Home Kıbrıs iktibas Şener Elcil Yeraltı Örgütü Taktiği – Şener Elcil

Yeraltı Örgütü Taktiği – Şener Elcil

0
Reklamlar

1970’li yıllarda Filistin sorununa ve Filistin halkının uğradığı İsrail zülmüne dikkat çekmek için “rehine alma” stratejisi üzerinden gerilla eylemleri yapma çok yaygındı.

Uçak kaçıran Filistin Halk Kurtuluş Örgütü gerillalarının en ünlüsü Leyla Halit bu eylemlerin sembolü olmuştu.

Benzer bir olay Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını kurtarmak için Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi kurucusu Mahir Çayan ve arkadaşlarının organize ettiği Kızıldere eyleminde de yaşanmıştı.

Bu rehine eyleminde Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına karşılık Amerikalı teknisyenler rehin alınmıştı.

Halkların özgürleşmesi için mücadele eden, devlet yapısı dışındaki oluşumların çok zor koşullarda, hayatları verme pahasına ortaya koydukları rehin alma eylemleri terörün devam ettiği 1960’lı yıllarda Kıbrıs’ta da çok yaşandı.

TMT’nin organize ettiği bu rehine alma olaylarında, Rumların tutukladığı her Kıbrıslı Türk’e karşılık sıradan masum Kıbrıslı Rumlar tutuklanır ve Birleşmiş Milletler aracılığı ile pazarlığa girilirdi.

Luricina (Akıncılar), Mandirga (Yeşilova), Köfünye (Geçitkale) köyleri ana geçiş yolları üzerinde olduğundan rehine alma olaylarının buralarda sıkça yaşandığını biliyoruz.

Rehine pazarlığının uzadığı veya olumsuz yaklaşımların devam ettiği durumlarda, öldürülüp bugün bile akıbeti bilinmeyen ve kaybedilen masum insanların da olduğu biliyoruz.

1974 sonrası devlet organları kurulsa bile “rehine alma yönteminin” devam ettiğini görmekteyiz. Bunun en güzel örneği 2000 yılında yaşanan, Panicos Çakurmas olayıdır.

Yanında çalışan Kıbrıslı Türkleri almak için arabası ile Pergama (Beyarmudu) barikatına yaklaşan Panicos Usta, devletin görevlendirdiği kişiler tarafından kaçırılarak, kuzeye getirilip, “uyuşturucu kaçırmak” suçundan tutuklanır.

Mağusa’da 1.5 kilo uyuşturucuyu kuzeye kaçırmak suçlamasıyla aylarca tutuklu yargılanır.

Mahkemeyi izlerken masum bir insana çektirilen işkence hafızamdan ve onun duruşmalardaki ağlamaları hala kulaklarımdan silinmedi.

Devletin yeraltı yöntemleri ile insan kaçırması ve bunu Pile’de Rum polisinin uyuşturucu kaçırmaktan tutuklayıp, yargıya teslim ettiği bir Kıbrıslı Türk’le değiş tokuş yapmaya çalıştığı o günleri unutmak mümkün değildir.

Çakurmas’ın İngiliz toprağında kaçırılması, İngilizlerin devreye girerek mahkemeye sundukları kanıtlarla bu düzmece uyuşturucu kaçırma olayı çökmüş ve masum olduğu mahkemede kanıtlanmıştır.

Denktaş ve Klerides yaptıkları görüşme sonrası güneyde tutuklu bulunan Kıbrıslı Türk de affedilerek serbest kalmıştır.

Bu olay devletin yeraltı örgütü yöntemleri ile nasıl çalıştığının en güzel örneğidir.

Bugün Trikomo’da (İskele) tutuklanıp yargılanan beş Kıbrıslı Rum’un durumu da “rehine taktiğinin” devam ettiğini göstermektedir.

Seçimlere gidildiği bir dönemde, yeraltı örgütü yöntemleri ile yapılan, Türkiye derin devletinin, TC elçiliğinin ve buradaki işbirlikçilerinin eli ile yürütülen operasyondur.

Çakurmas davasında yargıyı kendi kirli emellerine alet etmeye çalışan anlayış yine devrededir. Yargı süreçlerinin devam ettiği dönem öncesinde “Biz de tutuklamalar yapmalıyız” açıklamaları, TC yetkililerinin gereken önlemler alınacaktır söylemleri bu operasyonun hazırlıklarını ele vermektedir.

Kıbrıs sorununu daha karmaşık hale getirmek, gerilimi artırarak insanları karşı karşıya getirmek, çatışma yaratmak, karşılıklı geçişleri durdurmak ve adamızın kuzeyindeki rant düzenini devam ettirmek hedeflenmektedir.

Girne’deki Elexus Hotel ve Atlas Jet’in sahibi Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı’nın ikiz kardeşi Ali Murat Ersoy ve ortakları Mahmut Bozkurt ile Zeynel Bozkurt hakkında Elexus Hotel’in inşa edildiği arazinin sahibleri Kıbrıslı Rumlar tarafından dava açılarak uluslararası tutuklama istenmesi fitili ateşlemiştir.

Adamızın kuzeyine gelerek yatırım yapan ve devlet güvencesi verilerek “yapın da korkmayın” denen yatırımcıların, güneyde tutuklanmaları sonrası seslerini çıkarmayıp, hapiste unutanlar, iki ayrı devlet deyip görüşme masasından kaçarak bu yaşananlara çanak tutmaktadırlar.

Bu gerçekleri bilmeden hamaset ve yeraltı yöntemleri ile bir yere varılamayacağını herkes bilmelidir.

No comments

Yorumunuzu ekleyinCevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Exit mobile version