bunu ben söylemiyorum. Dünya genel ana akım medyalarında boy gösteren birçok kesim anlatmaktadır. Demokrasi şöleni veya demokrasiğe geçiş imgeler bolca savrulur. Ama kimse seçimin yapılma şeklinden söz etmekten kaçınmanın nedenine dokunmuyor. Bir anlamda birçok çevre, seçimle birlikte yeni rejimin “meşruluğunun kazanılacağı” görüşlerini dahi vurguladı. Ama en ufak bilgilenme bizi başka kapıya yönlendirmektedir.
En basitiyle, seçim tüm ülkede yapılır. Halk sandığa girer. Kamovlaşın ilk önemli görsel durumu bu. Daha ileriye gitmeyecem. Çünkü, Suriyedeki bu kuralın dahi olmadığını net şekilde yakalarız. Daha ilk adımdan, Suriyenin birçok bölgesinde sandıkların kurulmadığını öğreniriz. Sandıkların kurulduğu yerlerde de halkın kendisi değil, atanan kişilerin oy kulandığı da belirtildi. Devam edecek olursak: parlemento seçimi deniliyor. Ama daha ilk adımdan vekilerin üçte birini bizat Elşara atayacak. Onun kontejanıdır. Yine geriye kalanları da yine Şaranın atacağı yedibin veya kimine göre altıbin delegenin seçeceği vekilerdir. Tam bir işkal Suriye emperyalist gerçekli yapılanışın adeta resmiyle karşı karşıyayız. Ama konu şu: Elşara darbeyle ve işkalci güçlerin desteği ile Şama girip koltuğa oturdu. Onu tahta getirenler ise ayni zamanda başına dolarlarla para koyup onu terörist ilan etiler. Öyle ki EElşara B.M. toplantısına gidip konuşurken, ayni zamanda ayni örgütün de terör listesinde olması gerçeği vardı. Tam bir Emperyalist gerçeklikle karşı karşıya geldik.
Ama batılı medya ne diyor: Suriyede seçimler yapıldı. Demokrasiye geçişte önemli adım. Demokrasi şöleni vardır. Zaten oy kulanacak sayı beliyken, sıkılmadan sandık başlarında kuyruk olduğu yalanı dahi atılıp tutuldu. Böyle bir seçimle de Suriyedeki cihatçı rejim meşruluk kazandığı devamını da eklemektedirler.
Kimse bazı bölgelerde delegeler dahi oy kulanmayıp sandık kurulmazken, işkal altı Suriye topraklarında sandık kurulmasının acayişplikliğini vurgulamadı. Hele Suriyedeki yabancı güçler hikayesi kitaba dahi konmadı. Örneğin şu andaki yeni rejimde Suriyeye dışardan taşınan cihatçılar koltuklara konuldu. Çeçen Uygur gibi uzaktan taşınıp ülkede rol aldırtılan kişiler yeni rejimin cihatçı bayrağının yönetimlerine geldi. Yandaşlama ile de inanılmaz komik anormal gelen atamalrla da Elşara yandaşlara da koltuk verildi.
Aslında Suriyede seçimler bukadar erken yapılmayacaktı. Ancak, oluşan zorunlu meşruluk durumu, birtürlü kabullenmede zorluk çekilmesi nedeniyle enazından algıda kurtarma adına basbaya seçim olmayan ve dar eksenli katılımlı, tercihli kişilerle seçim yapıldı. Tabi ki yukarda belirtiğim gibi, üçte birini direk atama ötekileri de atanan delegelerin seçtiği parlemento ile demokrasiye gidilmektedir. Aynen, terörist cihatçı eğitilerek krevat takılıp demorasi imajlı kural gibi. Meşruluk ile imaj kriterleriyle algı oluşturma seçimleri de Suriyede böyle yapıldı. Bunu sistem de hemen kabul ederek tastikledi.
