7 Kasım 2025, Cuma
19.8 C
Lefkoşa
yaklaşımlarÖncel PoliliÖzgürlüğünden mahrum kalan çocukların mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilme...

Özgürlüğünden mahrum kalan çocukların mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilme hakkının ihlali – Öncel POLİLİ

Kuzey Kıbrıs’ta suça itilmiş bir çok çocuk Ceza Mahkemeleri tarafından avukatsız bir şekilde yargılanmakta ve hatta bazan hapislik cezası dahi almaktadırlar. Söz konusu çocukların aldıkları hapislik cezasının ardından da yine mahkeme huzuruna çıkmalarıda verilen hapis cezasının herhangi bir işlevi olmadığının kanıtıdır ancak bu husus bu yazının konusu değildir.

Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre 18 yaşın altındaki herkes çocuk olarak tanımlanmkatadır. Ancak Fasıl 157 Çocuk Suçluları Yasası’na göre de on dört yaşından küçük kişiler “çocuk”, on dört yaşında veya daha büyük ve on altı yaşından küçük olan kişiler “genç” kişiler olarak tanımlanmaktadır. Genç kişi ile çocuk arasındaki en önemli fark çocuların, hiçbir halde hapis cezasına çarptırılamayacağıdır. Bu bağlamda, 16 yaşından sonra kişiler hapis cezasına çarptırılabilmektedir. Her ne kadar da Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre çocukların özgürlüklerinden mahrum kalması en son uygulanması gereken önlem olsa da Çocuk Suçluları Yasası’nın yetersizliği nedeniylede çocuklara hapis cezası verilmektedir. Aynı zamanda, özgürlüğünden mahrum olan çocukların yetişkinlerle ilişki kurmaması gerekmekte ancak Cezaevi’nin koşulları buna imkan vermemektedir.

Anayasa’nın 18.5.c maddesi tüm sanıklara talep etmeleri halinde eğer yeterli mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin sağlanması için gerekli görülüyorsa, kendisine parasız olarak atanacak bir hukukçu aracılığı ile savunma hakkı verilmiştir. Fakat, Anayasa’nın bu maddesinin nasıl uygulanacağına dair yasal bir düzenleme yapılmamıştır. Yine de, Fasıl 155 Ceza Usul Yasası’nın 64. maddesi bu hususu bir nebze olsun düzenlemektedir.1 Fasıl 155 Ceza Usul Yasası’nın 64. maddesinin düzenleme esasen Ağır Ceza davaları için yapılmış ve sanıklara meselenin ciddiyeti, güçlüğü veya durumunu adalet adına gerekli kıldığı takdirde Ağır Ceza Mahkemesi tarafından davaları görüleği zaman avukat atanmaktadır. Söz konusu maddeye göre, ölümle cezalandırılabilen suçlarda2, sanığa mahkeme tarafından avukat atanması mecburidir. Ancak, aynı zamanda, Fasıl 157 Çocuk Suçluları Yasası’na göre “çocuk” ve “genç” kişiler Çocuk Mahkemeleri tarafından yargılanmakta ve Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmamaktadır. Bu sebepten dolayı da Çocuk Mahkemelerinde yargılanan kişilere mahkeme avukat atayamamaktadır. Ancak, Fasıl 155 Ceza Usul Yasası’nın veya diğer yasaların gerekli düzenlemeleri yapmaması sanıkların Anayasa’dan doğan haklarının kullanılmasında yasal bir engel değildir. Zaten, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulup 1960 Anayasa’nın da yürürlüğü girmesiyle o zamanki mahkemelerimiz 1961 yılından itibaren, KKTC Anayasası’nın 18.5.c maddesi ile hemen hemen aynı olan 12.5.c maddesine göz önünde bulundurarak Fasıl 155 Ceza Usul Yasası’nın 64. maddesine bağlı kalmadan sanıklara avukat atamışlardır.3

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6.3.c maddesi de sanıkların avukat tutmak için mali olanaklardan yoksun olmarı halinde ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilme hakkını tanımıştır. Tabi ki yargılanan her sanığın ücretisiz olarak avukatlık hizmetinden yararlanma hakkı da yoktur. Böylelikle, ceza davalarında adli yardım konsunda AİHM aşağıdaki ilkeleri geliştirmiştir:

1) Sanık hukuki yardımı karşılayabilecek yeterli kaynaklardan yoksun olmadıdır.

2) Adalet adına gerekli olan bir durumun ortaya çıkması gereklidir.

AİHM adli yardım sağlanırken adalet adına gerekli olan bir durumun ortaya çıkıp çıkmadığına suçun ciddiyeti ve verilecek olan cezanın ağılığının göz önünde bulundurarak karar verir. Aynı zamanda, mahkeme usulünün karmaşıklığı, lisan konusunda yaşanabilcek sıkıntılar ve sanığın davayı idrak edebilme kabiliyeti gibi husuları da göz önünde bulundurmaktadır.

