15 Eylül 2025, Pazartesi
21.8 C
Lefkoşa
güncel haberdış haberHugo Chavez: James Petras Venezuela liderini anlatıyor

Hugo Chavez: James Petras Venezuela liderini anlatıyor

chavez (1)MAHMUT HAMSİCİ – BBC Türkçe

Latin Amerika ve Orta Doğu üzerine çalışmalarıyla tanınan ABD’li yazar James Petras da bu vesileyle Chavez’le dört kez görüşmüştü.

Petras, görüşmelerinin ilkinde Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’nde Chavez’le konuşmacı olarak bir konferansa katılmış diğerleriniyse Venezuela’da gerçekleştirmişti.

 

‘Çok insancıl biriydi’

BBC Türkçe’ye konuşan Petras’ın Chavez’le ilgili kişisel izlenimi, onun muhaliflerinin iddia ettiğinin aksine çok insancıl biri olduğu yönünde.

“Çok açık görüşlüydü. Sözünü sakınmayan biriydi. İnsanlarla sohbeti müthişti ve son derece dost canlısıydı. Gösteriş yapmazdı, çok sadeydi ama aynı zamanda derinlikliydi de. Sürekli kitap okumasından etkilenmiştim” diyor Petras.

Kendisini eleştirdiğinde nasıl tavır gösterdiğini şöyle anlatıyor: “İlginç olan eleştirilerimi tartışırken o hep notlar alıyordu. Eleştirileri reddetmedi, bunları kabul etti. Örneğin ‘evet, geçmişten miras bir bürokrasi problememiz hâlâ var’ diyordu. Hiçbir zaman kendine hakaret edilmiş gibi hissetmedi ya da hiç demogojik bir tavır almadı. Eleştirileri hiçbir zaman bastırmadı.”

Petras bu anlayışın ülke yönetiminde de kendini gösterdiğini iddia ediyor.

Peki ama diktatörlük eleştirileri?

Petras karşılaştırmalı bir örnek vermek istiyor: “Venezuela dünyadaki en açık ülkedir. Kitle medyasının yüzde 80’i Chavez’e muhalif pozisyondadır. O, gazetecileri hapse atmadı. Bunların büyük bölümü de Chavez’e karşı darbeyi destekledi. Herhangi bir Batı ülkesinde, ya da Türkiye’den farklı olarak Chavez darbe planı içinde olanların çoğunu hapse attırmadı. ABD ve Türkiye’de canlarına okunurdu. Ama Chavez kendini devirmek isteyen düşmanlarına karşı dahi cömertti. Ben ‘Chavez, güvenlik konularında daha sert olmalısın’ dedim. O ise ‘onları affetmeliyiz ve Venezuela ailesine geri dönmelerini umut etmeliyiz’ diyordu.”

 

‘Sıkı bir Hristiyandı’

Petras onun bu affetme anlayışının dindarlığına dayandığını belirtiyor ve kamuoyunda çok tartışılmayan bir yönüne dikkat çekiyor: “Onda sıkı bir Hıristiyanlık inancı vardı. Bunu halkla ilişkiler anlamında değil gerçekten yaşıyordu. Tanrı’ya inanıyor ve dini tatbik ediyordu. Ondaki affetme anlayışı da buradan geliyordu.”

“İdeolojisinde bunun izlerini bulmak mümkün” diyor Petras ve Chavez’in ideolojik çizgisini tarif etmeye çalışıyor: “Venezuela tarihinden etkilenmişti. Venezuela’yı özgürleştiren Simon Bolivvar’ın takipçisiydi. Marksizmin de öğrencisiydi. Çağdaş Markist yazarları da takip ederdi. Ayrıca bir de askeri kişiliği vardı. Bütün bir tanım yapmak istesem, Bolivarcı-Hristiyan-sosyalist bir liderdi derdim.”

Peki Chavez ülkesinde neleri değiştirdi?

Bu konuda kapsamlı kitapları olan Petras soruya kendi gözlemleriyle yanıt veriyor: “1970’lerde Venezuela’da olduğumda ülke batıyordu; enflasyon kontrolden çıkmıştı, yolsuzluk çok yaygındı, orta sınıf da yolsuzluğa sürükleniyordu. Sokaklarda dişleri olmayan çocuklar gördüm. Daha sonra 2000’li yıllarda birçok kez Venezuela’ya gittim. Söylemeliyim ki bu sefer karşılaştığım tam anlamıyla farklı bir ülkeydi. Chavez, Venezuela’yı yeniden kurmuştu. Yolsuzluğun azaldığı, sağlık hizmetlerinin iyileştiği, eğitimin geliştirildiği bir ülkeydi. 2000’lerde yoksul mahallerde diş klinikleri açıldığını gördüm. Çocuklar gülebiliyordu ve hepsinin dişleri vardı. Mikro ölçekte baktığınızda bu büyük bir devrimdi.”

