28 Ağustos 2025, Perşembe
31.8 C
Lefkoşa
iktibasÖzgür Gürbüzİhtiyaçtan satılık nükleer santral - Özgür Gürbüz

İhtiyaçtan satılık nükleer santral – Özgür Gürbüz

Orjinal yazının kaynağıbirgun.net

Rusya, yapımı geciken Akkuyu Nükleer Santralı’ndaki hisselerinin yüzde 49’unu yeniden satışa çıkardı. Rusya’nın hisse devriyle ilgili ilk haberleri yanlış hatırlamıyorsam 2016 yılında okumuştuk. 2018’de Cengiz Holding, Kolin ve Kalyon İnşaat’tan oluşan üçlü bir konsorsiyumun adı gündeme gelmiş ancak satış işlemi gerçekleşmemişti. Meblağ o zaman da büyüktü şimdi daha da büyük. Satış fikri ise bu defa yazımın sonunda dikkat çektiğim olasılıktan dolayı daha riskli.

Haberlerde 4800 MW büyüklüğündeki Akkuyu’nun değeri 25 milyar dolar olarak belirtiliyor, yarısına yakınını almak isteyenlerin bu durumda 12 milyar doları gözden çıkarması gerek. Rus şirketin eski açıklamalarına dayanan bu tahminlerin yanıltıcı olduğunu düşünüyorum. Amerikan Enerji Bilgi Dairesi’nin verileriyle, bugünkü fiyatlardan hesaplarsak, Akkuyu ölçeğinde bir nükleer santralın yapım maliyeti 37 milyar doları bulabilir. Rusya kaça satar, finansal sıkıntısı ne kadar büyük; bilmiyoruz.

Neden sadece yüzde 49? Uluslararası anlaşma gereği çoğunluk hissenin Rusya’nın elinde kalma şartı var, o yüzden Rusya daha fazla hisse satamaz. Bu yüzden de işin stratejik boyutu değişmez. Akkuyu kapatılana kadar hep Rusya’nın elinde kalacak. Zaten Rusya çekilse, başka bir firmanın onların ürettiği reaktöre uygun yakıt üretmesi yıllar sürebilir. Bağımlılık hisse devri olsa da baki.

Akkuyu’nun ilk ünitesinin elektrik üretiminin 2026 yılına kaldığını da bu haberle birlikte Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Anton Dedusenko’dan öğrendik. Ne gariptir ki iki ay önce AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan aksini söylemiş, yıl sonunda elektrik üretimi vadetmişti. Dedusenko ise “yıl sonuna kadar şebekeye elektrik vermeye gerekli sistemlerin hazır olacağına eminim” diyor. İşin garibi, Bloomberg.com’daki haberden 6,5 saat sonra Anadolu Ajansı’nın geçtiği haberde ise Dedusenko’nun, “her şey takvime göre ilerliyor” açıklamasıyla adeta ortalık yatıştırılmaya çalışılmış. Gecikmeden bahsedilmemiş.

Gecikme neden önemli? Elektrik üretimi başlarsa Rusya’ya verilen alım garantisi de devreye girecek ve Akkuyu Nükleer bugünkü piyasa fiyatının iki katına elektrik satacak. Santral daha da gecikirse, hisseleri satın alan şirketlerin kasasına para girmesi de gecikecek ve işler sarpa saracak. Daha da gecikirse diyorum çünkü ilk reaktör yaklaşık 7,5 yıl önce yapılmaya başlandı ve aslında 2023 yılında devreye alınmalıydı.

Gelelim asıl soruya. Rusya işin meyvesini yemeye bu kadar yakınken neden hisse devrine gitmek istiyor? İlk neden Rusya’nın finansal krizi. Ukrayna savaşı ve ambargolar ülkenin gelirlerini azalttı, son bir yılda petrol ve gaz gelirleri yüzde 35 oranında azaldı. Bazı önemli parçaların santrala gelmesi engellendi. ABD ambargosu nedeniyle Rusya’nın Türkiye’ye para transferi de zorlaştı. Türkiye’ye gönderilen para transferleri engellenince gaz karşılığı ödeme seçenekleri bile devreye girdi.

