tüm yazılar:

Dürzi kartı da oynanıyor – Özkan Yıkıcı

Tekrarda fayda var: Suriye bildik Suriye değildir. Büyük algı operasyonlarıyla gerçekleştirilen müdahaleler, şimdi de etnik parçalama taktikleriyle sürüyor. Artık bildik Suriye yok. Ortak devlet diye olgu oldukça darmadağın edildi. Üstelik açıkça işgalcilerin yerleşmesi, etnik kartlarla hegemonya kurma adeta gelecek Suriye gerçeğine doğru gidiliyor. Daha herkes Esat’ın gitmesiyle şenlik yaparken, yerine hem de cihatçı karışımlı HTŞ Şama yerleşmesiyle sorunun bambaşka gerici ile parçalanma sürecine sokuldu. Önce alevi katliamları haberleri geldi. Suriye yeni dönemini alkışlayanlar ses çıkarmadı. İsrail ise güneyden Şama varan alanda hakimiyet kurmak istedi. Elbet dış müdahale yapanlar içte de müttefik aradı. Etnik ve mezhep kartlarını koz olarak ele geçirdiler. Her kırılma yeni çatışmayı da derinleştirdi. Sadece Alevileri kimse dikkate almadığı için de uğranılan katliamlar da kimsenin umurunda olmadı.

Kısaca, Suriye karmakarışık şekle sokuldu. Şam’da olan HTŞ ise şimdiden denetimi kuramıyor. Kuramıyor da öte yandan Türkiye’den İsrail’e, Amerika’dan Fransa’ya varan geniş yelpazeyle de uyuşmak zorunda. Ama bu paradoksa ek olarak, örgütte olan önemli sayıda taşınan cihatçı da kontrolden çıkmaya her an hazır gibidir. Kaos ise daha önce pek sorun olmayan kesimleri de kart olarak kulanım nedeniyle de gündeme gelmesini de dayattı. Dürziler de en son sahneye sürülen oyuncular oldu.

*****

Klasik bildik bir hamleyle oyun tırmandı. Bir kaset dağıtıldı. Kasette peygambere yönelik dendi. Bu araştırılmadan ve net pratikte kimin olduğu anlaşılmadan

Bir öteki suçlandı. Bu defa hedefte Dürzilerdi. Oysa Dürziler olaylara direk fazla katılmadı. Ancak, güneyde bulunuyorlardı. Suriye’nin güneyi ise İsrail’in kurşun atmadan kontrol altına aldığı yerdi. Fakat, kaset ve hemen tırmanan propaganda sonucu Şam’daki HTŞ hemen Dürzilerin üstüne gider. Çatışmalar başlar. Yeni bir çatışma alanı daha Suriye topraklarında alevlendi.

Sözde anlaşma falan olsa da sonuç çıkmadı. Bir anda bu defa Dürzilerle Şam’daki cihatçılar karşı karşıya geldiler. Fakat bir fark vardı. Alevi katliamında olan sessizlik Dürziler konusunda olmadı. İsrail hemen devreye girdi. Suriye’ye bombalar yağdırdı. Dürzileri desteklediğini net şekilde açıkladı. Zaten, Dürzileri İsrail müttefik görüyordu. Onlara özerklik verilmesini de açık sözle ifade ediyordu. Dürzilerin güney topraklarında kendi yandaşı olarak oluşmasını tetikliyordu. Dürziler ise başka havada idiler. Pek isimleri duyulmadı. Sadece araştırma yapanların Suriye’deki Dürziler konusunda yazdıkları var. Bir de Fransız sömürge dönemli direnişleri de unutmamak gerekir.

Suriye’de ilk defa dış müdahalelerin de desteği ile Dürziler önemli siyasal talepleri duyuluyor. Tabi bu İsrail idi. İsrail böylelikle oluşturulacağı yelpazele kalıcılaşacak, yeniden Suriye ortak toprak parçası olmasına da engel olacaktır.

Dürziler ağırlıklı olarak Lübnan, İsrail ve Suriye topraklarında toplandı. Ortak özellikleri kadar, farklı ülke koşullarının da etkileri görülüyor. Lübnan ve İsrail’deki Dürziler bu konuda ders gibidir. Lübnan’da ilerici sosyalist parti adıyla silahlı kesim halindedir. Canbolatların liderliğinde yer alıyorlar. Şimdi sıra Suriye’de. Parçalanan ve ülkeyi denetleyemeyen Şam gerçeği yanında işgallerin de yer alma çabaları sonucu, etnik ve mezhepsel fay hatları da oynuyor. Bu oynayışta da Dürziler de önemli yere geldi. İsrail’in onlara özerklikle güneyde bir müttefik oluşturmadan tutun, cihatçıların gerici hakimiyet çabaları sıkışmasında, Dürziler de özerklik veya kendilerini koruma noktasına getirdi.

Son günlerde Suriye’de yeni bir çatışma alanı oluştu. HTŞ ile Dürziler. Bu oluşum hemen İsrail’in da müdahalesi ile bölgesel boyuta geldi. Gelişmeler adeta ateş topuna dönen Suriye için yeniden ortak vatan olma koşullarının daha da zayıflamasını getirdi. İçteki kırılmalar ise dış müdahaleleri artırdı. Artırma ise bazı toprakların işkal altında iyice kökleşmesini getirdi. HTŞ ülkeyi kontrol edemiyor. Üstelik karşı karşıya kaldığı dış güçler, aynı zamanda kendini Şama taşıyan güçlerdir. Hala örgüt terör listesinden çıkarılmadı. Ama herkes sıraya girip görüşme de yapıyor. Bunlar herkesin gelecek Suriye hesaplarıyla gelişmelerin olacağı kesin. Kaos devam etikçe, bazı kesimleri de saracak kâbususun da genişleyeceğini işaret ediyor. Dürziler bunun son kartıdır.

Esat gitti. Fakat sorun bitmedi. Daha kötüsü kriz çok dalgalı fırtınaya dönüştü. Şimdi de Dürzilerle HTŞ çatışması gündemde. Ama salt iki taraf değildir. Hemen İsrail gücü devreye girdi. İsrail talepleri de seslendirdi. İşkal altında, parçalanan ve herkesin içte müttefik arayan kaosta, dost düşman net değildir. Suriye içi iktidar, bölgesel güçlerin hegemonya ve genel sistemin nüfus alanı mücadeleleri bir alev topuna dönüştü. Çizgiler silikleşti. Nerde başlayıp nerede sonlandığı ise net değildir. Ama her gün yeni savaş alanlarıyla Suriye darmadağın haldedir. Bedel ödeyen ise yoksul halklardır. Esat’ın gidişi ise özgürlük değil daha parçalı ve işgallerle oynanan Suriye topraklarını kanla sulamaktadır.

Yeniçağ'da yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar Yeniçağ Gazetesinin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.

Son Yazılar

spot_img

Son eklenenler

spot_img