****
Gelelim Gürcistana: Gürcistan zaten seneğe girerken, yine seçimler nedeniyle hala çalkantılar içindeydi. Cumafrtesi yapılan yerel seçimlerde ayni taplo yeniden sokakta kendini gösterdi. Bir anlamda parlemento seçimlerinde kaybeden muhalefet ille kazanan Gürcistan hayali parti yanlıları karşı karşıya geldiler. AB ise ta baştan mevcut yönetime direk tavır koydu. Üstelik şimdiki ynönetim AB üyesi olmak istemekteydi. Net olan AB ve Amerikaının Gürcistan politikası olaylarda önemli ateşleme rol aldığı da kesindir. Hafta sonu muhalefetin bir kısmı olaya seçim değil resmen saraya yürüyerek iktidarı alma hamlesini yaptı.
Konuyu daha iyi anlama adına bazı ek bilgiler vermek şart: SSCB dağılması sonrası oluşan Gürcistan, daha ilk günlerden beri ikili kısgaca alındı. Başta Apazya Gürcistan boyunduruğunu kabul etmeyerek hiçbir zaman Gürcistan yönetimine girmedi. İkinci halka da şu: batı daha SSCB dağılmadan yapılan Avrasya stratejisinde Ukrayna ve Gürcistan kanalıyla Rusyayı kuşatma planları vardı. Gürcistan devleti oluşunca da hemen konuyu ateşlediler. Birçok direk müdahaleler yapıldı. Öyle ki sonunda Osetya tutumu sonrasında Rusya ikibinsekizde müdahale edip Güney Osetyayı direk kendine bağladı.
Gürcistan hep çalkantılarla yaşadı. Nato tüm çabasıyla ülkeği üye yapak istedi AB de ayni çabadaydı. AB konusuna Gürcistan kesimleri fazla uzak değildi. Fakat AB klasik tutumuyla kendi yandaşlarını oluşturma yolunu seçti. Kendince Rusya yanlısı diye bir ötekileştirme derinliğine geçti. Nitekim son yönetim deAB üyeliğine karşı değildi. Ancak özellikle AB fonlarıyla beslenen kesime de sınır getirmek istedi. Dış sermaye katgısını Y.35 cıvarında tutmak istenci AB kesimlerini harekete geçti. Hat da AB Gürcistana tavır koydu.
Bu tutum geçen ılki seçimlere dek yansıdı. Sankı AB isteyen ve istemeyen Rus yanlısı ikilemler oluşturuldu. Önemli farka rağmen pek ısbatlanamayan dueruma karşın ısrarla AB yolsuzluk deyip seçimleri tanımadı. Oysa ayni AB resmen hilellerin uçuştuğu seçimleri demokratik diye kolayca kabullendiği örnekler çoktur.
Son yerel seçimlerde ise bazı muhalif kesimler hemen sokağa çıktı. İktidar partisinin belediyeleri almalarına protesto yapıldı. Bir anlamda Gürcistan huzursuzluklarla dolu süreçlerde boğuldu. Öyle ki Ukraynaya destek veren AB eksenliler ile öteki kesimler artık hep karşıkarşıya geliyor. Amaç Gürcistana da vurulacak darbeyle, batı oraya yerleşip Ukrayna Gürcistan halkasıyla Rusyanın kuşatılması, Karadenizin de ulaşırı üst olacak deniz haline sokmak istiyorlar. AB herkese demokrasi dersi verirken, anlatığımız Suriye ve Gürcistan örnekleri adeta anlatının algıya dönüştüğü kanıtlarıyla donaltıldı.
Kısaca, hafta sonu iki tip seçim yapıldı. Suriye ve Gürcistan. Seçimlerin oluş şekileri, gösterilen tavırlar bizi önemli acı sonuca taşımaktadır. Seçimle örtülen veya seçimlerdeki kendine göre davranış tutumları sonucu artık kavramsal açıklama değil, yakına göre algı öne çıkmaktadır. Bu emperyalist dönemde gelinen önemli bir imajlar ortamının da işaretidir. Karşı veya desteğin, uygun kuram bilgisine göre değil, istenip istenmeme kıyasına göre seçimler de şekilenmeğe çoktan geçti. İnanmayan, anlatılanlardan sonra yakında olacak K. Kıbrıs seçimlerine baksın. Sonrasında da üstüne çağdaş hoşgörülü ve demokratik şekil kelimelerinin de acı yakışıyla da karşılaşınca neyin neolduğunu tekrardan sorgulamaya geçilmelidir.



