20 Aralık 2025, Cumartesi
17 C
Lefkoşa
iktibasÖzgür GürbüzNükleerin reklamı artıyor, payı düşüyor - Özgür Gürbüz

Nükleerin reklamı artıyor, payı düşüyor – Özgür Gürbüz

Orjinal yazının kaynağıbirgun.net

Nükleer santrallarla ilgili yeni bir ‘müjde’ almadığımız gün neredeyse yok. En son Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile nükleer santral yapma, nükleer yakıt imal etme gibi konuları da içeren stratejik ortaklık anlaşması imzalandı. Ne BAE’nin elinde böyle bir teknoloji var ne Türkiye’nin ama kimin umurunda? Rusya, Çin veya Kore gibi üçüncü bir ülke bulunur, BAE parasıyla ortak olur, Erdoğan hükümeti de bir başka felaket projeden hem oy hem de yandaşlarına rant devşirmeye çalışır.

Türkiye’nin nükleer santralı yok ama radyasyon şimdiden herkesi çarpmışa benziyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan suya düşen Sinop nükleer santralı projesini Yunanistan’da yapılıyormuş gibi anlatıp, komşuya o santraldan elektrik satmaya çalıştı. Yunanistan nükleer santrallara karşı olduğunu yıllar önce açıklamış ülkelerden biri. Halihazırda elektrik üretiminin yüzde 13’ünü nükleerden daha ucuz güneş enerjisinden elde ediyor. N’apsın nükleeri?

Sinop komedisi bu kadarla sınırlı da değil. Türkiye’nin en mutlu kentine nükleer santral kurmak isteyen konsorsiyum dağıldı, ortada şirket yok ama projenin battığını halktan saklamaya çalışıyorlar. Mahkeme hükümetin korkusundan, proje sayfalarında kalan ve çok tan çöpe atılan Atmea reaktörüne ait ÇED raporunu bile iptal edemiyor.

AKKUYU’DA BİR ERTELEME DAHA

Radyasyonun Akkuyu’daki etkisi de farklı. Yapımı süren Rusya’nın nükleer santralına seçim öncesi ‘taze nükleer yakıt’ getirilmiş, sanki santral açılmış gibi tören yapılmıştı; hatırlayan var mı? Anlaşılan o taze yakıt biraz bayatlayacak çünkü santralın ilk reaktörünün açılışı geçtiğimiz günlerde yine ertelendi. Enerji Bakanı Bayraktar’ın son açıklamasına göre, ilk reaktörün devreye girmesi Nisan 2024’ten 29 Ekim 2024’e ötelendi. Yabancı kaynaklar ise 2025’ten bahsediyor. Yanlış anlaşılmasın, böylesine tehlikeli ve pahalı bir projenin gecikmesinden mutluyum. Zaten hiç açılmaması gerekiyor. Açılışla beraber, Türkiye her yıl en az 2 milyar dolar civarında bir parayı Rusya’ya ödemeye başlayacak. Aynı elektriği güneşten üretsek 3-4 kat daha az maliyetle üretebilecekken. Hatırlatalım, eski Enerji Bakanı Hilmi Güler Akkuyu’ya nükleer yapacağız diyeli neredeyse 20 yıl oluyor. Rusya’ya para kazandırmak, hayatımızı tehlikeye atmak için bu kadar uğraşacağımıza güneşe yatırım yapsaydık belki de Avrupa’nın güneş enerjisinde üssü olurduk.

Bu fiyaskoya rağmen, AKP hükümeti bir sorun yokmuş gibi her ile nükleer santral kurma vaatleriyle ortada dolaşmaya devam ediyor. ABD’den gelen heyetler, küçük modüler nükleer reaktör satmak için yetkili makamların kapısını arşınlıyor. Ortada ne bitmiş bir küçük reaktörleri var ne de daha ucuz ve sorunsuz olacağını gösteren bir bilimsel rapor. Amaç nükleer endüstriyi ayakta tutmak. Pazarlama çalışmaları tam gaz sürüyor. Dubai’deki iklim konferansında, başını Fransa ve ABD’nin çektiği 22 ülke nükleer santralların kurulu gücünü 2050’ye kadar üç katına çıkarma konusunda bir taahhütte bile bulundu. 22 ülke arasında Fas, Jamaika, Moldovya, Gana gibi henüz hiç nükleer santralı olmayan ülkeler de var. Onların mevcut kapasitelerini üç katına çıkarmalarında bir sorun yok bence. Üç çarpı sıfır eşittir sıfır. Şaka bir yana, bu reklam kampanyası, nükleer teknolojiyi kontrol eden birkaç ülkenin batma tehlikesiyle karşı karşıya olan endüstriyi kurtarma çabası olarak görülmeli. Reklamlar size ihtiyacınız olmayan ürünleri aldırabilir. Nitekim, Türkiye gibi birçok ülke bu tuzağa düşüyor, kazanan yine malum taraf oluyor.

