14 Kasım 2025, Cuma
15.8 C
Lefkoşa
iktibasGözde BedeloğluLiseler isyanda: ‘Öğretmenime dokunma!’ - Gözde Bedeloğlu

Liseler isyanda: ‘Öğretmenime dokunma!’ – Gözde Bedeloğlu

Orjinal yazının kaynağıbirgun.net

Gündemin ateşi hız kesmeden, üniversitelerden liselere doğru yayılmaya devam ediyor. Peki neler oluyor? Tarihi on yıl öncesine geri saralım. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2015’te ‘özel proje okul’ uygulamasını başlatarak, aralarında Kadıköy Anadolu Lisesi, İzmir Atatürk Lisesi, Çanakkale Fen Lisesi ve Kabataş Erkek Lisesi gibi Türkiye’nin en başarılı okulların olduğu 155 eğitim kurumunu ‘özel proje’ kapsamına almıştı. Güncel MEB verilerine göre bu sayı 2 bin 300’ü bulmuş durumda. Uygulama ile, MEB tarafından belirli kriterlerle seçilen ve özel eğitim modellerinin uygulanacağı söylenen bu okullara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri doğrudan bakanlığa bağlanmıştı.

***

Öğrenciler atamalara tepki göstermiş, liselerden yüze yakın bildiri yayınlanmış ve mezuniyet törenlerinde öğrenciler okul yöneticilerine sırtlarını dönmüştü. MEB, sekiz yıldan fazla görev yapan öğretmen ve yöneticilerin başka okullara tayin edilmesine karar vermiş ve öğrenciler hocalarını gözyaşlarıyla uğurlamak zorunda kalmıştı. 2016 yılında Kabataş Erkek Lisesi’ne atanan müdür yardımcısı Şakir Voyvot’un, 2014 yılında Anadolu Gençlik Derneği’nin bir toplantısında söylemiş olduğu, “Artık bütün okullarımızın imam hatip lisesi gibi olma zamanı geldi” cümlesi de ‘proje okul’ uygulamasıyla ilgili şüpheleri ve gerilimi artırmıştı.

***

Uygulamaya dair endişelerin başında kadrolaşma geliyordu. Ayrıca atamaların şeffaflıktan uzak ve nesnel kriterlerden yoksun oluşu sürecin tamamen siyasi ve idari takdirle şekilleneceğini düşündürüyordu. On yıl öncesinden bugüne bakıldığında her ikisinde de ne kadar haklı olunduğu ortada. Tartışmalı mülâkat sistemi hâlâ yürürlükte. Öğretmenlerin yandaş sendika üyeliklerinin atamalardaki pozitif etkisi biliniyor. Konunun yeniden gündeme taşınması, 2025 yılı öğretmen ve yönetici görevlendirme sonuçlarının 8 Nisan’da açıklanmasıyla oldu. Buna göre, İstanbul başta olmak üzere birçok ildeki proje okul öğretmenlerinin, göreve kendi okullarında devam etme talepleri reddedilerek, başka yerlere tayin, bir bakıma sürgün, edildiler.

***

‘Proje okul’ kapsamındaki kurumlara görevlendirmeyle gelen öğretmenler dört yılın sonunda MEB’e başvurarak, görev yaptıkları okulda devam etme ya da başka okula geçme talebinde bulunuyordu. Ancak bu yıl, bazı öğretmenlerin talepleri dışında tayin edildiği ve sayının önceki yıllara göre daha fazla olduğuna dair iddialar var. Eğitim-Sen bu atamalarda muhalif görüşlü öğretmenlerin görev yerlerinin değiştirildiğini savunarak, öğretmenlerin büyük bölümünün, daha önce boykot ve iş bırakma eylemlerine katılan isimler olduğuna dikkat çekti.

BirGün’den Kayhan Ayhan’a konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “Bakanlık, herhangi bir kriter ilânı yapmadan; kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına atayabilmektedir. Emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok, adalet yok, hakkaniyet yok” dedi. Tüm eğitim emekçilerini birlikte mücadeleye çağırdı. Şehremini Anadolu Lisesi’ne sınavla yerleşen ve 25 yılın üstünde çalışan Eğitim-Sen üyesi bir öğretmen de, atama listelerinin tamamına yakınının, yandaş sendika temsilcileri ve üye müdürleri tarafından hazırlanan listelere göre yapıldığının bilindiğini ama dedikodu denilerek geçiştirildiğini anlattı.

