Hasta halimle ziyaretine gelen arkadaşlar vardır. Elbet fazla hastalık konusu olmasın diye de bazı kendilerince olan konuları da açarlar. Konuşuruz. Aklıma ansızın konuşurken, olayın aslında önemli sorun halini dahi aştağına da ulaşırım. Üstelik bazı anlatılanların, şikayet edilenleri, zamanında bende yaşamam sonucu, konuyu daha bir duyarlı hale de getiriyor.
Birkaçgündür, ziyaretime gelen bazı insanlar bir terslikler manzumesi yazdırtacak sohbet yaptılar. Birisi, kiraladığı evin kiracılar tarafından tahrip edildiğini anlatı. Ona kiracıları sordum: bana yabancı olduklarını söhyledi. Devamında da iki kişi diye kiraladılar, ama beş kişi kalıyor dedi…
Bir başka kişi ise evlenecek çocuğuna ev aradığını söyledi. Enazından alacağı evi ödemesine dek kirada kalmak zorunda olduğunu belirti. İşin devamında ev kiralayanların fahiş fiyat istediklerini de ekledi. Ben devamında ona bir senelik de peşin isterler herhalde dedim. Oda altı aylık hem de döviz diye ekledi.
Bu konuşmalar beni hep gençliğime taşıdı. Öyle taşıdı ki yaşadıklarımla yeri geldiğinde ev sahiplerine kendi içimden nasıl netiheler dizdiğim de aklımda. Ama şartlar akıyor. Ülkemizin değişen sosyolojik yapsı ile konut ihtiyacı çakışınca, fiyatlar alır başını gider. Ev sahipleri inanılmaz rakamlar ister. Eğer yabancı ise mukavelesiz ve peşinatlı kiralar. Nasıl olsa şikayet edemez ddurunu vardır. Yine öyle asronomik rakamlar istenir ki evde kaç kişi veya ayle kalırsa kalsın pek umurlarında değildir. Öğrenci, çalışan ve değişik yurtaş olmayan bolca insan varddır. Bunlar buranın yasalarımı da bilmezler.
Belirli kesim konut zengini oldular. Bolca asronomik ve peşinatlarla kiralarlar. Kimler girer, kaç kişidir onları fazla ilgilendirmez. Fakat iş yaptıklarıyla sorgulanmasın diye de kiracıların tahribat yaptıklarını anlatırlar. Çok kişi kaldığını belirtirler. İlg,li kimliklerine de hakaret yaparlar. Ama yarım veya bir senelik peşinatı hem de döviz olarak alma tadından hiç söz etmezler.
Ülkemizin nifusu malum bilinmez. Ama yığılan nifusun konuta da ihdiyacı var. kimisi ihtiyaçtan kimisi de burayı tatil veya sığınma diyarı kabullenip emlak balononu şişirirler. Kirada olanların vay vay haline. Üstelik eğer mukavele yoksa veya karşısındaki mukavele koşullarını bilmiyoersa, yabancı olup muhbirleşmekten korkuyorsa, ev sahibinin esiri haline sokulunur. Keyfi istekle daha zaman dolmadan kira artırılır. Böylelikle ülkemizde hem doğal ama hem de ülke yasadışılıkların kurallarıyla olay epey büyüdü. Ancak, kiracıların hetrojen yapısı, çoğunun yabancı olması, birçok kuralı bilmemeleri sonucu, ev sahiplerine cirit atma veya sırtlarında andres oynamalarına neden olur.
Görüldüğü gibi, hangi soruna el atarsak atalım, basit gibi görülen veya çoğuna anlamsız gelecek şekilde algılanmasına karşın, eğer biraz deşince konu sisteme gelir. K. Kıbrıstaki yasadışılıklar, işkal şekli ile yığılan nifusa yönwlik uygulanan politikların ta kendisini buluruz. Kiralarkenki gelen nifus ile yığılma ile yüksek kar endeksi yeni bir kirli ilişkinin konut ayağını oluşturdu. Her konunun aynası gibi kiralar veya genel konut sorunu da ülke gerçeğinin konuyla alakalı olduğu kesin. Bu yol ile kazanma hep sürecek. Üstelik durmadan yeni nifuslar, evsizler oldukça dilenen dilediği oyunu da oynar. Sömürgesel ilhakın konut boyutunun ta kendisidir. Zaten çoğumuz zamanında bu cendereden geçtik. En yakın tanıdıklarımızdan ayni hikayeleri dinledik. Hat da yüksek kira alıp evine ev katanların dahi marazi gözyaşlarıyla da sahtekar marazilerini de dinledik. Kendine göre haklı kılma ile yalan duygusal karışımlı pilavlaşınca, iş tamamlanmış oluyor.