16 Kasım 2025, Pazar
17.8 C
Lefkoşa
yaklaşımlarÖzkan YıkıcıSeçim propagandası sonlanırken, ince bazı dokunuşlar - Özkan Yıkıcı

Seçim propagandası sonlanırken, ince bazı dokunuşlar – Özkan Yıkıcı

Ben yazıyı yazarken, probaganda döneminin sonuna geliyoruz. Ama şu gerçek de hep yaşanır. Saart altıda probaganda bitiyor. Yasak dönemi başlıyor. Ama herkes bilir ki karanlık ve çirkin probaganda daha sert şekilde son dakika av hareketleriyle sürer. Cumartesi gecesinin karanlığında karanlık oy avcılığı sürülür. Seksen ve doksan döneminde bu cumartesi sendromunu, arkadaşlarla takside gezerek hep tanık oldum. Ama şunu da yaşadım. Çoğu beklentilerin adeta evlere dek sokulduğu kısa zaman hızında gerçekleşti. Tapu dağıtmaktan, para vermekten nelere dek son kart masaya konuluyor. Sonra seçim yapılıyor. Sonuçlar açıklanıyor. Ama özellikle sadece seçim günlerindeki cumartesi akla gelmez. Çünkü seçim döngüsünde dönem bitmiş ve yeniden normal döneme geçiş oluyor. Ama probaganda yasağı denilir, öte yandan en hızlı probaganda avcılığı karanlıkta kara çantalarla sürdürülür.

Bu önemli son geceler pek konuşulmaz. Sadece seçimin son gününde uyarılar yapılır. Tabi ki önceki yazılarımda da belirtiğim gibi, konu odenli normalleşti ki artık tıpkı son seçimdeki gibi artık cumartesi son gece sendromu konu dahi edilmez. Öteki karanlık kirli yapılanlar gibi..

***

Bir seçimin daha sonuna geliyoruz. En normal adıyla “toplum lideri” seçilecek. Buna külliyeye gidecek seçimle ilk saraylı da demek mümkün. Bu defa işler biraz daha netleşti. Müdahaleler tek veya birkaç değil, komplo şekliyle gerçekleşti. Kimler geldi kimler geçti. Üstelik kazanma şansı olan iki kişi de Türkiyeleşmenin aynası şeklinde olmasına rağmen. Kolay değil iki aynılaşandan farklı seçenek algısı yaratmak. Buda yalana ve keskin kelimelere ihtiyaç duyulur. Eski klasik dil ile yeni yalan eklemeler propagandaya eklendi. Zaten talimatla yönetim öylesine yayıldı ki kulanılacak yetki dahi brakılmama derecesine gelindi. Ozaman yalanla ötekine yüklenme kalıyor. Okadar ki hayinlik veya kim Türkiyeci ikilemler hep havada bolca uçuştu. Dikat etiniz mi artık yapacakları yönetimle alakalı yetkilerde dahi öneriler pek duyulmadı. Boş laflarla Türkiyecilik oynandı.

Türkiyeleşmenin iki yönü yaygınlaştı. Türkiye ekseninden çıkmama ve bu eksenden ötekine göndermeler yapmak. Probaganda kısırlığı ise kelime fetişizmi ile yalanlar epey prim yaptı. Söylenen kavramlar dahi anlamlarıyla alakası yok. Ötekine yapılan suç adeta olanı değil taraftara mavzeme verme şeklinde oldu. Hep Türkiyecilik ayrımı üzerinden veya Türkiye ile birlikte ezberi bolca tekrarlandı. Tabi acemilik ile demogoji yapma ikilemleri de farklılaşmada epey rol aldı.

Bu dönemde önemli bir Türkiye gerçeği de var. önceki yazımda da belirtiğim gibi, eski dönemlerde hep devlet genelde ayni eksende topluca davranılırdı. Uzağa gitmeyelim: bundan önceki seçimde Akıncıya karşı Türkiye iktidar ve muhalefetiyle tutum sergiledi. Ortaktılar. Medya Tatarı sanki tek lider gibi sundu. Oysa bu seçimde özellikle Türkiye devlet egemenliğindeki kırılmalar ortak davranışı da etkiledi. Belirli kesim K. Kıbrıs seçiminin adeta morla eksenine koydu. Kaybedene karşı kulanma esrumanı görüyor. Buda AKP kaybederse durunu, bazı TC kökenlileri de bu defa devlet eksenli değil muhalefete oy vermeği seçenekleştirdi. Ama gelenlerin baskısı da odenli oluyor ki bu tutum nekadar karşılık bulur, yarından sonra anlaşılacaktır.

