14 Kasım 2025, Cuma
15.8 C
Lefkoşa
güncel haberdış haberAİHM: Türkiye uluslararası savaş hukukunu ihlal etti

AİHM: Türkiye uluslararası savaş hukukunu ihlal etti

aihmAvrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Türkiye’yi 2 milyon 305 bin Euro tazminat ödemeye mahkum ettiği Şırnak’ın Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin 1994 yılında savaş uçaklarınca bombalaması kararını taraflara tebliğ etti. AİHM kararında, Türkiye’nin savaş hukukunu düzenleyen Cenevre Sözleşmesi’ni de ihlal ettiğini belirtti. Köylülerin avukatı Tahir Elçi, kararın bir ilk olduğunu belirtti. AİHM’in Türkiye’den olayın faillerini 26 Mart 2014 tarihine kadar tespit ederek yargı sürecini başlatmasını istediğini söyledi.

AİHM, savaş uçaklarının 1994 yılında Şırnak’ta iki köyü bombalaması ve 38 kişinin ölmesi sonucu Türkiye’yi mahkum ettiği rekor tazminat davasının 85 sayfalık kararı, taraflara tebliğ edildi. Türkçe’ye çevrilen kararda, AİHM’in Türkiye’yi sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin bazı maddelerinden değil, uluslararası Cenevre Sözleşmesi’nin uluslararası nitelikte olmayan anlaşmazlıkları kapsayan ortak 3’üncü maddesini de ihlal ettiğine dair karar verdiği ortaya çıktı.

AİHM’in kararını değerlendiren köylülerin avukatı Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi, inceledikleri kararda çok yeni unsurlar olduğunu, AİHM’in görev ve yetkisini belirleyen temel belgenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) olduğunu belirtti. Elçi, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bu sözleşme hükümlerine göre önüne gelen şikayeti değerlendirir, yorum yapar ve sonuca ulaştırır. AİHM, daha önce bazı kararlarında bazı uluslararası sözleşmelere referanslar yapmıştı. Rus ordusunun Grozni’ye düzenlediği hava saldırısında bir köylü kadının evine düşen bombalar ve bazı yakınlarının ölmesi neticesinde insani hukuka da dikkat edilmesi gerektiğine dair bir takım değerlendirmeler yapmıştı” dedi.

AİHM: TÜRKİYE SAVAŞ HUKUKUNU İHLAL ETTİ

Elçi, AİHM ilk defa kendi temel belgesi olan kendi anayasası olan AİHS’in hükümlerinin yanı sıra, uluslararası savaş hukukun temel belgesi olan Cenevre Sözleşmesi’nin ortak 3’üncü maddesine gönderme yapmış ve bu maddeyi temel bir norm olarak kararına derc ettiğini söyledi.

Elçi, AİHM’in savaş ve çatışma hukukunu düzenleyen Cenevre Sözleşmeleri 3’üncü ortak maddesini temel metin olarak kararına aldığını belirterek, “Mahkeme kararında, 1994 yılında iki köye yapılan bombalamanın uluslararası insancıl hukuka ve uluslararası niteliği olmayan çatışma hukukuna açıkça aykırı olduğuna hükmetmiştir. Bu AİHM açısından yeni bir dönem ve yeni bir karar. Kendi eski içtihatlarından ayrılmış ve yeni bir karar üretmiş ve belgelerinden biri olmayan Cenevre sözleşmesini kararına dayanak yapmıştır” diye konuştu.

ELÇİ: BU KARAR BİR İLK

Elçi, AİHM’in bu karar ile üye ülke olan Türkiye’ye çok önemli bir mesaj verdiğini, bundan böyle bu tür eylemlere dikkat edilmesi ve yapılmaması gerektiği ve meydana geldiğinde de etkili bir şekilde soruşturulması gerektiğine açıkça karar verdiğini söyledi. Bu kararın, Türkiye’nin uluslararası toplum içerisindeki yeri ve itibarı açısından son derecede önemli olduğunu da vurgulayan Elçi, “Yani ilk defa bir uluslararası mahkeme Türkiye’ye uluslararası bir belgeyi hatırlatıyor. Bir savaş ve çatışma hukuku belgesini hatırlatıyor. Bu çok önemlidir. Bu günü kadar uluslararası bir organizasyon Türkiye’nin çatışma ve savaş hukukunu düzenleyen uluslararası sözleşmeyi ihlal ettiğine dair bir karar vermemişti. Bu anlamda bu karar bir ilktir” dedi.

