18 Eylül 2025, Perşembe
33.8 C
Lefkoşa
yaklaşımlarÖzkan YıkıcıHamasi ve romantik gündemde sınırlanmak - Özkan Yıkıcı

Hamasi ve romantik gündemde sınırlanmak – Özkan Yıkıcı

Kuzey Kıbrıs’ta önemli gelişmeler vardır. Fakat, bunların bazıları hiç gündem olmazken, bazısı da sansürlü teslimiyet alanında sıkışıp özüyle tartışılmaz. Son dönemde Bugün gazetesinin röportajıyla Falyalı olayı yeniden okuyucuya sunuldu. Kıbrıs gerçeğindeki mafya ilişkilerinin bir yönü kamuoyuna sunuldu. İkinci gündem olması gereken, ilhaklaşma olayındaki yeni yetki alımıyla oluşan protokoldür. Yeni protokol ile Türkiye işe germelerden tutun öteki işlemleri resmen eline direk aldı. Buda ilhaklaşmanın yeni bütünleşme adımı olarak sessizce gerçekleşme yoluna sokuldu. Bir de tartışılanlar vardır: hala doksanların başında olan Kıbrıs cumhuriyetinin tanınması, sanki yeni elçi atamasıyla olmuşçasına gündem yapıldı. Klasik sığ gündeme sığdırılmaya da çalışılınıyor. Öyle ki bir taraf romantik muhalefet le hükümet suçlaması yaparken, hamasi ideolojik merkez de saçmalama dahi az gelir laflarla geçiştirme konumundadır.

Her olaydaki klasik noktaya geliyoruz: gerçeklerden koptukça, yalanlarla yeni sistem koşulları ideolojikleştirildikçe, hamasi ve romantizmle yönetim muhalefet ikilemiyle tüm olanlar örtülmeye çalışılınıyorsa, o zaman hiçbir zaman gerçeklerle konular ele alınmaz.

Bugün gazetesindeki Falyalı röportajı fırtına koparması gerekirdi. Öyle aktarımlar oldu ki sistemin resmen onca karanlık sayfalarında bir bilgi sorgusu yaratmasına yetiyordu. Şimdilik K. Kıbrıs’ta ses getirmedi. Fırtına yerle bir ederken, seller süpürürken, sanki hiçbir şey olmamış gibi evler süpürülüyordu. Ama Türkiye’de ses geldi. Tele 1 yorumlarla da konuyu aştı. Ama AKP eleştirisel nokta olsa da herkes özüne hala giremiyor.

Eklemeden olmaz: yapılan sorgulamada yine basit tutsaklıklar da ortaya serildi. AKP yüzü muhalefet tarafından eleştirilirken, nedense takıntı teslimiyeti devam ediyor. Nitekim: Tele 1 programında hem de demokrat ünlü gazeteci Yalçın Doğanda ayni yanılgı sırıtıyordu: “Denktaş sonrası” … sanki K. Kıbrıs’ta olanların karanlık yüzü Denktaş sonrası ve AKP ihalesine bırakılıyordu. Doğana sadece şunu hatırlatacam: kumarhaneler Doksanda K. Kıbrıs’a taşındı. O zaman da Denktaş gerçeği Kıbrıs’ta hakimdi. Devamını deneyimli gazeteci araştırsın.

Türkiye’nin böyle bir çıkmazı da var. Denktaş tabusu devlet ideolojinin hep merkezinde oldu. Hala gerçeklerle yüzleşmenin önemli duvarıdır.

Ama yine de Türkiye’de son röportaj ile belirli kesimde konu konuşuldu. Tabi devlet gerçeği ile. Oysa K. Kıbrıs’ta hala sessizlik var. Oysa aynı anda yapılan protokol ile de öteki maaştan işe almaya dek tüm yetki kontrolü Türkiye’ye devredildi. Koltukçulara eğer protokol uygulanırken, keyfi partici işe almalarına dek engeller konulma teslimiyetine dek gelindi. Falyalı röportajı, protokol teslimiyeti ve romantik muhalefet sıkışması. Hepsi gelinen noktanın kanıtları.