İkinci neden ise uluslararası anlaşmayla ilgili belirsizlik. 8 Mayıs’taki “Rusya’nın süresi doldu” başlıklı yazımda detaylı bir açıklama yapmıştım, Rusya, söz verdiği sürede elektrik üretimine başlayamadığı için alım garantisi anlaşmasının yeniden masaya yatırılmasının yolu açıldı. Şeytanın avukatlığını yapıp, o olasılığı yazalım.

Yukarıda adları geçen malum üç şirkete veya daha fazlasına hisse devri yapıldıktan sonra Türkiye gecikmeyi neden göstererek alım garantisi anlaşmasını pazarlığa açıp, kilovatsaat başına verdiği 12,35 dolar sentlik fiyatı yükseltmeye kalkabilir. Böylece hem yeni hissedarlar hem de Rusya kısa zamanda daha fazla gelire kavuşabilir. Yıllardır santrala milyarlarca dolar para harcayan, finansla kriz yüzünden sıkışan ama cebine tek kuruş koyamayan Rusya rahatlar. Hükümet bu güzel kârın sadece Rus devlet şirketlerine gitmemesi için hisse devrini şart koşmuş, biraz da tanıdıklar kazansın demiş olabilir mi? Nükleer santraldan gelecek pahalı elektriğin, elektrik faturalarına zam olarak geleceğini ve halkının zaten yoksullukla sefalet arasında bir noktada olduğunu bildiği için herhalde böyle bir değişikliğe gitmez. Gitmez değil mi?

Komplo teorisi sevmem ve yazmam ama bu olasılık mümkün ve uyarmak zorundayım.

Diğer yazıları

Tek gezegen tek millet hayali çöküyor – Özgür Gürbüz

İran Meclisi’nin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’yla (UAEA) işbirliğini askıya...

Petrol ve gazdan yeni bir gelecek kurulmaz – Özgür Gürbüz

Türkiye’nin petrol ve gaz üretimi yeni sahalarla beraber artıyor. Maden ve...

Atık ithalatında yine zirvedeyiz – Özgür Gürbüz

Türkiye’nin 2024 yılında 27 AB ülkesinden aldığı atık miktarı...

Rusya’nın süresi doldu, hükümetten çıt çıkmıyor – Özgür Gürbüz

Türkiye ile Rusya 12 Mayıs 2010 tarihinde Akkuyu’da dört üniteli (reaktör)...

İspanya’yı kim elektriksiz bıraktı? – Özgür Gürbüz

İspanya, Portekiz ve Fransa’nın bazı bölgelerindeki büyük elektrik kesintisinin ardından herkes suçluyu aramaya...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,050TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

İlber Ortaylı’nın önerisi üzerine bazı sorular – Yetvart Danzikyan

Bu satırları okuyunca insanın aklına başka fikirler de üşüşüyor....

Geri çağırma hakkının ilk adresi: Paris Komünü – Kavel Alpaslan

Bir makama halk oylaması ile seçilen bir kişi görevini...

Hırıltı ile mizah arasında hırs: aynı amaca hizmet eden iki farklı dil – Levent Atikoğlu

Hırs, çoğu zaman ilerlemenin, başarmanın, hayatta iz bırakmanın önemli...

Kıbrıs Cumhuriyeti’ne Dönüş Mümkün Mü? – Şener Elcil

Londra Konferansı’na isteksizce giden Makarios, orada Kıbrıslı Türklere devlet görevlerinde...

Kıbrıs’ta işlenmiş olan suçlarla ilgili ‘evet, ama’ denilemez… – Mihalis Mihail

Kıbrıslırum araştırmacı yazar Mihalis Mihail, Kıbrıs’ta yakın tarihimizde işlenmiş...

Oklar Hizbullah’a doğru yöneltilirken – Özkan Yıkıcı

Amerikanın yeni elçisi, ilginç diplomatik açılımlarla uğraşıyor. Aslında daha...

Kaç Yüz Lazım? – Levent Atikoğlu

Politikanın yüzü yoktur derler. Oysa ben tam tersini düşünüyorum....

“Süreç”e vicdani retçilerin de sözleri var – Ercan Jan Aktaş

Ekim 2024 tarihinde başlayan, devlet/iktidar elitleri tarafından itina ile...

Canlı yayın