****

Yukarda özetlediğim durumları Bir gün gazetesinde Gözde Bedeloğlunun, T24 sitesinde Zeynel lülenin makalesinde de yakalarız. Hat da bir önceki seçimdeki Lülelin Tele 1 yorumuyla bugünkü makalesi arasında dağlar kadar fark var. ama toplamda hep iki lider ezberinin nedenli sakat olduğunu anlatan taplolarla sandık yoluna gelindi. Müdahaleler net. Öte yandan da onca Türkiyeleşme koşulları altında da hala demokrasicilik de demenin anlamı da sorgulanması gerekir ki oda yok. Olanı normalleştirip de kendine göre oy kulanacağı savunma teslimiyeti yine hakim. Bir de seçim koşullarını kulanıp kirli ilişkilerle avanta sağlama kolaylığı da işin cabasıdır. Herkesi satılmakla suçlayanların, para karşılığı oy verdikleri veya istedikleri gözlerin içine sokulmaktadır. Tam bir sömürgesel gerçeklik koşullarındaki resmi çizdik. Ama dönüp şahane demokrasi demeği de yalanla tatlılaştırmayı ihmal etmiyoruz. Birileri de sorgulamadan, bilmeden hemen tekrarlayıp örnekleştirmektedir.

Artık u dönem bitiyor. Olanlar net. En kısır siyasal içeriğin olduğu hat da seçilecek makanın görevi olmayan talepler sıralanan bir süreç yaşadık. Şimdi oya sıra gledi. Birkaç gün sonrasında ise sanki bu desteği vermemiş veya söylenene probaganda katmamış gibi de eskisi gibi ayni nakaratlarla hayat akmaya devam edecektir.sömürgeciliğin, ilhaklaşma sürekleşmenin bir örneğidir anlatılıp sıralanan. İşbirlikçilik cenderesi sıkıştıkça da daralan alanı doldurma adına keskin kelimeler, olmadık yalanlar ve fark yaratma il arayışıyla işler karmakarışık hale getirilir. Tam bir sömürge tipi demokrasi örneği de hayatla birlikte yazılır.

Diğer yazıları

Onbeş Kasım yakın tarih kısa dolaşımı – Özkan Yıkıcı

Onbeş kasımın artık son saatine geldim. Aklımda hep bir...

Yeniden bir Onbeş Kasıma ulaşırken – Özkan Yıkıcı

Genelde şu gerçek hep ister yanlış ister doru yapılsa...

Bir uygulanasını daha yaşayan Irak seçimleri – Özkan Yıkıcı

Irakta parlemento seçimleri gerçekleşti. Öteki önemli seçimlerden farkı, daha...

Gündemeleştirme ve sorunlarla ekonomik basit bir görünüm – Özkan Yıkıcı

Merak etmeyin: öyle ağır veya geniş bilgili bir makale...

Gidişat ve beklenti kıskacında Türkiye – Özkan Yıkıcı

Yeniden K. Kıbrıstan siyasal uçaklar kalkıyor. Önce hükümet yetkilileri...
4,158BeğenenlerBeğen
946TakipçilerTakip Et
4,081TakipçilerTakip Et
732AboneAbone Ol

Son eklenenler

Dünün Güneşiynan Gurudurug Çamaşırlarmızı! – Halil Karapaşaoğlu

Yamır damlacıglarnın içine sıkışır garannıg… Garamuza olur gög… İşgillenir yüreyim…Diynemeyi övrenemedim...

Istrancaların kalbine nükleer santral – Özgür Gürbüz

Kırklareli’nde yapılmak istenen nükleer santralın sır gibi saklanan yeri...

İklim ve çocuk hakları – Serdar M. Değirmencioğlu

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Konferansı, resmi kısaltmasıyla COP30, Brezilya’nın Belém...

Donald’a karşı Zohran: Somut söylem ve taban örgütlenmesinin gücü – Yonca Özdemir

Zohran Mamdani’nin New York belediye başkanlığına uzanan hikâyesi, Amerikan siyasetinde uzun...

Barcelona acı vatan – Kıvanç Eliaçık

Barcelona Stadyumu’nun önünde toplanan kalabalık “İşte bir sabah… Uyandığımda”...

Onbeş Kasım yakın tarih kısa dolaşımı – Özkan Yıkıcı

Onbeş kasımın artık son saatine geldim. Aklımda hep bir...

Yeniden bir Onbeş Kasıma ulaşırken – Özkan Yıkıcı

Genelde şu gerçek hep ister yanlış ister doru yapılsa...

Canlı yayın