Home iktibas Aras Coşkuntuncel Trump’ın başkenti askerli polisli ‘geri alması’ – Aras Coşkuntuncel

Trump’ın başkenti askerli polisli ‘geri alması’ – Aras Coşkuntuncel

0
Reklamlar

ABD’de Washington DC’nin, çoğunluğunu siyahların oluşturduğu bir başkente sahip olmamak için yaratılmış, zorlama bir özel statüsü var: Başkent olarak bilinir, ama resmiyette ne eyalet ne şehir olan, Kongrenin yerel yönetim kararlarına veto yetkisinin olduğu, senatörlerinin oy hakkının olmadığı federal bir bölge olarak geçiyor “District of Columbia”… 1973’e kadar doğrudan Kongre tarafından yönetilen bu “özel bölge”de yaşayanların kendi belediye işlerini yönetme hakkı bile yoktu. Resmi anlatıda ülkenin kurucularının, güya güçlerin ayrılığı ilkesi gereği, başkentin herhangi bir eyalet gibi yerel siyasal çekişmelere bağlı kalmaması için özel statü verdikleri masalı anlatılsa da asıl mevzu, hepsi köle sahibi olan bu kurucuların, başkentin yönetimini ezici çoğunluğu siyah olan seçmenlerin belirlemesini engellemek istemesi… 1973’te ırkçı yasa ve uygulamalara karşı sivil haklar hareketinin kazanımlarından biri de Washington DC sakinlerinin kendi belediye başkanı ve meclisini seçebilmesiydi. Trump da geçtiğimiz hafta suçla mücadele bahanesiyle DC’yi asker ve polislerle ABD’nin kurucularının vizyonuna uygun şekilde tekrar ele geçirip göçmenleri, siyahları, evsizleri, yoksulları hedefine aldı.

Geçtiğimiz pazar günü, Elon Musk’ın eski bir çalışanının bir araç gasbı girişiminde yaralanmasından bir gün sonra Trump, başsavcı, savunma bakanı ve FBI direktörüyle kameralar karşısına geçip suçlulardan ve evsizlerden kurtulmak için Washington’ın polis teşkilatını kendisine bağladığını ve ilk etapta 800 ulusal muhafızı sokaklara saldığını açıkladı.1. Konuşmasında “Başkentimizi geri alacağız” diye ilan etti, “Gecekondu mahallelerinden de kurtulacağız” diye ekledi. Aynı toplantıda başkentin “şiddet yanlısı çeteler, kana susamış suçlular, başıboş gençlerden oluşan çeteler, uyuşturucu bağımlısı manyaklar ve evsiz insanlar tarafından ele geçirildiğini” iddia etti. Halbuki resmi rakamlara göre DC’de suç oranları düşüşte ve toplam şiddet suçu son 30 yılın en düşük seviyelerinde. Zaten Trump’ın derdinin suç oranları olmadığı da konuşmasında ırkçıların lügatinde “Siyah genç erkekler” anlamına gelen “başıboş genç çeteler”, “maskeli gençler” gibi ifadelerinden belli. “Gecekondu mahallerinden kurtulacağız” söylemi de yine tarihsel olarak sürekli şehrin dışına itilen, mahalleleri ellerinden alınan Siyahları işaret ediyor. Siyahları, göçmenleri, evsizleri bu şekilde direkt hedefine aldığı sözlerini, polislere “Onları cehenneme gönderin, çünkü anladıkları tek dil bu” direktifi vererek tamamladı.

Beyaz Saray’dan gelen haberlere göre ek olarak onlarca FBI ve Alkol, Tütün, Ateşli Silahlar ve Patlayıcılar Bürosu ajanı da sokaklarda devriye atıyor. Basın toplantısı sonrası hafta boyunca sokaklarda polis ve göçmenlik polislerinin birlikte kurduğu kontrol noktaları, bu noktalardaki gözaltı ve protestolar, zırhlı araç konvoyları, yoksul mahallelerde kendi halinde kapısının önünde oturan Siyahları onlarca polisin rahatsız ettiği ve evsizlerin çadırlarının söküldüğü görüntüler haberlerdeydi.

Emek düşmanı, ırkçı politikalar ve direniş

Trump’ın Washington DC’yi kendi emek düşmanı ve ırkçı politikaları için asker-polise boğması DC’nin kendine özgü ve yine ırkçı temellere dayanan statüsünden dolayı nispeten daha kolay. Ancak daha önce göçmenlik polisi ICE’nin ve ulusal muhafızların faşist bir milis gücü gibi kullanımı ve ICE’nin bütçesinin kat be kat arttırılması bu sürecin DC ile sınırlı kalmayacağının da sinyallerini veriyor. Trump basın toplantısında bir muhabirin, “diğer şehirler için de benzer planları olup olmadığı” yönündeki sorusuna da “ne olacağını göreceğiz” şeklinde cevap verdi.

Trump Beyaz Saray’da ABD’nin köle sahibi kurucu atalarının izinde “Başkentimizi geri alacağız” diye ilan ederken hemen dışarıda binlerce kişi Trump iktidarını ve politikalarını protesto için toplanmıştı bile. Polis ve ICE’nin kurduğu ilk kontrol noktasında sokakta olan biteni görenler kendiliğinden toplanıp uygulamayı protesto etti, içlerinden biri de polislerin üstüne yürüyüp elindeki sandviçi polisin üzerine attı. ABD’de sermaye ve onun şimdiki iktidarı, polis yetkilerini ve kendi gücünü işçilere, emekçilere, Siyahlara, göçmenlere, kadınlara karşı genişletmek ve bu genişlemeyi meşrulaştırmak için ırkçı söylemlerle sahte anlatılar yaratıyor; ABD’nin başkenti bu politika, eylem ve anlatılara karşı mücadelenin bir laboratuvarı olmaya aday.


1 – ABD ulusal muhafız birlikleri hem eyalet hem federal düzeyde faaliyet gösteren, yani başkanın hem dışarıda savaşa hem içeride toplumsal olayları bastırmaya gönderebildiği ve çoğunluğu 1 ay gibi kısa eğitimler alan yedek askerlerden oluşan orduya bağlı bir milis kuvveti. 1903’te eyalet milislerinin bir yasayla düzenlenmesi sonucu doğan bugünkü ulusal muhafız güçleri tarihsel olarak hep işçi ve Siyahların ayaklanmalarına karşı kullanılmış.

No comments

Yorumunuzu ekleyinCevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Exit mobile version