NÜKLEERİN PAYI YÜZDE 9’A GERİLEDİ

Bizimkiler medyası, nükleer endüstriyle el sıkışmış iş dünyası ve hükümetin sesi olmuş bilim insanlarıyla nükleer santral reklamı yapa dursun, nükleer enerjinin dünya elektrik üretimindeki payı gerilemeye devam ediyor. Dünya Nükleer Endüstrisi Durum Raporu ay başında güncellendi. 1996 yılında dünya elektrik üretiminin yüzde 17,6’sını karşılayan nükleer santralların payı 2022’de yüzde 9,2’ye geriledi. Yenilenebilir enerjinin küresel elektrik üretimindeki payı ise yüzde 30’u geçiyor. Uluslararası Enerji Ajansı, 2025’te bu payın yüzde 35’e çıkacağını tahmin ediyor. Sadece Dünyadaki güneş ve rüzgar santralları tüm nükleer santrallardan daha fazla elektrik üretiyor. “Yanlış ata oynamak” diye herhalde buna deniyor. Bedelini yüksek elektrik faturaları ve çevre sorunlarıyla biz ödeyeceğiz.

Diğer yazıları

TOGG’un yerlilik oranı Ford’a yaklaştı – Özgür Gürbüz

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iki gün önce bir ara...

Akkuyu 2026 sonuna kaldı – Özgür Gürbüz

AKP iktidarının ilk yıllarında, 2004 yılında yeniden hortlatılan, ilk...

Istrancaların kalbine nükleer santral – Özgür Gürbüz

Kırklareli’nde yapılmak istenen nükleer santralın sır gibi saklanan yeri...

Çernobil’in izleri hâlâ Karadeniz’de – Özgür Gürbüz

Çernobil’in üzerinden 40 yıl geçti ancak Karadeniz’de Çernobil kaynaklı...

Türkiye’nin nadir element ihtiyacı tartışılır – Özgür Gürbüz

Eskişehir Beylikova’da 694 milyon ton nadir toprak elementi olduğu ilk olarak...
4,157BeğenenlerBeğen
947TakipçilerTakip Et
4,001TakipçilerTakip Et
749AboneAbone Ol

Son eklenenler

Yakın tarihten önemli uyarılarla… – Özkan Yıkıcı

Tarih önemlidir. Bir ezber veya resmî hikâye olmadığı dönemler...

Ukrayna savaşı biterse AB duracak mı? – Yücel Özdemir

Berlin’de pazartesi günü sona eren Ukrayna görüşmelerinin ardından Alman...

Antonio Kast dönemi ile geriye dönüş: hatırlananlar – Özkan Yıkıcı

Şili denilince ister istemez, az da olsa bilgisi olanları...

ABD’nin Stratejisi, Dünya Halkları için Bir Tehdit – Ana C. Carvalhaes

Açıkça üstünlükçü, sömürgeci ve ırkçı-yabancı düşmanı olan Trump’ın ulusal...

Moskova Çocuk Hakları Bildirgesi: Çocuklar sanayinin dişlilerinden nasıl çıkar? – Kavel Alpaslan

Ekim Devrimi’nin hemen ardından Rusya’da fışkıran coşku hikayenin bir...

Unutulanlarla Günümüz Kıbrıs – Özkan Yıkıcı

Son yılın sayılı günleriyle elveda diyecek zaman içindeyiz. Daha...

Ekoloji cephesinde bir yıl – Ecehan Balta

Bu yıl, doğanın üstüne biriken baskının hem dili değişti...

Trump’ın ulusal güvenlik stratejisi Çin’e zeytin dalı değil – Ceren Ergenç

Çin’le ABD arasındaki teknoloji rekabetinin geleceğini ve üçüncü ülkelere...

Canlı yayın