Gazze: deniz kıyısında dar bir şerit. Nifusu ise kırksekiz yılından itibaren gelen mültecilerle iki milyonun üstünde. En yoğun nifus yaşanan dünyanın merkezi halindedir. Kırksekizde Filistin toprağı olan Gazze Mısırın himayesinde idi. Atmışyedi savaşlarıyla da israilin işkaline geçer. İkibinaltıda İsrail oluşan direniş ile bölgenin dar geçitli olma ikilemi sonucu Gazzeden çekilir. Çekilir de orayı açık hapisaneğe çevirir. Günümüze dek ondokuz yıl içinde altı kez büyük bombardımana tutar. Öteki saldırılar da işin cabasıdır. Gazze Mısır ve İsrail ile dar alanda sıkıştırılan coğrafyadır. Mısır da Refaiye kapısını kapatır. Bir anlamda bölge açık hapisane ablukası yönetim şekline sokulur…
Kısa özellikleri sayılan Gazze, iki yıldır dünyanın en çirkin kirli uygulamasıyla imhaya zorlandı. İnsanların sürgünleştirilmesi talebi vardı. Yoğun saldırılarla soykırım gerçekleştirildi. Hem de kapitalist moderin devletlerin yoğun desteği islam devletlerinin de duymazlığı birlikte rol aldı. Bunlar bu dar şeriti bir anlamda dünyalaştırılan sorun, uygulanan en kirli savaş modeliyle de örneklem haline getirdi.
Son günlerdeki gelişmelr de Gazze planının diplomasi yoluya tamamlanamayan imhanın tamamlanması hedefleniyor. Soykırımlı savaş ateşkesle durdurulurken, diplomatik çabalarla da istenen hedefin olmasına yönelindi. Filistin toprağı oan Gazze, yoğun mültecili nifusuna karşın bu bölgenin insandan arınarak, yeniden yapılanma rantına ulaştırmak hedeftir.
Amerikan başkanından birçok başka devlet lideri Mısırda toplanırken, ufak bir toprak parçasının nasıl dünyalaşıp yıllardır halkına kıyım uygulandığının da yeni versyonu olmaktadır. Dikat edilirse, planı Trump yaptı. Metanyahu bazı ayarlarla kabul etti. Bu uluslarası plan dönüştü. Ama görüşmelerde bölge halkı yoktur. Sadece uygulatılan halk sınıfında tutuldular. Ateşkes ilanı sonunda gerçekleşti. Ama dikat edin, çoğu çevre algısal duygu ile barış kelimesini tercih yaptı. Halbuki bizde olduğu gibi kelimelerin anlamı dahi yanlış kulanıldı.
Dünkü yazımı okuyanlar konuyla alakalı yanlışa düşme karıştırmasını herhalde akılarında tutuyor. Aynen K. Kıbrısta da ısrarla resmi idolojik eksenliler ateşkes “ki oda bizde sulandırılma şeklidir” adeta savaşın bitmesi ve barış olarak algılatlıp savunuldu. Her tutumda da bu ilaç olarak içilmektedir. Şimdi ayni hata Gazzede yapılıyor. Orada da ateşkes ilanı olmasına karşın, birçok kesim barış yapıldı demeğe öncelik verdi. Her iki kuramın anlamları banbaşkadır.
Bir başka konu da utanmazlığın derecesini aşmaktadır: soykırıma brakın sesiz kalmayı, resmen destekleyen başta Amerika olmak üzere sanki onlar değilmiş gibi bölgeğe barış getireceklerini söylüyorlar. Soykırımlılar birden barış gömleğini giyip bedenlerindeki çirkinliği örtüklerini belirtiyor. Bunun üzerine konferanslar yapıyor. Mısırda toplanıyor. Ortadouğunun geleceğinin tetiğini heran çekmeğe hazrılanıyorlar. Buda reklamla, imajla resmen normal başarı gibi da haberleştirip normalleştiriliyor.
Burada dikat edilecek başka konu da Gazze katliyamı olurken, katliyamı yapanların stratejilerine göre plan hazırlandı. Öylesine tek algılı davranılıyor ki ilk ıuygulama olan esir takası dahi yanlış kulanıldı. Hep İsrail esrilerinin serbes barakılması haberleştirildi. Oysa onların onlarca fazlası da anlaşma gereği hem de keyfi tutuklanan Filistinli de serbes brakıldı. Onların aylelerinin de duyguları elbet vardır. Üstelik gelecekleri de net değildir. Dahası serbes brakılmadan önce de kötü uygulamalara uğradıkları da kanıtlandı. Ama dünya medyasının önemli kısmı ısrarla hep İsrail esirlerinin serbes brakılma haberiyle tarafcıl algı propagandasına devam deniliyordu.
En önemli nokta ise ısrarla olayın özü hep kaçırtıldı. Senelerdir süren Fililistin gerçeği gizletildi.olayın emperylist planla israilin kurdurtulmasıyla, Filistin sorununun başladığı nedenini yok sayarsan, konu hiç anlaşılmaz. Salt bir gelişme ile tutup da etrafında laf duvarı döşersen de gelecek net olmaz. Gazze de İsrail kurdurtulmasıyla yoğun mülteci gerçeği ile karşılaştı. Günümüzde ayni çevrelerin soykırım yapmasıyla da devam edildi. Konu hiç de gizli değildi. İki yıl önce bu planı hem de B.M. kürsüsünden İsrail faşist başbakanı Metanyahu açıkladı. Şimdi de Trump planıyla daha bir uluslarastırma alanı olarak da genişletildi. Kolonyalizmin yeni rant aşklı şerbetine çevirdiler.
Gazze gibi kısa dar toprak, birden dünyanın merkezine oturdu. Yerini bilmeyen kişiler dahi Gazze sorununu diline alıyor. Tam bir emperyalist gerçeklik tarihin yazılımına tanık olmaktayız.



