15 Eylül 2025, Pazartesi
34.8 C
Lefkoşa
yazılariktibasSaray’da bir vaiz - L. Doğan Tılıç

Saray’da bir vaiz – L. Doğan Tılıç

Orjinal yazının kaynağıbirgun.net

Geçen cumartesi, Trump’ın Gazze’yi “satın alacağım” sözlerine karşı Türkiye’deki sol partilerin hiç açıklama yapmadığını iddia eden yabancı elçilik mensubuyla hararetli bir tartışmaya tutuştum; “Yaptılar; uluslararası hukuka aykırı, etnik temizlik dediler” diyerek. Neyse ki, diplomatik nezaket sınırları içinde kaldık ve birbirimize “kanıt göster” diye meydan okumadık.

Ertesi gün sol partilerin resmi websitelerine baktığımda, elçilik mensubunun kısmen haklı olduğunu gördüm.

Sol, Trump’ın sözlerinin “Konuşmaya değer hiçbir yanı yok” diyemez. O sözler sadece Gazze’yi, Ortadoğu’yu, ABD’yi ilgilendirmiyor. Çökmekte olan imparatorluk dünyayı ateşe verecek adımlar atar ve pek çok ülkede ona eşlik edecek liderler iktidar olurken, konuşmalıyız!

7 Şubat’ta Beyaz Saray’ın resmi websitesinde, Trump’ın imzaladığı atama kararları arasında, yeni kurduğu İnanç Ofisi’nin başına “kişisel dini rehberi ve manevi danışmanı” Paula White-Cain’i getirdiği vardı.

Bir tür Evangelist tarikat lideri olan ve “Başkan Trump’a ‘Hayır’ demek Tanrı’ya hayır demek olur”, “Şu anda ruhani bir savaşın içindeyiz. Başkan Trump’ın amacına ve çağrısına karşı birleşmiş, tüm şeytani ağlar yok olsun, yıkılsın, İsa’nın adıyla!” diyen biri.

Lideri böyle kutsayıp, ona ilahi güç ve dokunulmazlık atfederek bir tür mesih muamelesi yapma haline yabancı değiliz.

Avrupa’nın o kafadakileri de 8-9 Şubat’ta Madrid’de toplanıp Trump’ın Gazze planını konuştular, onun başkanlığının aşırı sağ/faşist çizgilerinin etkilerini artırmasını, dünya genelinde benzer düşüncedeki siyasi hareketlerle ilişkilerini güçlendirmelerine yardımcı olmasını beklediklerini vurguladılar.

Bu, Trump’ın başkomutanlığında; Hristiyan değerleri için, göçmene, kadına, eşcinsele, sömürülerinin önüne engel olabilecek her türlü kurala ve eski devletin kendilerine ayakbağı olan tüm kurumlarına karşı bir tür Haçlı Seferi başlatma hali. Aşırı sağ diye hafifletilemeyecek, her yerden duyulan küresel faşizmin ayak sesleri…

Bağımsız ve iktidara biat etmemiş her akademisyenin, gazetecinin, yargıcın, vatandaş olmanın bilincine varabilmiş herkesin duyması ve karşısına güçlü bir duvar örmesi gereken bir yürüyüş… Meksika Körfezi’nin adını Amerika Körfezi yaptım, ya öyle dersin ya da yasaksın (!) diyen, imparatorluğun çöküş anında ama çökerken milyonlarca insana acı çektirecek bir yürüyüş.

Palantir Technologies’in CEO’su Alex KarpElon Musk’ın ABD’nin geleneksel denge ve denetleme kurumlarını yok etme işinin başına getirildiği bu yürüyüşü “bazı insanların kafasının kesileceği bir devrim” olarak niteledi.

Demokrasiden kalan kırıntıları ve kesilmesi düşünülen kafamızı korumak için, özgürlüklerimizi, hukuku, adaleti, temel insan haklarını hedef alan bu yeni kabile düzenine karşı en geniş direniş hattını kurmak zorundayız.

Para ve bilgiyi küresel ölçekte yönlendiren güç odaklarının topyekûn saldırısıyla karşı karşıyayız. Musk’ın; “Geçmişin suçluluk duygusuna fazla odaklanılıyor” diyerek, Almanları23 Şubat’taki seçimde, Nazi utancından sıyrılmaya ve “Almanya’yı sadece o kurtarabilir” dediği AfD’ye desteğe çağırmasının biricik nedeni Avrupa’daki tek Tesla fabrikasının Brandenburg’da olmasına bağlı bir “duygusal”lık değil. Aynı zamanda faşizme karşı biriktirilen tarihi kültürel bilinci yok etme hamlesi!

O yüzden, Trump’ın Gazze’ye sahip olma planının “dikkate almaya ve konuşmaya değer yanı” çok!

O yüzden; demokrasiden kalan kırıntıları, kuralları ve kurumları, yasallık ve anayasayı saraylardaki vaizlere yaslanan keyfi tek adam rejimlerine karşı korumak, ulusal sınırları aşan bir önem taşıyor.

Başarının yolu da kendimizi ve isimleri, otokritik rejimlerden kurtulmak ortak hedefinin önüne koymadan, hedefi aynı olan herkesin kol kola girdiği büyük bir yürüyüş başlatmaktan geçiyor! Bir yerde başarmak, başka yerlerde başarmaya çalışanlara da güç veriyor!

Diğer yazıları

Darbecilere af yok – Ertan Erol

Brezilya Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz hafta Eski Devlet Başkanı Jair...

Nepal eylemleri ne anlama geliyor? – Erkin Öncan

Ülkede hem iktidar hem de muhalefette büyük bir güce...

Yorgun Bir Cumhuriyetin Bitmeyen Krizleri: Fransa’da Ne Oluyor – Selman Saç

Fransız Beşinci Cumhuriyeti, De Gaulle’ün müdahalesiyle kurulan ve diğer...

Savaş siyasi olarak örgütlenmiş kolektif cinayettir – Beyza Üstün

Bu motto ile çağrısı yapılan, Savaş temalı 19. Karaburun Bilim Kongresi...

Nepal’de kitleler yasağı aştı, hükümet devirdi | Şimdi ‘düzeni’ kim tesis edecek? – Jack Halinski-Fitzpatrick

Marx “bir kutupta servet birikiminin aynı zamanda karşı kutupta...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,052TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Darbecilere af yok – Ertan Erol

Brezilya Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz hafta Eski Devlet Başkanı Jair...

Sınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı – Fehim Taştekin

7 Ekim 2023’ten bu yana sahnelenen güç oyunları, bölgesel...

Güncel Nepal’den, K. Kıbrıs hatırasına – Özkan Yıkıcı

Son hafta içinde, alışılmamış bir ülke adı sık sık...

“Aşk içinde mahpusane” – Filiz Uzun

“AŞK İÇİNDE MAHPUSHANE” Nazım Hikmet’in Sevdası ve Kavgası. Yaşar...

Demograsi, Devled Kapitalizmi, TC ve KKTC – Halil Karapaşaoğlu

“KKTC artık her şeyiyle, Türkiye’deki uygulamalar neyse, bunları uygulama...

“Tek ulus iki devlet” şiarı ve “milli marş” tartışması – Niyazi Kızılyürek

Geçtiğimiz haftalarda Avrupa Basketbol Şampiyonası vesilesiyle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin milli...

Neden ‘Orta Doğu’ dememeliyiz? – Kavel Alpaslan

Uzaktan coğrafi bir kavrammış gibi görünen ancak yaklaştığınızda sömürgeci/oryantalist...

Canlı yayın