tüm yazılar:

Kesintili eğitim, kesintisiz işçilik! – Gözde Bedeloğlu

Orjinal yazının kaynağıbirgun.net

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünyada yüz milyondan fazla çocuk eğitim, sağlık gibi temel haklarından mahrum bırakılarak fabrika işçiliğinden uyuşturucu ticaretine kadar çeşitli işlerde ve büyük tehlike altında çalıştırılıyor. ILO ve UNICEF tarafından yayımlanan son rapora göre (Çocuk İşçiliği: 2024 Küresel Tahminler, Eğilimler ve İlerleme Yolu) tahmini çocuk işçi sayısı 138 milyon. ILO Genel Direktörü Gilbert F. Houngbo, yoksulluğa vurgu yaparak “Ebeveynlerin de kendileri için insana yakışır işe erişimi olmalı ki çocuklarını sınıfta tutabilsinler” diyor.  Rapora göre, Sahra Altı Afrika, çocuk işçiliğinin en yoğun olduğu yer. Bölgede yaklaşık 87 milyon çocuk, yani tüm çocuk işçiliği vakalarının üçte ikisine yakını bulunuyor. Oran %23,9’dan %21,5’e gerilese de, nüfus artışı nedeniyle toplam sayı sabit kalmış. Latin Amerika ve Karayipler ise çocuk işçiliği oranında %8’lik bir göreli düşüş ve toplam sayılarda %11’lik bir azalma sağlamış. Asya ve Pasifik, 2020’den bu yana çocuk işçiliği oranında en büyük düşüşü gerçekleştirerek sayıyı 49 milyondan 28 milyona yani %5,6’dan %3,1’e düşürmüş. Umutlandıran bir gelişme.

TÜİK hane halkı iş gücü araştırması 2024 yılı sonuçlarına göre 2020’de %16.2 olan 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılma oranı %24.9’e yükselmiş. Yani 4 çocuktan 1’i işçi olarak çalışıyor. 2024’te 15-17 yaş grubunda 3 milyon 894 bin çocuk bulunurken, bunların 970 bini kayıtlı işçi olarak çalışıyormuş. Buna ek olarak 504 bin çocuk da MESEM kapsamında patronlara çalışıyor. Böylece toplam çocuk işçi sayısı 1 milyon 474 bine ulaşıyor. Kayıt dışı çalıştırılan çocuklar dikkate alındığında çocuk işçi sayısının 3.5 milyona yaklaştığı belirtiliyor.

***

Çocuk işçiliğini önlemek için yapılması gerekenler açık: Sosyal devlet güçlendirilmeli. Çocukların gelişimi için ücretsiz ve kaliteli eğitime yatırım yapılmalı. Sistem, gelişen dünya ile uyumlu olmalı. Maddi olarak kırılgan aileler desteklenmeli, sosyal koruma sağlanmalı. Yoksulluğun kuşaktan kuşağa bir miras gibi devredilmesinin önüne geçilmeli. Sendikal haklar korunmalı. Sömürüyü sona erdirmek ve çocukları korumak için yasalar uygulanmalı, şirketler sorumlu tutulmalı. Maalesef iktidarın neoliberal politikalarını tam gaz uyguladığı ülkemizde çocuk işçi sayısı da, çocuk işçi ölümleri de artarak devam ediyor.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) basından ve çocuk işçilerin ailelerinden edinebildiği bilgiler doğrultusunda hazırladığı raporlara göre, 2013-2025 yılları arasında en az 770 çocuk işçi hayatını kaybetti. Ölen çocuk işçilerin 261’i (%34) 5-14 yaş arasında, 509’u (%66) 15-17 yaş aralığında. 5-14 yaş arasındaki çocuk işçilerin hemen hemen tamamı kayıt dışı çalıştırılıyor. 15-17 yaş grubunda ise başat çalışma alanı mevsimlik tarım olsa da son yıllarda MESEM uygulamasıyla bu yaş grubunun sanayi ve inşaat alanına kaydığı belirtiliyor. Asgari ücretin altında para alan, sendikasız ve çoğunlukla sigortasız çalıştırılan çocuklar ucuz iş gücü kaynağı olarak görülüyor.   Rapordaki 5 yaş vurgusu eminin dikkatinizi çekmiştir. Yine İSİG verilerine göre son iki buçuk yılda sokakta mendil satan, araba camı silen, kâğıt toplayan ya da mevsimlik tarım işçisi ailesiyle beraber toplayıcılık ve çobanlık gibi işler yapan 5-9 yaş arasındaki 53 çocuk çalışırken ölmüş. Milli Eğitim Bakanlığı Örgün Eğitim İstatistikleri’ne göre ülkemizde okul öncesi eğitim seviyesinde, 5 yaşta net okullaşma oranının düştüğünü de hatırlamak gerekir. Asya ve Pasifik ülkelerinin 2020’den bu yana çocuk işçiliği oranında en büyük düşüşü gerçekleştirdiğini not etmiştik. Selçuk Şirin, Oksijen Gazetesi’nde kaleme aldığı çarpıcı yazısında Vietnam’ın eğitimdeki başarısını anlatmış. Uzun vadeli hedefler belirlenerek gerçekleştirilen bir dizi reform sayesinde çocukların uluslararası sınavlardaki başarıları artmış. Şirin, bu başarının ardında yatanın eğitimde eşitlik, vizyon ve planlama olduğunun altını çizerken, Vietnam’da 3-5 yaş arası çocukların %93’ünün ücretsiz okul öncesi eğitime katıldığını aktarıyor. 5 yaş grubunun okullaşma oranı yüzde 98.Türkiye’de ise iktidar CHP’li belediyelerin kreş açmasını engellemeye çalışıyor.

Dünyada çocuk işçiliğinin önlenmesi, sömürünün sona erdirilmesi için çocuk koruma yasalarının uygulanıp şirketlerin uyarılması gerektiği vurgulanırken Türkiye’de tam tersi oluyor ve 12 yıllık eğitimi fazla bulan sermaye hükümetten daha fazla çocuk işçi talep ediyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de sermayenin talebine “Bir adım atılabilir” karşılığını veriyor. Belli ki iktidar, yoksulluk ve çocuk işçiliğini önleme konusunda adım atmak yerine her ikisini de artıran politikalar peşinde koşmaya devam edecek.

Yeniçağ'da yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar Yeniçağ Gazetesinin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.

Son Yazılar

spot_img

Son eklenenler

spot_img