tüm yazılar:

Pekin’in eli güçlü – Linggong Kong 

Orjinal yazının kaynağıcounterpunch.org
alıntı yapılan kaynakbirgun.net

Çeviren: Yusuf Tuna KOÇ 

Donald Trump’ın tüm dünyadaki ticari ortaklarına göz yaşartıcı gümrük vergileri dayatma planından vazgeçişinde tek bir istisna vardı: Çin.

9 Nisan 2025’te Trump Çin mallarına gümrük vergisini %125 artırarak Çin’den gelen ithal ürünlerin bazılarına gelen toplam gümrük vergisi %145 oldu.

Her ne kadar birçok ülke Trump’ın şimdi ertelediği reaktif gümrük vergisi zamlarına karşılık vermekten çekinip pazarlık ve diyalog yoluna gitse de Pekin farklı bir yol seçti. Hızlı ve sert karşı önlemler aldı. 11 Nisan’da Çin Trump’ın hamlesini “komedi” olarak niteleyerek ABD mallarına yönelik %125’lik kendi gümrük vergilerini geçirdi.

İki ekonomi şu anda yüksek yoğunluklu bir ticaret açmazına kilitlendi. Çin geri adım atma sinyali vermiyor. ABD-Çin ilişkilerinde uzman olarak, geri adım atmasını da beklemiyorum. Trump’ın ilk döneminde Pekin’in erkenden Washington ile pazarlığa oturduğu birinci ABD-Çin ticaret savaşının aksine, bu kez ellerinde daha fazla koz var. Hatta Pekin bir yandan küresel konumunu güçlendirirken diğer yandan ABD’ye de en az alacağı kadar zarar verebileceğine inanıyor.

DEĞİŞEN HESAPLAR

Gümrük vergilerinin sonuçlarının Çin’in Amerikan müşterilerine yönelik, mobilya, tekstil, oyuncak ve ev aletleri başta olmak üzere kıyı kesimlerindeki ihracat odaklı imalat sektörü açısından ağır sonuçları olacağına şüphe yok.

Ancak Trump’ın Çin’e karşı yürürlüğe koyduğu 2018’deki ilk gümrük vergilerinden bu yana Pekin’in abaküsünde çok temel kimi ekonomik faktörler önemli değişikliğe uğradı.

Kritik anlamda, Çin’in ihracata dayalı ekonomisinde Amerikan piyasasının yeri giderek küçüldü. 2018 yılında ilk ticaret savaşının öncesinde, ABD’ye yapılan ihracat Çin’in tüm ihracatının %19,8’ini oluşturuyordu. 2023’e gelindiğinde bu oran %12,8’e düştü. Gümrük vergileri Çin’i “iç talep genişlemesi” stratejisini hızlandırmaya teşvik ederek, tüketici nüfusun harcama gücünü ve iç pazar ekonomisini güçlendirmeye itti. Ve her ne kadar Çin 2018 ticaret savaşına güçlü ekonomik büyüme fazında girmiş olsa da şu an bu durum biraz daha farklı. Durgun gayri menkul piyasası, sermaye kaçışı ve Batı’nın “kopuşu” Çin ekonomisini kalıcı bir yavaşlama dönemine sürükledi.

Belki de sanılanın aksine bu uzatılmış gerileme Çin ekonomisini şoklara karşı daha dayanıklı hale getirdi. İş dünyası ve politika yapıcıları mevcut ağır ekonomik gerçekliği Trump’ın gümrük vergilerinin etkisinden önce dikkate almaya başlamışlardı.

Trump’ın Çin’e yönelik gümrük politikaları ayrıca Pekin’e kullanışlı bir günah keçisi yaratarak, kamuoyunun yönlendirmelerine ve ekonomik yavaşlama için Amerikan saldırganlığını suçlamaya da imkân verdi.

Çin ayrıca ABD’nin Çin mallarına bağımlılığının kolayca ikame edilemeyeceğini, özellikle tedarik zincirleri açısından bunun çok zor olduğunun farkında. Her ne kadar Çin’den doğrudan gelen ithalat azalmış olsa da üçüncü ülkelerden gelen birçok ithal mal hala Çin üretimi parçalara ya da hammaddelere dayanıyor.

Ayrıca kamuoyunda giderek yükselen bir hesap var: Gümrük vergilerinin yükselmesinin ücretleri de yükselteceği ki bu başta mavi yakalı seçmenler olmak üzere Amerikan tüketicilerinin hoşuna gitmiyor. Hatta Pekin Trump’ın gümrük vergilerinin Amerikan ekonomisini durgunluğa sürükleyeceğine inanıyor.

