20 Ekim 2025, Pazartesi
22.8 C
Lefkoşa
yaklaşımlarÖzkan YıkıcıSuikast gizeminde dolanmak - Özkan Yıkıcı

Suikast gizeminde dolanmak – Özkan Yıkıcı

İlgili makaleyi daha önce yazmam gerekirdi. Fakat, sürelki yazdığım Kıbrısın Yakın tarih darbe dizisini bozmama adına, konu tamamlandıktan sonraya erteledim. Aslında fazla bir şey de kaybetmedim.***

Amerikadan gelen haber bonba etkisi yaptı: başkan adayı ve eski başkan Trumpa karşı suikast yapıldı. Söylenene ve gözlemcilere göre, şansla kurtuldu. Kafasını oynatmasa, anlından vurulup ölecekti. Ama, Trump birşeyler anlatırken, başını oynatığı için, kafası menzilden kurtulup, sadece kulaktan yaralandı. Yine de suikast sistemin en güçlü ülkesinde oluyordu. Hem de eski başkan, şimdi de kazanmaya daha yakın kişi olan Trumpa karşı yapıldı. Her sorguda kurguya açık, komplo görüşlerine avzeme olacak olgularla örülü.

Yine de suikast aBD de yapılmasına ve hedef adaylardan biri olmasına rağmen, fazla sürpriz gelmeyen kesimler de vardı. Özellikle oluşturulan Amerika algısı dışında, gerçeklerle yaklaşanlar için, sürpriz yoktu. Daha önceleri de Amerika bun tür suikastlere uğradı. Hem adayalr hem de başkanlara karşı suikastlerle Amerikan yakın tarihi epey kabarıktı. Kimisi öldü kimisi yaralandı, kimisi de kurtuldu. Sadecew yakın döneme baktığımızda başkan ve aday iki Kenedi öldürüldü. Reygın ise yaralı kurtuldu. İkinci Buş ise resmen şan olarak patlamayan bonba sayesinde zararsız çıktı. Dahasını da eklemek kolaydır. Tam Dört aBD başkanı suikastle katledildi. Üstelik Linkon ve Kenedi gibi Amerika için “iyi lider” olarak da gösterilenler de vardı.****

Daha da konuyu genişletelim: Amerikada genelde suikast veya askeri saldırılar epey kabarıktır. Buna ek olarak silahlanma da yaygındır. Yasaklanma girişimleri hep engelendi. Trumpu vuran silah da askeri nitelikli olup piyasada satılması bu nedenle tesadüf değildir. Ama ilginç durumlar da var: gerek Trumpa karşı gerek se Kenediyi katleden kişiler hemen öldürüldü veya tutuklandığı anda tartışmalı şekilde öldü. Bu nedenle bazı bilgilere ulaşmak da engelendi. Bu tutum, komprol görüşlerine de neden oluyor. Trumpu vuran kişinin de hemem öldürülmesi de bazılarınca kuşkulu karşılanıyor. Buna ek olarak, onca oruma önlemlerine rağmen vurulması da şüpeleri tetikliyor.

Olay tam seçim sürecinde gerçekleşti. Daha önceki makalemde de Amerikan seçimlerini değerlendirirken, aday olan iki kişinin, hem de milyonlarca dolarla sermaye tarafından desteklenmesine rağmen, nasıl olur da böyle kişiliklerin seçildiği sorularını da sordum. Dünyayı idare edecek, gerektiğinde savaşa girişecek bir ülkenin nasıl olur da böyle ikilemde sıkıştırıldığı sorgusu hep olacaktır. Birine çılgın ötekine açıkça Bunak denilen iki aday. Bunlar üstelik Dünyanın geleceğini belirleyecek başkanlar olarak halka tercihli olarak sunuluyor.

Tüm bunlar aslında algısal Amerikan büyüsünü bozmasına çoktan etki yapması gerekiyordu. Son dönem öyle olaylar yaşandı ki demeğin gitsin.. Meclis basıldı.. birçok yargı olayı pazarlık siyasetine takıldı. Buna Türkiye ile alakalı davalar dahi. Trump açıkça suçlandığı konulara rağmen mahkeme kararlarıyla yırtıyor. Bir anda A Amerikan yönetileri, kutsal tartışılmaz en iyi “demokrasi” kelimeleri kuram değil fetişizme büküldü. Ama yine de Algılarda hep Amerikan demokrasisi veya yargısı denilmeye devam ediliyor. Tıpkı işkaller ve CİA oyunlarında rağmen dünyada “özgürlük ve demokrasi getiren ülke” algısı gibi.