Ekrem İmamoğlu’nın otuz yıllık diplomasının iptal edilmesinin özellikle gençler üzerindeki olumsuz etkisini bizzat kendi anlattıklarından biliyoruz. Milyonlarcası, iktidarın ayrıcalıklılar kulübüne üye olmadıkça, okuyarak ve çok çalışarak bir yerlere gelinebileceğine dair inancını yitirmiş durumda. Hem okusa ne olacak ki, İmamoğlu’nun bile diplomasını elinden almadılar mı? Gençler, eğitimin kalitesizliğinden işsizliğe, ekonomik çöküşten baskı ve yasaklara kadar pek çok kaygı verici sorunu bir arada yaşıyor. “Her şey çok güzel olacak” diyen tutuklanıyor, henüz hayatının başındayken, hakkında siyasi yasak talep ediliyor. Eskiden üniversite öğrencileri harçlığını çıkarmak için saatlik işlerde çalışırken, şimdi mesai arasına derslerini, sınavlarını denk getirmeye çalışıyor. O da, bu yaşadıklarının hesabını sorarken tutuklanmazlarsa tabii..

İktidar, gençlerin mutlu ve umutlu kalabilmek için tutunduğu her dalı kırmak için azami çaba içinde. Ancak ne kayyım rektörler üniversite öğrencilerini, ne de atama projeci yöneticiler liseleri dizginleyebilmişe benziyor. İmamoğlu’nun tutuklanmasından bu yana geçen üç haftalık sürede Merkez Bankası rezervlerindeki düşüş devam ediyor. Buna karşın, 2024 KPSS ile yapılacak atamalar için 30 bin öğretmen konuşulurken, tasarruf tedbirleri yüzünden sayının 13 bini geçmesi de beklenmiyor. Kaosa para harcamaktan, eğitime öğrenciye sıra gelmiyor.

Diğer yazıları

AKP ve MHP’yi ‘sımsıkı saran hakikat’ – Gözde Bedeloğlu

Kasım ayı hızlı başladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Kıbrıs’ın kuzeyindeki...

Kıbrıs’ın iletişim rantı Türk Telekom’a gitti – Gözde Bedeloğlu

Kuzey Kıbrıs’ta, 19 Ekim Pazar günü gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimi...

Kartalkaya davasında sona doğru – Gözde Bedeloğlu

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de, 21 Ocak’ta meydana gelen yangında...

Tatar neden kaybetti, Erhürman nasıl kazandı? – Gözde Bedeloğlu

Pazar günü Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kazananı Cumhuriyetçi Türk...

Çocukları aç bırakan ‘vergi adaleti’! – Gözde Bedeloğlu

Geçen yılın Temmuz ayında TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilip yürürlüğe giren vergi kanunu...
4,154BeğenenlerBeğen
947TakipçilerTakip Et
4,081TakipçilerTakip Et
733AboneAbone Ol

Son eklenenler

Militarizm ve çevresel yıkım: toprağın da vicdanı var – Çağla Elektrikçi

Militarizm, yalnızca insan yaşamını değil, ekosistemleri de hedef alır: -...

Bir uygulanasını daha yaşayan Irak seçimleri – Özkan Yıkıcı

Irakta parlemento seçimleri gerçekleşti. Öteki önemli seçimlerden farkı, daha...

Yerel Yönetimler ve Gıda Egemenliği – Ecehan Balta

Yerel yönetimler artık yalnızca yol, su, temizlik hizmeti veren...

Bisküvi kokulu bir direniş: Lübnan’da mezhep değil sınıf savaşı! – Kavel Alpaslan

Batı merkezli burjuva-liberal bakış açısıyla yapılan tahlillerde sınıfsal doku...

Bölgede matruşka politikası ve Suriye! – Hediye Levent

Suriye’nin Geçici Lideri Ahmed Eş Şara’nın Beyaz Saray ziyareti...

Yanlışı eleştirmek, doğruyu takdir etmek – Levent Atikoğlu

Sosyal medya, bilgi ve duygunun hızla yayıldığı bir mecradır....

Gündemeleştirme ve sorunlarla ekonomik basit bir görünüm – Özkan Yıkıcı

Merak etmeyin: öyle ağır veya geniş bilgili bir makale...

Patron kim? – Şener Elcil

Temsili demokraside halk şeffaf, hesap verebilir bir seçim sistemi...

Canlı yayın