tüm yazılar:

Basit şekilde, yanılma ve yanıltma koşulları – Özkan Yıkıcı

İlgisiz olmak bir yana, bazen de sanki ilgili gibi olup algıların doğru olduğuna da inansan farketmez. Nezaman gerçeklerden koparsan, etrafın dedikleriyle davranılmada kalırsan, hem kolayca yanılın hem de yanıltma kısgacına düşersin. Önce sana yaşadığın koşulları gözetmemeni öğretirler. Sonra sankihmiş düşüncesiyle davrsnmak zorunda kalırsınız. Her koşulun rolü, olanın gerçeği gözetilmez ise hep yanılmaya hazır ve yanıltarak da etkinle kamuoyu oluşturan nefer haline gelirsiniz. Unutuklarınız veya basit diye gözden kaçırdıklarınız, ansızın abide olup karşınıza gelir.

Konuyu fazla kavramlarla boğmayalım. K. Kıbrısta yaşadığımızı da düşünerek davranalım. Daha ilk adımdan algıyla buranın sanki normal koşullarda oluştuğu algısıyla davranma öğretisi oluştu. Nedense bazen lafla hatırlanan ilhaklaşma veya sömürge gerçeği her anlatıda yine yok sayılma düşişene taşınır. Normal ülke gibi kıyaslar ve hedefler çizilir. Çizilirken de adeta burada olanlar hep ötelenir.

Burada birkaç kolay yanıltma kujlanım düşünceden söz edecem. Sanki kelimesiyle başlayalım. Çoğunlukla hemen “ben olsaydım” ile başlayan karşıt konuşma yapılır. Tabi ki ben olsaydımın doğruluğu başka konu. Oysa karşıtı veya koşulları sorgularken dikat edilmesi gereken basit ama önemli ayrıntı var. birkez, karar alan, uygulayan sizin gibi düşünmüyor. Düşünmemesi bir yana, kendine göre de siyasal çıkar olayına bağlıdır. Siz sömürgeci işbirlikçi ile normal demokratın ayni düşüneceğini sanırsınız. Oysa baştan yanılırsınız. Var konum ile onu pratikte yaşatacak bileşkesi hep gözden kaçar.

Doğrusu şu, size göre doğru olabilir. Ama koşullarla uymuyorsa, amaç başka olunca da sizin değil kendi siyasal duruşuyla hareket edilir. Ersin bey ile sizin ayni düşünüp de önerilerinizin dikate alınma yanılgıları da seçeneksizliği de güçlendirir.

Demek oluyor ki kendi düşünceniz le var olanı aynılaştırmamak önemli. Koşulların oluşturduğu erk gibi davranılacağımı önce net ortaya koyarak karşıtlığınızı de seçenek olarak sunmanız şart.

Birbaşka olgu da şu. Siz koşulları yok sayıp, normal gibi algılarsanız, gerçeklere dokunamazsınız. Sömürge veya ilhaklaşma sürecinde egemenler doğruyu söyleyeni değil kendine iyi işbirlikçileri erk yapar. Çok basit gerçektir. Ama sömürgesel kuram unutturulursa, normal gibi beklenti olursa, hep eksik ve kolayca yanılma sonucu gerçekleşir. Çünkü sömürgeciliği sürdürmek için işbirlikçi aranır. İşbirlikçinin de bu çıkarla alacakları da sağlanır. Makamcıdan öteki sınıfsal üst elit hale sokulurlar. Ozaman da onları “yücelten koşullarla” konuşurlar. Çünkü sizin gerçekleriniz veya normal ülke olguları değil, sömürgecilikte işbirlikçilik onları yüksek makama taşıdır. Hele de K. Kıbrıs gibi ülkedeki hem yasadışılık ile sömürgecilik saydamlaşınca, normal kıyas la düşünce sunmak pek de geçerli olmaz. Normal düşünce

Seçenek demek ve var olana aykırı olmak değişimine gelmektedir.

Önemli yanılmadan anıltmahya gitme koşullarından biri de sunulanla algılahıp davranmaktır. Günümüzde bu rolü medya ağırlıkla yapmaktadır. Hele de yetersiz bilgi veya işbirlikçilikle alma da olunca, yanılarak yanıltmaya kolayca girilir. Çok karşılaşırız. Elde gazete veya internetle bize “bak burda ne yazıyorla” haklı çıkmak, bilgi sahibi olunma savunuları yapılıyor. Bu oldukça tehlikelidir. Dünya bu yanlışı çok güzeel kulanıp hegemonyanın aygıtı halinen geçiştiriyor. Cihatçı komutanlar dahi demokrat diye kaç defa yuturuldu. Hele yurtaş da salt haberlerle yetinip sorgulamadıkça kolay yanıltma da hep oluyor. Kıbrıs ve Ortadoğu geneli bu konuda oldukça zengin deneğimlere sahiptir.

Çizilen resmi tarihten başlahıp, algı probaganda operasyonlarıyla bu koşullar yaratılır. Ozaman da insanlar haberin verilme şekliyle alıp önce kendindeki eksiklikler başlar. Giderek yanıltma devam eder. Tam tersi düşünce modelleri oluşur. Hepsinin ortak yanı, sistemin devam etme amacıdır. Oda sadece özetlediğimiz birkaç işleyen kural ile de kolayca sağlanır. Sağlanınca da sistem kendi düşünce kültürünü yerleştirip yeniden üretilir.

Yeniçağ'da yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar Yeniçağ Gazetesinin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.

Son Yazılar

spot_img

Son eklenenler

spot_img