tüm yazılar:

Rusya Azerbaycan gerilimindeki bazı olgular – Özkan Yıkıcı

Etrafımız kriz ve savaşlarla donandı desem, yanlış olmaz. Sınırlar dahi değişiyor. Açık açık yeni denklemler kurulmaya uğraşılıyor. Artık yaşanan gerilimleri takip etmek dahi zorlaştı. Üstelik önemli algı operasyonları da tuzun biberi gibi oluyor. Ancak, doksanlardan beri tekrarlanın uzun vadeli stratejiler, gericilikler, karanlıklar ve bolca insan katletmelerle yolubnda olmaya çalışıyor. Her gelişen gerilim, arkasında başkasını da taşıyor. Nitekim güncel olan Ortadoğu projesi giderek irana merkezine kayarken, Kafkaslar da resmen ateş çenberine alındı.

Daha kısa zaman önce Gürcistan seçimlerinde AB müdahalesi ile peşinden galan kararlar sıralandı. Yine Ermenistanda darbe girişimi konuşuldu. Bunlar yetmezmiş gibi Azerbeycan Rusya gerilimi de gündeme düştü. Düşürülen uçak, operasyonlarda ölen kişiler adeta itifak ekseni gibi duran Azerbeycan Rusya denklemi, silikleşmeğe başladı. Olayınbn özünde ise genel koşulların iran eksenine gelişi ve Kafkasya sıçrama hamlelerinin de konuları alevlendirdiği kesin.

Aslında Kafkas denklemi iki olayla gelecek sinyallerini verdi. Rusyanın Karabağ sorununda Azerbeycanı desgteklemesi, Ermenistanın Fransaya kayarak Rusyaya tavır koyması Rusya kontrolü hegemonya bölgesi gibi algılanan Güney Kafkasyada işlerin yerinde olmayacağının açık fişek işaretiydi. Üstelik, Azerbeycan çok yönlü canbazlıkla hem Karabağ konusunu hem de bölgesel güç olma politikasına ağırlık verdi. Eldeki stratejik konum ile enerji kartını da kulandı. Ek olarak, Azerbeycanı kulanarak Kafkaslara çıkma isteği İngiltere ve Amerikada vardı. Ayrıca iranı kuşatma hamlesi olarak da İsrail Azerbeycan gelişen durumlar da oldu. İranın kuşagtılmasına, Rusyayı kuzeğe sürme, Orta Asya açılımı, enerji koridorları gibi birçok olanak, Azerbeycanın eline bölgesel güç olma şansını da artırdı. Bunlar ister istemez Rusya ekseninde kırılma da getirecekti. Öyle de oldu.

Azerbeycan Karabağ kartında birçok desteği aldı. Rusya onayı dahildi. Fakat, değişen denklem Azerbeycanı çok yönlü seçeğe de taşıdı. Üstelik Ukraayna savaşında Rusyayı değil de Ukrayna yanında duruyordu. Buda Rusya denkleminde gerileme oluşturdu. Artık olaylar çözülme değil gerilim yaratmaya adaydı. Öyle de oldu.

Ortadoğu projesi, Kafkaslara sıçrama, enerji hatları, Çine karşı engeleme duvarı gibi birçok uluslarası hesapta, Azerbeycan lehine döndü. Hem Karabağ konusunda üstün oldu. Hem bagtıyla daha da yakınlaştı. İsrailden Türkiyeye birçok değişik güçle askeri işbirliği yapıldı. Bunlar hem önemli hem de bölgesel güç olma bakımından fırsat haline sokuldu.

Rusya ile başlayan çeşitleme gerilemeleri, bazı olaylarla da tırmanması gerekiyordu. Düşürülen Azeri uçak, mafya tipi operasyonlarda ölümler adeta kıvılcım gibi olmaya başladı. Öylesi zemin algılaşıldı ki hemen Azerbeycanda Rusya öğrenimine kaldırma hamlesi geldi. Şimdilik liderler fazla sert konuşmuyor. Ama sadece Azerbeycan değil, güney Kafkasyada taşlar yerinden oynuyor. Ermenistan diyasporanın da teşvikiyle Rusyadan uzaklaşıp Fransaya yaklaştı. İlk önemli ceremeği de kaybettiği elde tutuğu topraklar oldu. Gürcistan ise yine karışık. Yapılan seçimlerde batının gösterdiği aday çok az oy aldı. Birçok propagandayla birden anbargolar faşan dendi. Net olan Ortadoğu gelişmelerinin de Kafkaslar dibine gelmesiyle de artık Güney Kafkasya sarsılmaya başladı. Denklemler oynuyor. Rusya bu defa burada sıkışmaya başladı. Genel doksanlardaki strateji ile Rusya kuşatılıp etkisiz kılınacak deniliyordu.

Kısaca Azerbeycan Rusya gerilimleri, öyle anlık olayla tetiklenmedi. Bölgesel hesaplar ile fırsat hamleleri hesaplanan plana da çakışınca, krizler de ateşlendi. Şimdi, Azerbeycan liderinin Rusyaya karşı nereye dek gitme hesabı olduğu düşünülmeğe başlandı. Bubnu da hamlelerle anlayacağız. Fakat son Karabağ savaşlarındaki önemli tesbitlerimden birini hatırlayın: Rusya Karabağdaki tutumuyla kısa zamanda sanki iyi gibi algılanabilinir. Fakat çok geçmeden orta döneme doğru kaybeden en net güç Rusyanın olacağına da tanık olma olasılığımız yüksektir. Peki kim haklı çıktı?

Yeniçağ'da yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar Yeniçağ Gazetesinin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.

Son Yazılar

spot_img

Son eklenenler

spot_img