19 Eylül 2025, Cuma
25.8 C
Lefkoşa
yazılariktibasMacron yeniliyor, bir daha deniyor - Harrison Stetler

Macron yeniliyor, bir daha deniyor – Harrison Stetler

Orjinal yazının kaynağıjacobin.com
alıntı yapılan kaynakbirgun.net
Çeviren: Yusuf Tuna KOÇ

Bayrou’nun hükümetinin istikrarı için bir diğer kritik değişken de sol blokun içerisinde gerilim yaratabilmek olacak. Her ne kadar sol ittifak içerisinde giderek yalnızlaştırılmış olsa da Boyun Eğmeyen Fransa, ortaklarını Macron döneminden çıkmaya dair programı ihlal etmekle suçlamıştı

Emmanuel Macron bir daha denemek istiyor. François Bayrou’yu Cuma günü başbakan atayarak Fransız başkan Macroncular ve merkez sağ cumhuriyetçiler arasında kırılgan bir hükümet koalisyonu üzerinden yeniden güç kazanmaya çalışıyor.

73 yaşındaki Bayrou’nun Macron’dan önceki Macron olduğu idia edilebilir, ana akım muhafazakarlarla rekabet içerisinde, merkezci bir ittifakın lideri olarak 2002, 2007 ve 2012’de başkan adayı olmuştu. 2017’de Macron’un seçilmesinden bu yana, Bayrou’nun Demokrat Hareket Partisi (MoDem) dönem dönem sürtüşmeleri de içeren bir illişkiyle önemli bir müttefik haline gelmişti. Cuma akşamı adaylığın resmileşmesinden birkaç dakika önce manşet haberi Bayrou’nun başbakan seçilmeyeceği idi, henüz sabahında ikili arasındaki gerilimli ilişki haberlerin konusuydu. Cuma sabahı cumhurbaşkanı ve yeni başbakanı arasında gerçekleşen ikna sürecine dair ortaya çıkacak her bilgi, Macron tarafındaki krize dair önemli detaylar sağlayacaktır. Macron siyasal durumdan elini çekmeye niyetli değil, her ne kadar yazın gerçekleşen erken seçimde koalisyonu ağır bir yenilgi almış olsa da. Bu sırada, Macron’un zayıflayan otoritesi, eski müttefiklerin pozisyon ve koltuk kapma konusunda daha da saldırganlaşmasına sebep olarak, içeride bir koltuk savaşını hızlandırdı.

Bayrou kendisini kamuoyuna istikrarın muhafızı olarak sunuyor. Cuma günü Barnier’le görev değişimi yapan Bayrou, krizdeki ülkenin yararı için “mecburi bir uzlaşma” adına çabalayacağına ve Fransa’nın kamu açığının “üzerine gideceğine” söz vererek, gelecek bütçe görüşmelerinde 2024 için yüzde 6,2 büyüme öngördüğünü açıkladı.

AYNI SORUNLAR

Fakat yeni başbakan da yakında kendisini selefi gibi aynı rekabet halindeki çıkarları, baskıları ve gruplaşmaları yönlendirirken bulacak. Macroncuların Cumhuriyetçilerin oylarına bel bağlayabileceğine inansak bile Bayrou’nun yine de mecliste bütçeyi geçirebilmek ya da en azından gensorudan sıyrılabilmek için bile ciddi bir oy eksiği var. Barnier’in koalisyonuna takılan isimle “ortak kuruluşun” 200’ün biraz üzerinde destekçisi var, ancak salt çoğunluk için 289 vekil gerekiyor. Barnier’in çöküşü, sosyal güvenlik bütçesi yasasını oylamaya sunmadan geçirebilmek için “4.3” denilen istisnai anayasal yetkiyi kullanma girişiminin ardından gelişti. Girişimi sol Yeni Halk Cephesi ve Marine Le Pen’in aşırı sağcı ittifakının birleştirdiği 331 vekilin yetki iptali ile tersine döndü.