 

‘Yoksulların sevgisini kazandı’

Chavez, Petras’a göre hem Latin Amerika’da hem dünya çapında milyonlarca yoksul insanın gözünde bir kahraman haline gelmiş durumda.

Petras, bunu Chavez’in kıtadaki bütünleşme çabaları ve yardımlarıyla açıklıyor: “Chavez’in yoksullar arasında müthiş bir cazibesi var. Latin Amerika’nın Bolivya, Haiti gibi ülkerinde sağlık programlarını destekledi, birçok Orta Amerika ülkesine petrol yardımı yaptı. Kıta çapında birçok politik ve ekonomik birliği destekledi. Ortadoğu’da da İsrail’e karşı Filistin’i desteklediği için çok popülerdi. İran’ın barışçıl nükleer programını geliştirmeye hakkı olduğunu düşünüyordu, yaptırımlara karşı çıkıyordu. Güneyden Güneye (Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında) doğru ticari ilişkilerin artırılmasını savundu.”

ABD’li aydın, birçok Avrupa ve Asya ülkesinin 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra dönemin ABD Başkanı George W. Bush’un ‘terörle savaş politikalarına’ destek verdiğini, Chavez’in daha ilk andan itibaren bunu eleştirdiğini ve ABD’yla arasındaki asıl kopuşun da o zaman başladığını belirtiyor.

 

‘Venezuela için artık dönüş yok’

Peki bundan sonra Venezula’da ne olacak?

“Meseleler kişiselleştirilerek değerlendiriliyor, bu yanlış” diyor Petras ve ekliyor: “Kendisinden sonra Maduro’yu en uygun isim olarak belirlemişti. Ama daha önemlisi kurumları güçlendirdi. Sendikaları, topluluk örgütlenmelerini, sosyalist parti örgütlenmesini kuvvetlendirdi. Devletin petrol şirketini güçlendirdi. Sosyal programları derinleştirdi. Ordu içindeki ulusal bilinci de güçlendirdi. Artık Venezuela için sosyalist programdan geri dönüş zor. Bence ülkenin iç politik yapısı son derece sağlam.”

Petras bu ölümün ideolojik olarak hem ülkedeki hem dünyada neye yol açabileceğiyle ilgiliyse şu yorumu yapıyor: “O bütün Güney Avrupa’nın krizden yandığı bir dönemde ‘hayır başka bir yol var, kesinti yapmayacağız, varolan geliri sosyal programlara ayıracağız’ dedi. Ve bunda başarılı da oldu. Onun dünyamızdaki şu dönem için gösterdiği en önemli şey budur. Chavez öldü ama düşünceleri yaşayacak.”

Diğer yazıları

Bağımsız muhalefetten Cenevre öncesi değerlendirme: Yaşasın özgür, demokratik ve laik Suriye

Suriye’de Heysem Menna’nın liderleri arasında yer aldığı muhalefet örgütü...

Mağusa Ekoşehir Proje Tasarım Stüdyosu’nun çalışmaları, Perşembe günü başlıyor

(KHA)— Yaklaşık 100 katılımcı, Varoşa'nın hayalet şehrinin ve Mağusa’nın...

Hessen’de Siyah-Yeşil koalisyonu

Almanya’nın Hessen Eyaleti’nde Hristiyan Demokrat Parti (CDU) ile Yeşiller...

AİHM: Türkiye uluslararası savaş hukukunu ihlal etti

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Türkiye'yi 2 milyon 305...

ABD Dünyadaki İnternet Kullanıcılarının Özel Yazışma ve Aktivitelerini 700 ‘Göz’le İzlemiş

ABD Ulusal Güvenlik Kurumu NSA'nın internetten bilgi toplamada kullandığı...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,052TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Güncel Nepal’den, K. Kıbrıs hatırasına – Özkan Yıkıcı

Son hafta içinde, alışılmamış bir ülke adı sık sık...

“Aşk içinde mahpusane” – Filiz Uzun

“AŞK İÇİNDE MAHPUSHANE” Nazım Hikmet’in Sevdası ve Kavgası. Yaşar...

Demograsi, Devled Kapitalizmi, TC ve KKTC – Halil Karapaşaoğlu

“KKTC artık her şeyiyle, Türkiye’deki uygulamalar neyse, bunları uygulama...

“Tek ulus iki devlet” şiarı ve “milli marş” tartışması – Niyazi Kızılyürek

Geçtiğimiz haftalarda Avrupa Basketbol Şampiyonası vesilesiyle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin milli...

Neden ‘Orta Doğu’ dememeliyiz? – Kavel Alpaslan

Uzaktan coğrafi bir kavrammış gibi görünen ancak yaklaştığınızda sömürgeci/oryantalist...

Nepal eylemleri ne anlama geliyor? – Erkin Öncan

Ülkede hem iktidar hem de muhalefette büyük bir güce...

Acayiplikler normalleşirse, bir tuhaflık yok mu? – Özkan Yıkıcı

İnsan yaşananları heran tekrarlarsa, birgün gelir anormal dediklerini bizat...

Canlı yayın