Avukat Elçi, AİHM’in kararı ile olayın insanlığa karşı işlenen suç olduğu ve zaman aşımına uğramaması gerektiğine dair bir gerçeğin ortaya çıktığını; ama 2005 yılı öncesi TCK’nın eski hükümlerine göre 20 yıl boyunca adam öldürme ve birden fazla adam öldürmede zaman aşımını kesecek bir işlem yapılmadığı zaman, zaman aşımının devreye girdiğini söyledi.

Söz konusu dosyadaki savcıların görüşü ve bazı belgelere göre zaman aşımının 26 Mart 2014 olarak gösterildiğini kaydeden Elçi, “Şimdi tabi AİHM bu kararında açıkça faillerin bu bombalama faaliyete gerçekleştiren görevlilerin kimliklerinin tespiti ile bunların cezalandırılması gerektiğini ve bunun Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ile işbirliği içinde, onunla diyalog içerisinde bu sürecin tamamlanmasını istemiştir. Dolayısıyla Türkiye’deki adli ve idare yetkililerin 26 Mart 2014 tarihinden önce faillerin sorumluların kimliğini tespit ederek onları mahkeme önüne çıkarması ve cezalandırılmaları amacıyla bir yargı sürecinin başlaması gerekiyor. Aksi taktirde kararın gereği yerine getirilmemiş olur, bu da hem bizim bir kez daha kararın gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle, AİHM’e yeni bir şikayet götürmemize neden olur, hem de Türkiye ile Avrupa Konseyi arasında bir soruna daha da ötesi bir krize yol açar” şeklinde konuştu. (ANF)

Diğer yazıları

Bağımsız muhalefetten Cenevre öncesi değerlendirme: Yaşasın özgür, demokratik ve laik Suriye

Suriye’de Heysem Menna’nın liderleri arasında yer aldığı muhalefet örgütü...

Mağusa Ekoşehir Proje Tasarım Stüdyosu’nun çalışmaları, Perşembe günü başlıyor

(KHA)— Yaklaşık 100 katılımcı, Varoşa'nın hayalet şehrinin ve Mağusa’nın...

Hessen’de Siyah-Yeşil koalisyonu

Almanya’nın Hessen Eyaleti’nde Hristiyan Demokrat Parti (CDU) ile Yeşiller...

ABD Dünyadaki İnternet Kullanıcılarının Özel Yazışma ve Aktivitelerini 700 ‘Göz’le İzlemiş

ABD Ulusal Güvenlik Kurumu NSA'nın internetten bilgi toplamada kullandığı...

Snowden yeni belgeler açıkladı

İngiliz Guardian gazetesi bugün, CIA eski ajanı Edward Snowden’ın,...
4,154BeğenenlerBeğen
947TakipçilerTakip Et
4,081TakipçilerTakip Et
733AboneAbone Ol

Son eklenenler

Militarizm ve çevresel yıkım: toprağın da vicdanı var – Çağla Elektrikçi

Militarizm, yalnızca insan yaşamını değil, ekosistemleri de hedef alır: -...

Bir uygulanasını daha yaşayan Irak seçimleri – Özkan Yıkıcı

Irakta parlemento seçimleri gerçekleşti. Öteki önemli seçimlerden farkı, daha...

Yerel Yönetimler ve Gıda Egemenliği – Ecehan Balta

Yerel yönetimler artık yalnızca yol, su, temizlik hizmeti veren...

Bisküvi kokulu bir direniş: Lübnan’da mezhep değil sınıf savaşı! – Kavel Alpaslan

Batı merkezli burjuva-liberal bakış açısıyla yapılan tahlillerde sınıfsal doku...

Bölgede matruşka politikası ve Suriye! – Hediye Levent

Suriye’nin Geçici Lideri Ahmed Eş Şara’nın Beyaz Saray ziyareti...

Yanlışı eleştirmek, doğruyu takdir etmek – Levent Atikoğlu

Sosyal medya, bilgi ve duygunun hızla yayıldığı bir mecradır....

Gündemeleştirme ve sorunlarla ekonomik basit bir görünüm – Özkan Yıkıcı

Merak etmeyin: öyle ağır veya geniş bilgili bir makale...

Patron kim? – Şener Elcil

Temsili demokraside halk şeffaf, hesap verebilir bir seçim sistemi...

Canlı yayın