Bundan birkaç ay öncesine kadar ‘2027 yılından önce genel seçim yok’ diyen hükümetin büyük ortağı Ulusal Birlik Partisi (UBP), bir anda erken seçimi konuşmaya ve konuşturmaya başladı.
Geçtiğimiz hafta genel sekreter seçiminin yapıldığı UBP Parti Meclisi toplantısının ardından ortaya atılan iddia, ‘erken seçim’ konusunun parti meclisinde gündeme geldiği yönündeydi.
UBP’de güvenilir bir üst düzey yetkilinin teyit ettiğine göre, evet UBP Genel Başkanı, Başbakan Ünal Üstel erken seçim istiyor. Ancak yine aynı kaynağa göre, bu ‘arzunun’ ileriye götürülüp götürülmeyeceği, Üstel’in Cenevre dönüşünde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yapacağı görüşmede belli olacak. Yani Üstel, Erdoğan’dan onay alırsa, büyük olasılıkla düğmeye basacak.
2024 sonbaharında yaşanan Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı krizi sürecinde, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) yaptığı erken seçim çağrılarının Üstel tarafından kesin bir dille reddedilmesinin arkasında Ankara’nın olduğu iddia ediliyordu. O günlerde erken seçime zinhar karşı olan Ankara’nın, bugün konuya ilişkin pozisyon değiştirmesi mümkün mü?
Neden olmasın?! Konjonktür, sen her şeye kadirsin!
* * *
Erdoğan’dan yeşil ışık beklenedursun, Üstel olası erken seçim ihtimaline yönelik hazırlıkları çoktan başlattı bile.
UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu imzasıyla Mayıs 2023’te Meclis Başkanlığı’na sunulan, yani yaklaşık iki yıldır çekmecede bekletilen Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasa Önerisi, tesadüf bu ya, PM toplantısının ardından jet hızıyla ve ivedilik istemiyle komiteye gitti.
Karma oyun seçim sisteminden çıkarılmasını öngören değişiklik önerisinin görüşülmesine, bugün Hukuk, Siyasi İşler, Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi’nde başlanacak.
Yasa değişiklik önerisinin imza sahibi Hasipoğlu Cenevre’de, düşünün komite toplantısında hazır bulunması için O’nun dönüşü dahi beklenmeden… Belli ki durum gerçekten de ivedi!
Karma oy bir yandan kullanım şekli itibarıyla karmaşaya yol açtığı ve pek çok vatandaşın oyunun yanmasına sebebiyet verdiği, diğer yandan ise milletvekili adaylarının partilerinin değil kendi şahsi menfaatleri doğrultusunda çalışmalarının önünü açtığı için uzun süredir tartışılan bir konu. Hatta 2022 seçimleri öncesinde karma oyun kaldırılması veya değiştirilmesi gündemiyle Meclis’te bir AD-HOC komite kurulmuş ancak komite çalışmaları, partiler arası uzlaşı sağlanamaması nedeniyle sonuçsuz kalmıştı.
Ancak tüm bu gerekçeler bir yana, UBP’nin karma oyun kaldırılmasını özel olarak istemesinin sebebi, mühür oranı en yüksek parti olması. Diğer bir deyişle, karma oy getirisinin, rakiplerine oranla daha düşük olması, hatta zaman zaman eksi haneye yazılması.
Geçmiş genel seçimlere ilişkin karma oy/mühür karşılaştırılması yapılan çalışmalar arasında, 2018 seçimleri oldukça dikkat çekici mesela.
Statica Araştırma’nın 2018 Milletvekilliği Genel Seçimi’nin sonuçlarını baz alarak yaptığı çalışmanın sonuçlarına göre, UBP’nin aldığı oyların %95,7’si mühürden, %4,3’ü karmadan gelirken, CTP’nin mühür-kama oranı; %91,56 – %8,44 olarak ölçülmüş. Araştırmaya göre, eğer karma oy olmasaydı ve karma oy kullanan seçmen, herhangi bir partiye de mühür vurmasaydı, en fazla oy artışı, % 1.26 oranıyla UBP’ye yansıyacaktı.
Uzun yıllardır hükümetlerin ancak çoklu koalisyonlarla kurulabildiği ve son derece hassas olan Meclis aritmetiğinde tek bir milletvekilinin dahi büyük önem taşıdığı dikkate alındığında, % 1.26 küçümsenebilecek bir oran değil elbette.
* * *
Yazının ana konusuna, yani UBP’nin bu bir anda ‘yükselen’ erken seçim arzusuna döndüğümüzde, muhtelif niyet okumalar mümkün:
- Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine giden süreçte, karmaşanın hakim olduğu değil, netliğin sağlandığı bir siyasi ortam UBP için önemli. Olası bir Cumhurbaşkanlığı seçimi fiyaskosunun ardından işlerin çorap söküğü misali aleyhte ilerlemesi ‘tehlikesine’ karşı alınacak en iyi tedbirlerden biri de kuşkusuz koltuğu önceden sağlama almak.
- İp üzerindeki cambaz misali, zaten hâlihazırda sıklıkla ‘yeter sayı’ sorunuyla uğraşmak durumunda olan Üstel, İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılması yönündeki savcılık talebi nedeniyle de sıkışmış durumda. Şimdilik istihbarat, UBP’nin sahte diploma soruşturması kapsamında Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılmasına ‘hayır’ deme eğiliminde olduğu yönünde olsa da, Üstel bu yeni olası ‘matematiksel’ sorun riskini bertaraf etmeli.
- Koalisyon ortağı Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı ile işlerin yolunda gitmediği net. Bu iki hükümet ortağının çıkar çatışmaları, Arıklı’nın sürekli olarak gündemde tuttuğu ‘al-ver tehditleri’ nedeniyle, Üstel YDP’den kurtulmak istiyor olabilir.
- Sağlıktan eğitime, enerjiden ulaşıma, irili ufaklı ne kadar sektör varsa hemen hepsinde yolsuzluk, usulsüzlük, yalan ve talanla karşı karşıya olunan, yandaş ve çıkar ortaklığı kayırmacılığının ayyuka çıktığı bu ortamda, seçim yoluyla gelecek bir galibiyetle ‘ağızları kapatmak’ ve tabii kurultayın ve Meclis Başkanlığı seçiminde yaşanan rezilliğin intikamını bir an önce parti içi muhalefetten almak da, Üstel adına önemli seçim motivasyonları olarak bir kenara not edilebilir.
Bunların tümü ve ama aynı zamanda ayrı ayrı hepsi, UBP açısından birer erken seçim gerekçesidir. Geriye kalan, olası bir erken seçimin sonucundan ‘emin olmak’ kalır ki, Cenevre sonrası planlanan Erdoğan-Üstel görüşmesinin gündemlerinden biri de, bu ‘garantiyi’ almakla alakalı olacaktır.