Elbet muhalefet de yapmak şart. Hele cilalanan ikide bir tekrarlanan kelime fetişizmi de gerekiyorsa… bu da alan buldu. Örneğin ne zaman Türkiye Kıbrıs cumhuriyeti arasında temas veya spor maçı yapılsa, muhalefet romantizme sarılır. Aksi ise koltukçular da hamasi gömleği giyer. Hemen yapılan spor müsabakası sonrası “neden bizimle yapılmaz” denilir. Koşullar yerine, hükümetcilik eleştirisine girişilir. Buda muhalif tatmine yetip artıyor. Hele bilgisizlikle cehalet atışları da gayet güzel işlev görür.

Bunu son atanan elçiler olayında yakaladık. Suçlamalar ve hainlikler havada uçuştu. Oysa tanınmalar doksanların başında oldu. Tanınma ile elçilik atamaların ayni olmadığını bilmem kocaman diplomalılara, oturulan makam koltuklara anlatmak doğru değildir. Ama makam ve diploma olsa da gerçeklerden kopunca, hamasi atış ihtiyacı olunca, dilenen yalan atılır, suçlama da ihanete dek kullanılır.

Kısaca, gündemimiz çok ama gerçeklerden kopuş da çok. Haydi hayırlısı.

Diğer yazıları

Endonezyayı teğet geçmeyelim – Özkan Yıkıcı

Çoğunuz diyecek ki “nereden çıktı şu Endonezya”.. ama gerçekler...

İspanya’dan İslam konferansına Filistin tutumu kıyası – Özkan Yıkıcı

Epey zamandır, İsrail küstahça bahanelerle, adeta Gazze bölgesibnde bir...

Gelgit gerilim semptomlarında Pazartesi günü – Özkan Yıkıcı

Bugün 15 eylül pazartesi. Gözlerimi Lefkoşada açtım. Tam da...

Güncel Nepal’den, K. Kıbrıs hatırasına – Özkan Yıkıcı

Son hafta içinde, alışılmamış bir ülke adı sık sık...

Acayiplikler normalleşirse, bir tuhaflık yok mu? – Özkan Yıkıcı

İnsan yaşananları heran tekrarlarsa, birgün gelir anormal dediklerini bizat...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,056TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Endonezyayı teğet geçmeyelim – Özkan Yıkıcı

Çoğunuz diyecek ki “nereden çıktı şu Endonezya”.. ama gerçekler...

İspanya’dan İslam konferansına Filistin tutumu kıyası – Özkan Yıkıcı

Epey zamandır, İsrail küstahça bahanelerle, adeta Gazze bölgesibnde bir...

Şeylerin gerçeğiyle yüzleşebilmek! – Fikret Başkaya

“Bilimle ilgilenen bir kişinin zihnine egemen olması gereken şey,...

Kürt meselesini çözmek mi yönetmek mi? – Fatih Polat

Türkiye’de, bir yılını doldurmaya yaklaşan yeni ‘süreç’, PKK’nin fesih...

Uzakta bir diyarda öfkeli gençler siyaseti ateşe verdi – Ceren Ergenç

Ana muhalefet partisi binasının kuşatıldığı, on binlerin meydanlara toplandığı...

Köprüyü kiralatmam! – Hayri Kozanoğlu

AKP-MHP ittifakının baskıcı ve sermaye yanlısı politikalarının temel ayaklarından...

Kurtarıcısızlığın ve garantörsüzlüğün dayanılmaz ha(l)ksızlığı – Levent Atikoğlu

Ha(l)ktan ha(l)k doğuran bir ha(l)ksızlık hali... Kıbrıs’ta sağla solun arasında...

Gelgit gerilim semptomlarında Pazartesi günü – Özkan Yıkıcı

Bugün 15 eylül pazartesi. Gözlerimi Lefkoşada açtım. Tam da...

Canlı yayın