Bu bağlamda, Çocuk Hakları Sözleşmesine göre de çocuk sayılan kişilerin ancak Fasıl 157 Çocuk Suçluları Yasasına göre “genç” sayılan ve 16 yaşından büyük olan kişilerin, özgürlüklerinden mahrum kalma tehlikesi olduğu ve ağır bir ceza ihtimallerinin olduğu bir gerçektir. Aynı zamanda bu yaştaki kişiler için, mahkeme usülünü anlamak ve davalarını idrak edebilmeleri hayli güç olabilmektedir. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda söz konusu kişilere Çocuk Mahkemeleri tarafından avukat atanması gerekmektedir.

Netice itibariyle, 18 yaşından küçük kişilerin özgürlüklerinden mahrum kalması (en son çare olması dışında) ve bu süre zarfında, yetişkinlerle ilişki kurmalarının Cezaevi’nin fiziki koşulları nedeniyle engellenmemesi Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ihlalidir. Aynı zamanda, 18 yaşından küçük kişilerin avukatsız yargılanmaları da adil yargılanma hakkının unsuru olan mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilme hakkının ihlalidir.

1 (1) Bir sanığı bir ithamname veya ikamenameden ötürü yargılayacak veya Ağır Ceza Mahkemesinin bir kararı aleyhine yapılan bir istinafı dinleyecek olan Mahkeme, meselenin ciddiyetini, güçlüğünü veya durumunu adalet adına gerekli kıldığı takdirde, hale göre, sanık veya istinaf edeni savunmak için bir avukat atayabilir ve Mahkeme , ölümle cezalandırılabilen bir suçtan yargılanacak olan savunmasız herhangi bir kişiyi savunmak için bir avukat atayabilir.

(2) Mahkemece atanan bir avukata Mahkemenin, Yüksek Mahkeme Başkanının direktiflerine bağlı olmak koşuluyla, izin vereceği miktarda Devlet Bütçesinden belirli bir ücret verilir.

2 Ölüm Cezası Anayasa’nın Geçici 13. Maddesi savaş halinde vatana ihanet, devletlerarası hukuka göre korsanlık ve tedhiş suçları için veya müebbet hapis cezası gerektiren bir suçtan mükerrer mahkumiyet dışındakı Ölüm Cezalarının Müebbet Hapse Dönüştürülmesi öngörektedir.

3 Criminal Procedure in Cyprus A.N Loizou ve G.M Pikis, sayfa 83.

Diğer yazıları

Kelepçelenmek – Öncel Polili

Kelepçelenmek, özellikle başkalarının önünde kelepçeli bir şekilde teşhir edilmek...

Kuzey Kıbrıs’ta Nefret Söylemi ve Hukuk – Öncel Polili

Ayrımcılığa karşı direnişin güçlenmesiyle nefret söylemi ile ilgili olarak...

İşkencenin cezasızlığı sorunu ve ulusal önleme mekanizması – Öncel Polili

Kuzey Kıbrıs’ta polislerin göstericilere, zanlı ve sanıklara işkence ve...

İnsan haklarının gelişmesi ve korunması için neden Ulusal İnsan Hakları Kurumu’nun önemli- Öncel Polili

İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi için hak ihlallerinin öncelikle...

İşkence Suçu ve Polislerin Yargılanması – Öncel Polili

8 Eylül 2012 tarihli Kıbrıs Gazetesi haberine göre üç...
4,133BeğenenlerBeğen
941TakipçilerTakip Et
4,080TakipçilerTakip Et
723AboneAbone Ol

Son eklenenler

Haydi bakalım: mübarek günde önümüze gelenlerle – Özkan Yıkıcı

Gün Cuma.. dine göre tabi ki Müslümanlığa anlayış bakımından...

Siyaset kapanından iki tutsaklık davranışı – Özkan Yıkıcı

Genelde hele de günümüzde egemen siyaset karşıtları için iki...

Dünyanın ‘felaket hali’ ve sosyalizme duyulan ihtiyaç – Yücel Özdemir

Hem dün Katar’ın başkenti Doha’da sona eren üç günlük...

‘Demokratik Sosyalist’ Mamdani New York’u kazandı; şimdi ne olacak? – Aras Coşkuntuncel

Salı günü “Demokratik Sosyalist” etiketiyle seçimlere giren Zohran Mamdani,...

Ekim Devrimi 108 yaşında: Geçmişin harabesinden geleceğe yol yapmak – Kavel Alpaslan

Görünürde bir yıl dönümü, tarihte sabitlenmiş, katılaşmış bir olayı...

Çernobil’in izleri hâlâ Karadeniz’de – Özgür Gürbüz

Çernobil’in üzerinden 40 yıl geçti ancak Karadeniz’de Çernobil kaynaklı...

Bir çocuğun ölümünden sonrası – Özkan Yıkıcı

İnsan brskın geneli kişisel yaşadıkları olaylar dahi zamann olur...

Gıda kolisi mi, gıda hakkı mı? – Ecehan Balta

Mamdani, kimliğini aşan bir siyasetle, kentin kalbinde eşitlik, konut...

Canlı yayın