“Dünya küresel kapitalizmin elinde can çekişiyor. İşçiler her yerde günbegün üç kuruş için emek teri döküyorlar. Birçok kişi geçimini sağlayabilmek için birden fazla işte çalışıyor. Ancak ne kadar çalışırsa çalışsınlar, hiçbir zaman özgür olmaya yetmiyor. Çünkü üretim araçlarına sahip olmayanlar gerçek özgürlüğü asla bilemeyecekler. Medyanın mülkiyeti zenginlerin elinde. Siyasi sistem zenginlerin elinde. Tüm sermaye zenginlerin elinde. İnsanlar barışçıl şekilde protesto ettiler fakat karşılarında şiddetten başka bir şey görmediler. Bir hayata sahip olanlar, bir hayat için çalışanları yönetir. Ancak tüm bunlar değişmek üzere…”
Bu sözler komünist bir partinin manifestosuna değil, bir bilgisayar oyununa ait. Mayıs 2020 yılında yayımlanan Tonight We Riot (Bu Gece Ayaklanıyoruz), sınıf mücadelesine dayanan siyasi arka planıyla alıştığımız çoğu oyuna meydan okuyor.
Peki bu oyunu kimler tasarlamış?
Oyunun geliştiricisi, merkezi ABD’nin Detroit kentinde bulunan Means medya kooperatifi. Naomi Burton ve Nick Hayes tarafından 2019 yılında kurulan Means, bir işçi kooperatifi ve çeşitli sol-sosyalist hareketlerle organik ilişkileri bulunuyor.
Tonight We Riot, pikselli grafikleri ve müzikleriyle eski atari oyunlarını andırıyor. Dolayısıyla oyunun biçimsel yapısı basit. Önünüze çıkan düşmanları etkisiz hale getirerek ülkenin çeşitli bölgelerini özgürleştiriyorsunuz. Hem zaten bu oyun tarzına da ‘Beat ’em up’ yani ‘Patakla onları’ deniyor.
Hikaye ise o kadar basit değil. Kapitalist distopyanın hüküm sürdüğü yarı-hayali bir evrende bir işçi ayaklanması yaşanıyor, siz de bu isyanın öncülerindensiniz. İlk durağınız şehrin emekçi semtleri, yani Factory Town. Karşınıza sermayedarları koruyan kolluk kuvvetleri ya da karşı devrimciler çıkıyor. Siz de yolda karşılaştığınız diğer emekçileri örgütleyip elinizdeki levye, tuğla, yumruk ve hatta molotofkokteyli gibi silahlarla düşmanlarınızla savaşıyorsunuz.
Emekçi semtlerini, kâr hırsıyla doğanın katledildiği yaşandığı ormanlar izliyor. Daha sonraki durağınız ise bir tarafta iş cinayetlerinin yaşandığı öbür tarafında ise soylulaştırma projeleri ile turistik hale getirilmeye çalışılan limanlar. Tekel konumundaki WhippleCo isimli şirketin yönetimindeki limanda çevresel atıklar nedeniyle ortaya çıkan mutantlar da sermaye güçleri gibi düşmanlarınızdan. Ardından diğer şehirleri ve semtleri geçtikten sonra nihai amacınıza ulaşıyorsunuz: Zenginlerin başkenti Bowling Green Estates’e gelip sermayeye son darbeyi vurmaya çalışıyorsunuz.
Biraz spoiler gibi olacak ancak hikayenin sonunda bir avuç sermayedar, yatlarına binerek ülkeyi terk ediyor. İşçi iktidarı ise tüm mülkleri kamulaştırıyor, Sovyet tipi meclislere dayanan bir yönetim inşa ediyor.
Olay örgüsü hariç birkaç hoş detaya da değinebiliriz. Oyunun kötü karakteri, WhippleCo şirketinin sahibi Chet Whippleton, sürekli peşinde olduğunuz burjuvaziyi temsil ediyor. Kendisi ‘siyasi’ kimliğinde ‘Tek devlet, tek millet, tek lider’ sloganını kullanıyor. Burjuva medya da oyunun bir başka detayı. Her bölüme ‘The Daily Dalkavuk (Bootlicker)’ isimli gazetenin manşetleri ile giriş yapıyorsunuz. Ancak işçiler şirketin merkezine yaklaştıkça yavaş yavaş manşetlerdeki maske düşüyor ve The Daily Dalkavuk işçileri öldürme çağrısı yapıyor.
Sınıf mücadelesinde tek yoldaşınız emekçiler değil. Yunanistan’daki protestoların simgelerinden Loukanikos isimli sokak köpeği de yer yer sokakta sizin yanınızda yer alıyor. Loukanikos, Atina’daki eylemlerde polise karşı göstericilerin yanında olmasıyla nam salmıştı.
Bilgisayar oyunları dünyasında alternatif anlatılara pek sık rastlamıyoruz. Hele hele sınıf mücadelesini rehber edinen oyunlar nadiren karşımıza çıkıyor. Tonight We Riot, tüm sade anlatımına karşın burjuvazinin siyaset ve medya gibi alanları ne denli elinde bulundurduğunu ve bu şekilde toplumsal hayata nasıl yön verdiğini gayet iyi açıklıyor. Hem basit oyun mekanikleriyle hem de damıtılmış bir siyasi bilinçle herkesin kolayca zevk alabileceği bir oyun. Bu sebeple Tonight We Riot kesinlikle oynamaya değer.
Geçtiğimiz hafta bir ayaklanma simülasyonu olan Riot: Civil Unrest’i konuşmuştuk . Gelecek hafta da yine siyasi arka planıyla şaşırtıcı oyunları konuşmaya devam edeceğiz.