Bayrou’nun atanmasının hükümeti Barnier’in 3 aylık başbakanlığının ardından daha fazla merkeze çektiği söylenebilir. Bayrou, parlamentodaki en büyük grup olan YHC’nin merkez sol kısmından zımni bir destek bekliyor. Ancak hareket alanı çok kısıtlı. YHC’nin geçtiğimiz yaz sunduğu program Macron’un emeklilik yaşını yükseltme kararının kaldırılmasının yanı sıra vergi artırımları ve asgari ücrette artış talep ediyor. Yasanın yürürlüğe girdiği 2023’te Bayrou’nun partisi emeklilik reformunu eleştirmişti. Geçtiğimiz hafta, YHC’nin parçası olan Sosyalist Parti, 2023 emeklilik yasasının tamamen geri çekilmesi görüşmelerini sabote etmiş, durdurulmasını talep etmiş ve yeni finansal teşvikleri gündeme almıştı. Ancak solu iknaya dair gerçekçi teklifler, doğrudan Bayrou’nun güvendiği vekillerin ve Macron’un direnişiyle karşılaşacaktır.

Geçtiğimiz salı günü başkanlık sarayında benzerine uzun zamandır rastlanmayan bir partiler arası görüşme gerçekleştiren Macron, Yeni Halk Cephesi’nin Boyun Eğmeyen Fransa haricindeki diğer üç partisi olan Ekolojistler, Fransız Komünist Partisi ve Sosyalist Partinin yanı sıra cumhuriyetçiler ve Macroncu partilerin de yer aldığı bir pazarlığa ev sahipliği yaptı. Hükümet edebilmek için “yeni bir yöntem” konuşuldu. Ancak bir ulusal birlik hükümeti kurma teklifinden vazgeçildi. Yeni başbakanın atanmasından kısa süre sonra Sosyalist Parti muhalefette kalacaklarını ilan etti. Bu noktada temel talepleri Bayrou’nun “49.3’ü” kullanmaya çalışmadan, ya  merkez sol ya da aşırı sağın desteğini alarak yasa geçirmeye çalışması. Meclisin, hükümetin askıya alınmasına sebep olmamak için özel bir bütçe yasasını onaylaması bekleniyor.

Sosyalist Parti’nin Macron ile pazarlık adımlarını takip eden Ekolojistler ve FKP de taleplerinden geri adım atmaya başlamış görünüyor. FKP genel sekreteri Fabien Roussel, Bayrou’nun ataması için “kötü haber” yorumu yapsa da sonrasında verdiği demeçte “49.3’ü kullanmazsa, gensoruyla karşılaşmaz” dedi. Hafta içerisindeki gelişmeleri “kötü bir bodvil skeci” olarak yorumlayan Ekolojistlerin lideri Marine Tondelier’in de Bayrou hükümetine karşı belli yasa imtiyazlarına bağlı olarak benzer biçimde “gensoru içermeyen” bir yaklaşım izlemesi bekleniyor. Macron’un istifasını ve erken başkanlık seçimlerini hedefleyen Boyun Eğmeyen Fransa, YHC’de yeni bir gensoru konusunda kararlı tek parti durumunda.

İSTİKRARSIZLIK

Macron’un partiler arası toplantıda gelecek hükümetin Le Pen ve aşırı sağa daha fazla güvenemeyeceği konusunda mutabık olduğu belirtiliyor. Önümüzdeki günlerde Bayrou’nun kabinesinin kurulması ile bu ifadenin samimiyetini ölçebileceğiz. Desteğin sürebilmesi için Cumhuriyetçiler en az Barnier dönemindeki kadar koltuk isteyecektir. Bir olasılık bir önceki hükümette Le Pen’in pasif desteğinin güvencesi olan aşırı muhafazakar Bruno Retailleau’nun iç işleri bakanlığının sürmesi olabilir. Çöküş sürecinde, iç işleri bakanlığının yeni bir mülteci karşıtı yasa paketinin plan aşamasında olduğu belirtilmişti. Yeni hükümetin ayrıca aşırı sağın uzun zamandır talep ettiği, ulusal meclis seçimleri için nispi temsil sistemini getirecek bir reformu da gündemine alması bekleniyor.

