16 Eylül 2025, Salı
23.8 C
Lefkoşa
anti-militaristanti-militarist haberYKP-FEM Aktivisti Tegiye Birey: Taraf olmak

YKP-FEM Aktivisti Tegiye Birey: Taraf olmak

 tegiyeMert Özdağ’ın Yenidüzen’deki köşesinde yayınlanan YKP-FEM Aktivisti Tegiye Birey’in yazısı

“Oğullarının arkasından göz yaşı döken anneler ne diyor bu meseleye?
Ya da genç kızlar?
Nişanlısını, eşini, sevdiği, aşık olduğu adamı askere gönderen kadınlar, neden konuşmuyor?
Askerlikle ilgili görüşleri vardır elbet…
Şimdi sıra kadınlarda…
LÜTFEN görüşlerinizi açıklamaktan çekinmeyiniz.
Oğluna ağlayan anne, ne düşünüyorsun?
Nişanlısını gözleyen genç kız, konuşmayacak mısın?
Eşini askere gönderen, tüm sorumluluklar sırtına kalan güçlü kadın, sen de konuş lütfen!

…demiş Mert. Sözü vermiş kadınlara, sırayı da vermiş, çağırmış da bizi er meydanına… Müsaitseydiniz biz de size gelecektik. Bizim bir manimiz yok, ya sizin? Neden konuşmuyor kadınlar diye de sormuş. Kafadan teyzelerimden Spivak’ın bir sözü var, çoğu soruya cevap olan o üst soru… Madunların konuşup konuşamayacağını sorgularken demeden duramıyor; madun ağız konuşsa bile egemen kulak duyar mı?  Aramızdaki duvar mı? Anti-militarist mücadele içinde dans edip şarkılar söyleyen, yazan çizen kadınların melodisi kısık mı kaldı, vicdani rettini açıklayan kadınların gerekçeleri karanlıkta mı? Bütün bunları birinin annesi, nişanlısı, sevgilisi gibi ikincil sıfatlarla yapmıyorlar hem de, kendi ve kız kardeşlerinin yaşam mücadeleleri, nefes alanları için ayaktalar. İnsan ölsün diye çiçek eker mi, ölsün diye bir canlıya can verme zahmetine girer mi? Bu kadınlar da özlemez mi zorla askere yollanan sevgilisini, eğer sevgilisi varsa ve zorla askere yollanmışsa? Özler ama askerlikle derdi romantik bir özlemin ötesinde konumlanmıştır.

Sıradüzen, baskı, tahakküm ilişkileri, yok etmenin meşrulaşması, gücün istediğini yaptırma becerisi diye tanımlanması, aşağılama, emir-komuta zinciri askerlik kurumunun yapıtaşlarıdır. Askerlik sırasında küçük yaşlardan askere gidip gerçek erkek olacaklarını komşu, öğretmen, televizyon, baba gibi kaynaklardan öğrenen erkekler askere gidip orada yaşananları kolayca bünyesine müdahil edebilir. Bilir ki, gün gelecek askerlik bitecek, emirleri o verebilecek kendinden daha “güçsüz” algıladıklarına. Böylece askerlik, askerlik kurumunun sınırları içerisinde durmaz, askerlik askerliğe mahsus kalmaz… Taşar bu hayatı inkar eden öğretiler sözde sivil alana, yapıtaşlarını orada yeniden üreterek ve kendini olumlayarak bulanır etrafa.

Barış ne demek savaş ne zaman, bunlar karışık kavramlar kadınlar için; harp mı var da ben sokağa çıkmaya korkayım, sahi kafasına kurşun yeğen kız kardeşim kimin düşmanıydı, hangi ulus-erkeğin güvenliğine tehdit oluşturmuştu? İşte böyle karışır işler. Tecavüz savaş taktiği niteliğindeyse, tecavüze uğrayan kadınlara hangi savaşın hangi tarafına kaç puan kazandırdığını kim izah edecek uğradıkları şiddetin? Ve yine, emredildiğinde öldürebilecek, emredildiğinde tecavüz edecek, emredildiğinde aşağılayacak erleri doğurmak da kadına düşüyor; haydi kadın hiçbir şey yapamazsan en azından 3 er doğur.