Tüm bunları toparlarsak, Trump suikasti adeta Amerikanın resmini çekti. Aşırı silahlanmadan tutun başkanlara varan suikast kültürünün normalleşme durumu artık yatsınamaz. Onca övülen demokrasi ise gerek yargıda gerek se son seçimdeki iki aday seçeneği ise ne olduğu cevabı da vardır. Ama Amerika güçlü. Kolay kolay gerçekler söylenemez. Oysa her ii Amerikan yeni başkan adayları açıkça savaşa oynuyor. Kendi meclislerini dahi basacak derecede demokrasinden uzak koşulları da aklın bir yerine yerleştiriyor.

Bunları bilirken de Trumpa karşı yapılan suikastin sürpriz olması da mümkün değildir. Nitekim en başta Amerikada hayat devam ediyor. Sadece bunu lehte kulanmalar oluyor. Trump suikasti bir anlamda nasıl Amerika sorusunu hala bilmeyenlere yaşanan yanıtdır. En muhteşem demokrasi veya dünyayı yönecek liderlerin nerelre gelindiğinin de acı dokunuşudur. Sonuçta daha görecek çok ders var. net olan, Kasım seçimleri sonrası dünyayı pekde iyi gelişmelerin beklemediğidir. Amerikan adaleti mi; oda zaten son kararlarla yanıtları çoktan verdi.

Diğer yazıları

Sıcağı sıcağına, sonlanan seçimler üzerine – Özkan Yıkıcı

K. Kıbrısta yeni bir seçimi daha sonlandırdık. Artık seçim...

Seçim propagandası sonlanırken, ince bazı dokunuşlar – Özkan Yıkıcı

Ben yazıyı yazarken, probaganda döneminin sonuna geliyoruz. Ama şu...

Salamaların buharlaşmasına saatler kalırken – Özkan Yıkıcı

Artık seçim süreci sonlanıyor. Hafta sonu külliyenin ilk seçilen...

Görünümlerle gerçekleri bağdaştırırken – Özkan Yıkıcı

Son cümlemi ilk başa çekecem: gelişmelerde mutlaka önemli sistem...

Belçika mitinginden Kıbrıs gerçeklerine doğru gelirken – Özkan Yıkıcı

Öncelikle bir konuya deyinecem: dünkü yazımda konu Madagasgardı. Yazının...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,098TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Sıcağı sıcağına, sonlanan seçimler üzerine – Özkan Yıkıcı

K. Kıbrısta yeni bir seçimi daha sonlandırdık. Artık seçim...

Elementlerin akıbeti altın madeni pratiğinde gizli – Doğu Eroğlu

Şimdiye kadarki altın madenciliği karnemizden hareketle, NTE’leri çıkarıp zenginleşmeye...

Netameli bir maden: Nadir toprak elementleri – Mehmet Torun

Bu metallerin madenciliği büyük miktarda toksik atık üreten ağır...

Tanrı’nın Eli; Ölü Politikacılar Mezarlığı – Halil Karapaşaoğlu

Turhan Kaymak, Faiz Kaymak’ın torunudur. 13 Ekim 2025 tarihinde...

Trump ve Netanyahu’nun direnişi yok etme planı – Aras Coşkuntuncel

Trump’ın geçtiğimiz pazartesi günü Gazze’de savaşın sona erdiğini ilan...

Biyosfer ve Vernadsky – Deniz İpek

Emperyalist sistemde ABD ve Çin arasında başlayan ticaret savaşları,...

Gazze’nin Z raporu: Daha yazılmadı! – Fehim Taştekin

Gazze’de BM sözleşmesindeki tanıma uyan bir soykırım karşısında 13...

Şarlo ve bir salon dolusu general – Serdar M. Değirmencioğlu

Küçükken çok sevdiğimiz ve izlemeye doyamadığımız Şarlo, asıl adıyla...

Canlı yayın