MİSİLLEME ARAÇLARI

Değişen ekonomik çehrenin yanı sıra Çin ayrıca ABD’ye misilleme yapmak için birçok stratejik araca sahip.

Küresel nadir mineral tedariğini kontrol ediyor, askeri ve yüksek teknoloji sektörler için kritik olan bu maddelerin tedariği, ABD’nin nadir mineral ithalatının %72’sini oluşturuyor. 4 Mart’ta Çin 15 Amerikan varlığını ihracat kontrol listesine aldı, ardından 9 Nisan’da 12 şirketi daha ekledi. Bunların birçoğu üretim için nadir minerallere mecbur olan savunma yüklenicileri ya da yüksek teknoloji şirketleri.

İşin teknoloji tarafında ise Apple ve Tesla gibi birçok Amerikan şirketi Çin imalatına derinden bağlı. Gümrük vergileri kar marjinlerini ciddi oranda düşürüyor ki Pekin bunun Trump hükümetine karşı önemli bir koza dönüşebileceği düşüncesinde. Haberlere göre Pekin çoktan Çin’de faaliyet gösteren Amerikan şirketlerini denetleme baskısıyla vurmayı planlıyor. Bu sırada Trump’ın iç çemberinin en önemli isimlerinden Elon Musk, gümrük vergilerine karşı ABD ticaret danışmanı Peter Navarro ile tartışıyordu, Çin’deki önemli iş hacmi Pekin’in Trump hükümetinde bölünme yaratabilmek için henüz daha kullanmadığı önemli bir yarık, Çin açısından belki de stratejik bir açılış hamlesi.

Pekin Trump’ın gümrük tarifelerini ikili bir taktikle atlatabileceğini düşünse de ayrıca ABD’nin en geniş anlamda kendi ticari ortaklarına karşı pozisyonunun Amerikan hegemonyasını ortadan kaldırmak için de tarihsel bir stratejik fırsat olduğuna inanıyor.

Kendi coğrafyasında bu değişim Doğu Asya’nın jeopolitikasını yeniden yazabilir. Trump Pekin’e ilk gümrük vergilerini duyurduğu 30 Mart’ta Çin, Japonya ve Güney Kore 5 yıldır ilk ekonomik diyaloglarını başlatarak üçlü bir serbest ticaret anlaşması geliştirme vaadinde bulundu. Bu hamle ABD’nin Biden hükümeti döneminde Çin’e karşı bölgesel etkilerini güçlendirmek için Japonya ve Güney Kore ile ilişkilerini büyük bir dikkatle geliştirme çabaları dikkate alındığında çok daha önemli hale geliyor. Pekin açısından Trump’ın hamleleri ABD’yi Hint-Pasifik’ten tamamen çıkarma imkânı sunuyor.

Benzer şekilde, Trump’ın Güney Asya ülkelerine yönelik gümrük vergileri de bu ülkeleri Çin’e daha fazla yaklaştırıyor. Çin devlet medyası 11 Nisan’da Başkan Şi Jinping’in Vietnam, Malezya ve Kamboçya’ya ziyarette bulunarak komşu ülkelerle “işbirliğini derinleştirmeyi” hedeflediğini açıkladı. Altını çizmek gerekir ki üç Güney Asya ülkesi de şu an ertelenen gümrük vergilerinin hedefi olmuştu, Kamboçya’ya %49, Vietnam’a %46 ve Malezya’ya %24.

Çin’in uzak coğrafyasında ise çok daha umut vaat eden bir stratejik fırsat var. Trump’ın gümrük stratejisi Çin ve AB ülkeleri arasında mevcut bulunan ticaret ilişkilerini daha da güçlendirerek, Çin’i uzaklaştırmak için kullanılmak istenen Trans-Atlantik ittifakını daha da zayıflattı.

Son olarak, Çin Trump’ın gümrük politikalarının, Amerikan dolarının uluslararası pozisyonunu zayıflatacağını düşünüyor. Birden fazla ülkeyi hedef alan küresel çapta gümrük politikaları, yatırımcıların Amerikan ekonomisine güvenini düşürerek doların değerini azaltabilir.

Her ne kadar Trump’ın gümrük vergileri neticede Çin ekonomisinin belli bir kısmını sarsacak olsa da Pekin’in bu kez oynayacak daha fazla kartı var gibi görünüyor. Amerikan çıkarlarına ciddi zarar verebilecek araçlara sahip ve belki de daha önemlisi Trump’ın topyekûn gümrük savaşı Çin’e eşi benzeri görülmemiş tarihi bir stratejik fırsat sunuyor.

Yeniçağ'da yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar Yeniçağ Gazetesinin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.

Son Yazılar

spot_img

Son eklenenler

spot_img