Bizim gibilerin derdi askersiz şehirlerde, askerlik yapmaya zorlanmayan kişilerle, şiddet görmediğimiz özgür ve eşitlikçi günler geçirebilmek. Askerliğin 15 aydan 12 aya düşürülmesi pazarlığı, bizim pazarlığımız değil. Ordunun profesyonelleştirilmesinden, özel silahlı kuvvetlere geçişten medet uman da aman ha biz değiliz. Ondandır ki, bizim gibilerin vicdanı bir gün dahi olsa seferberliğe gitmeyi reddediyor. Ne kimsenin sevgilisi özler bir günde, ne kimsenin kariyeri aksar, ah bu mahkemelerde sürünmeler yıllardır; bahsedilen başka yollardır. Bahsedilen yol ki mucit olmaya gerek yok, üç beş yer dışında var bu hak her yerde, vicdani red hakkıdır. Vicdani red kişinin vicdanını ilgilendiren bir konudur, kişi dini inançlarına göre de bir başkasını öldürme ve öldürmeye hazırlık yapma yolunda askerliğe gitmeyi reddedebilir ideolojik duruşuna göre de. Bu sebeple, anti-militarizm vicdani red hakkının temelini oluşturur bizim için. Erkekler vicdani reddini açıklıyor, öldürmeyeceğim, baskı kurmayacağım ve üzerimde de kurdurmayacağım diyor. Kadınlar vicdani reddini açıklıyor, bakanlar kurulu çağırsa bile savaşmayacağım ve bu militarist düzende bana biçilen kaftana sığışmayı reddedeceğim diyor, ne sözde savaş zamanınızda ne sözde barış zamanınızda başkalarını düşmanlaştırmayacağım.

İçinde yaşadığımız toplum yararına emek vermemiz bekleniyorsa eğer, cezalandırıcı veya caydırıcı olmayan alternatif sosyal hizmet zorunlu askerlik sorunsalının tek çözümü olacaktır. Bütün bunlar olurken biz, içinde hasbelkader bulunduğumuz bu coğrafyadaki eşitlik ve özgürlük mücadele “görevimize” vicdanımızın getirdiği zorunlulukla devam edeceğiz, askersiz şehirlerin temellerini atmaya da.

Diğer yazıları

Vicdani ret metinleri üzerinden kurulan toplumsal barış metni – Ercan Jan Aktaş

Militarizm; erkek egemen sistemin, heteroseksist ve mülkiyetçi ilişkilerin meşrulaştırıcısıdır....

“AİHM kararı önemli bir dönüm noktası, Meclis yasal düzenlemeyi bir an önce yapmalı”

Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM)...

Kıbrıs’ın kuzeyinde vicdani ret: Bir garip ateşkes hikayesi – Özgül Saygun

“İster savunma ister saldırı amaçlı olsun, insan öldürme eğitimi...

Gazze’deki soykırıma derhal son verilmesi çağrısında bulunuyoruz: Derhal Ateşkes

Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs’taki Vicdani Retçi Örgütlerden Gazze’de yaşanan...

Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi, meclis önünde yasa değişikliği için toplanıyor

Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi, vicdani ret hakkının yasal tanınması...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,057TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Şeylerin gerçeğiyle yüzleşebilmek! – Fikret Başkaya

“Bilimle ilgilenen bir kişinin zihnine egemen olması gereken şey,...

Kürt meselesini çözmek mi yönetmek mi? – Fatih Polat

Türkiye’de, bir yılını doldurmaya yaklaşan yeni ‘süreç’, PKK’nin fesih...

Uzakta bir diyarda öfkeli gençler siyaseti ateşe verdi – Ceren Ergenç

Ana muhalefet partisi binasının kuşatıldığı, on binlerin meydanlara toplandığı...

Köprüyü kiralatmam! – Hayri Kozanoğlu

AKP-MHP ittifakının baskıcı ve sermaye yanlısı politikalarının temel ayaklarından...

Kurtarıcısızlığın ve garantörsüzlüğün dayanılmaz ha(l)ksızlığı – Levent Atikoğlu

Ha(l)ktan ha(l)k doğuran bir ha(l)ksızlık hali... Kıbrıs’ta sağla solun arasında...

Gelgit gerilim semptomlarında Pazartesi günü – Özkan Yıkıcı

Bugün 15 eylül pazartesi. Gözlerimi Lefkoşada açtım. Tam da...

Darbecilere af yok – Ertan Erol

Brezilya Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz hafta Eski Devlet Başkanı Jair...

Sınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı – Fehim Taştekin

7 Ekim 2023’ten bu yana sahnelenen güç oyunları, bölgesel...

Canlı yayın