Bayrou’nun hükümetinin istikrarı için bir diğer kritik değişken de YHC bloğunun içerisinde gerilim yaratabilmek olacaktır. Her ne kadar sol ittifak içerisinde giderek daha fazla yalnızlaştırılmış olsa da Boyun Eğmeyen Fransa ortaklarını geçtiğimiz hafta Macronculara teklifleri sebebiyle eleştirmiş, başta Sosyalist Parti olmak üzere üç partiyi de YHC’nin Macron döneminden çıkmaya dair akdini ve programını ihlal etmekle suçlamıştı. Boyun Eğmeyen Fransa’nın meclis grup lideri Mathilde Panot, başbakan atamasına yönelik yaptığı açıklamada “Ülke bir tercih yapmak zorunda: Bayrou yönetiminde aynı talihsiz politikaların devamı ya da kopuş” ifadesinde bulundu. “Milletvekillerinin önünde açık bir yol ayrımı var: Macron’un diriltilmesine destek ya da gensoru vermek.” Yeni bir gensoru önerisinde bulunan Boyun Eğmeyen Fransa, Macron’a istiffa ettirme stratejisini sürdürerek, Jean-Luc Melenchon’un dördüncü kez cumhurbaşkanlığı yarışına girmesinin yolunu arıyor. Ancak YHC’nin kimi ortakları bunun siyasal kurumların sınırlarına, ülkenin de uçurumun kenarına geldiği bir noktada, sorumsuz bir gidişat olarak eleştiriyor.

Macron istifa fikrini açıkça reddetti. Hatta 10 Aralık’ta başkanlık sarayındaki toplantıda, başkanlık döneminin sona ereceği 2027’ye kadar da parlamentonun dağılmaması gerektiğini düşündüğünü belirtti. Ancak istediğini alamayabilir. Macron’un son başbakan tercihi meclis aritmetiğini temelden değiştirmediği gibi parlamentonun tekrar dağılarak 2025 yazında seçime gitmesi beklentilerini de dağıtmadı.

Diğer yazıları

Kürt meselesini çözmek mi yönetmek mi? – Fatih Polat

Türkiye’de, bir yılını doldurmaya yaklaşan yeni ‘süreç’, PKK’nin fesih...

Darbecilere af yok – Ertan Erol

Brezilya Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz hafta Eski Devlet Başkanı Jair...

Nepal eylemleri ne anlama geliyor? – Erkin Öncan

Ülkede hem iktidar hem de muhalefette büyük bir güce...

Yorgun Bir Cumhuriyetin Bitmeyen Krizleri: Fransa’da Ne Oluyor – Selman Saç

Fransız Beşinci Cumhuriyeti, De Gaulle’ün müdahalesiyle kurulan ve diğer...

Savaş siyasi olarak örgütlenmiş kolektif cinayettir – Beyza Üstün

Bu motto ile çağrısı yapılan, Savaş temalı 19. Karaburun Bilim Kongresi...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,068TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Endonezyayı teğet geçmeyelim – Özkan Yıkıcı

Çoğunuz diyecek ki “nereden çıktı şu Endonezya”.. ama gerçekler...

İspanya’dan İslam konferansına Filistin tutumu kıyası – Özkan Yıkıcı

Epey zamandır, İsrail küstahça bahanelerle, adeta Gazze bölgesibnde bir...

Şeylerin gerçeğiyle yüzleşebilmek! – Fikret Başkaya

“Bilimle ilgilenen bir kişinin zihnine egemen olması gereken şey,...

Kürt meselesini çözmek mi yönetmek mi? – Fatih Polat

Türkiye’de, bir yılını doldurmaya yaklaşan yeni ‘süreç’, PKK’nin fesih...

Uzakta bir diyarda öfkeli gençler siyaseti ateşe verdi – Ceren Ergenç

Ana muhalefet partisi binasının kuşatıldığı, on binlerin meydanlara toplandığı...

Köprüyü kiralatmam! – Hayri Kozanoğlu

AKP-MHP ittifakının baskıcı ve sermaye yanlısı politikalarının temel ayaklarından...

Kurtarıcısızlığın ve garantörsüzlüğün dayanılmaz ha(l)ksızlığı – Levent Atikoğlu

Ha(l)ktan ha(l)k doğuran bir ha(l)ksızlık hali... Kıbrıs’ta sağla solun arasında...

Gelgit gerilim semptomlarında Pazartesi günü – Özkan Yıkıcı

Bugün 15 eylül pazartesi. Gözlerimi Lefkoşada açtım. Tam da...

Canlı yayın