19 Eylül 2025, Cuma
24.8 C
Lefkoşa
yazılarKıbrıs iktibasVatandaşlık kıyağa dönüşürse - Ali Kişmir

Vatandaşlık kıyağa dönüşürse – Ali Kişmir

Orjinal yazının kaynağımediternews.com

Dünyanın her ülkesinde olduğu gibi bizim ülkemizde de yabancıların vatandaşlık alabilmeleri için kriterler var!..
Ama kâğıt üzerinde!!!
Realitemiz ise bu işin ilk olarak nüfus aktarımı ile başlaması, sonrasında da kıyağa ve ranta dönüştürülmesi…
Vatandaşlık meselesi öyle bir ayağa düştü ki, bakan şoförleri ile bakanlık odacıları bu işe bakar oldu…
Yükümlülüklerinizi yerine getirip getirmemenizden önce vatandaşlık alabilmek için doğru kişi veya kişilere ulaşıp ulaşmadığınız büyük önem taşıyor!..
Doğru kişilere ulaştığınız takdirde Kıbrıs’a adım dahi atmadan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı olabiliyorsunuz…
Bu absürtlük daha önce yaşanmadı mı?
Dünya haritasında Kıbrıs’ın yerini dahi bilmeyen ve hayatında Kıbrıs’a hiç gelmeyen insanlara birileri ‘kıyak’ olarak KKTC vatandaşlığı vermişti!..
İnanınız, tamamen ‘duygusallıkla’ verilen bu vatandaşlıkların altında millî duygular yatıyordu!!!

* * *

Kıbrıslı Türk nüfusunun ‘yasal’ olarak 3’e, fiilî olaraksa 5’e katlandığı ülkemizde demografik yapımız arzu edildiği gibi değiştirildi…
Kıbrıslıları azınlığa düşürme hedefi ile başlanılan bu süreç başarıya ulaşırken, son 20 yıldır Kıbrıslıların laik yapısını da ortadan kaldırma hedefi ile çalışmalar devam ediyor…
Ve nüfus akışıyla birlikte bu stratejiye göre seçilen insanlar adaya yerleştiriliyor!..

* * *

Gelin hep birlikte 2020 yılının Ekim ayına gidelim…
O yıl gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlayınız, o seçimlerin kaderini sonradan vatandaş olanların yoğunlukta ikamet ettikleri bölgeden gelen oylar belirlemişti…
Şimdi durum daha da vahim hâlde!..
5 yıl öncesine göre oran katlanarak büyümüş durumda!..
‘Bakınız bunu ırkçılık olarak algılamayan’ diyecektim ama isteyen algılasın, çünkü ben kendimi biliyorum, realite ırkçılık değildir…
Ve esas ırkçılık, bir toplumu nüfus aktarımı ile yok etmeye çalışmaktır…
Etnik temizliğe maruz kalan bir toplumun bunu en azından eleştirmesi sanırım hakkıdır…
Yoksa “X” ülkeden gelen ‘kötü’, kendi insanım ‘muhteşem’ gibi bir düşüncem yok hatta aksine Kıbrıslı Türkler kadar pasif, anında gücün yanında yer alan ve çıkarını her şeyden önde tutan başka bir toplum daha bulamazsınız…
Bu konuda dünya üzerinde ilk sıra bizimdir!..
Ancak ne olursa olsun siz bir toplumun iradesine bu kadar tecavüz edemezsiniz…
O toplum doğrusuyla yanlışıyla kendi seçimlerini yapabilmeli, kendi kararlarını kendisi verebilmelidir!..

* * *

Bu arada haberiniz var mı bilmiyorum, bahsettiğimiz bu vatandaşlık verilmesi konusunda yaşanan bir pazarlık konuşmasının kaydını ele geçiren ve bunu ifşa eden gazetecilerin yargılanması hâlâ devam ediyor…
Pazarlığı yapanlar mı?
Bırakınız yargılanmayı, onların ifadesine bile başvurulmadı…

* * *

Peki ya son örnek?
Külliye’nin mimarı olan şahsın iptal edilen vatandaşlığı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararla ilgili kişiye yeniden verildi…
Yine milli duygularla alınmış bir karar öyle değil mi?

* * *

Daha önce de ifade ettiğim gibi, bu ülkede yargılanması gerekenler makam koltuklarında oturtuyor, yargılanmaması gerekenler ise mahkeme koridorlarında dava vaktini bekliyor…
Geri kalmış, demokrasi yoksunu ve adalet mahrumu ülkelerinin kaderi bu!..

* * *

-“Göreve gelen ‘X’ parti, ilk iş olarak bakanlar kurulu kararı ile verilen tüm vatandaşlıkları iptal etti…”
Evet, bizlerin bunu yapabilecek bir siyasi iradeye ihtiyacımız var!..
‘Amasız’ bir şekilde bu konuda dik duracak ve radikal bir adım atacak siyasi gücü yakaladığımızda gerisi kendiliğinden gelecektir…

Diğer yazıları

“Aşk içinde mahpusane” – Filiz Uzun

“AŞK İÇİNDE MAHPUSHANE” Nazım Hikmet’in Sevdası ve Kavgası. Yaşar...

Sessizliğin tarihi: Port of Famagusta’ davasından bugüne – Engin Kara

Bir süre önce sosyal medyada karşıma emekliye ayrılmış bazı...

Devlet içinde ‘suç’ örgütü: ‘Usta’ ve çırağın karanlık düzeni – Ertuğrul Senova

Bazı bilgiler vardır, ya resmi makamlarca ya da ismini...

Kıbrıs’ta işlenmiş olan suçlarla ilgili ‘evet, ama’ denilemez… – Mihalis Mihail

Kıbrıslırum araştırmacı yazar Mihalis Mihail, Kıbrıs’ta yakın tarihimizde işlenmiş...

Yargı Kararlarının Eleştirilmesi ve Eleştirinin Sınırları – Latif Aran

İfade özgürlüğü, temel hak ve özgürlüklerin “anası” olarak nitelendirilir...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,066TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Endonezyayı teğet geçmeyelim – Özkan Yıkıcı

Çoğunuz diyecek ki “nereden çıktı şu Endonezya”.. ama gerçekler...

İspanya’dan İslam konferansına Filistin tutumu kıyası – Özkan Yıkıcı

Epey zamandır, İsrail küstahça bahanelerle, adeta Gazze bölgesibnde bir...

Şeylerin gerçeğiyle yüzleşebilmek! – Fikret Başkaya

“Bilimle ilgilenen bir kişinin zihnine egemen olması gereken şey,...

Kürt meselesini çözmek mi yönetmek mi? – Fatih Polat

Türkiye’de, bir yılını doldurmaya yaklaşan yeni ‘süreç’, PKK’nin fesih...

Uzakta bir diyarda öfkeli gençler siyaseti ateşe verdi – Ceren Ergenç

Ana muhalefet partisi binasının kuşatıldığı, on binlerin meydanlara toplandığı...

Köprüyü kiralatmam! – Hayri Kozanoğlu

AKP-MHP ittifakının baskıcı ve sermaye yanlısı politikalarının temel ayaklarından...

Kurtarıcısızlığın ve garantörsüzlüğün dayanılmaz ha(l)ksızlığı – Levent Atikoğlu

Ha(l)ktan ha(l)k doğuran bir ha(l)ksızlık hali... Kıbrıs’ta sağla solun arasında...

Gelgit gerilim semptomlarında Pazartesi günü – Özkan Yıkıcı

Bugün 15 eylül pazartesi. Gözlerimi Lefkoşada açtım. Tam da...

Canlı yayın