Hevesli, çetrefilli psikolojik manevralar hayatın anlamsızlığını gösteren dersler verir. Gerçek inşası üzerine notlar düşürür size. Gerçekçi olmayan, felakete sürükleyen arayışlar; entelektüel olarak en üst noktada, başarılı, verimli olan bireylerde bile (özellikle de onlarda) her türlü yeni ilişkiyi zorlayıcı hale getirir. Yalnızlık epidemisinin çilesi dolmamıştır: İnsan yalnız olduğunu, karşıdaki kişiyi ilgilendirmeyen ama karşıdaki kişi ile birebir ilintili bir gerçeklik inşa etmeye başlayınca anlar. Karşıdaki kişi; akıl oyunlarını seven, kıskançlık duymaya eğilimli, ve sizi takdir edemeyen biridir ve o kişi saygı ve sağlıklı ifade biçimleri üzerine dersler vermeye başladığınız biri olmaya başlar… Olgunlaştırma girişimi, bir misyon edinircesine, kendinizi bile anlayamıyor olma ihtimali varken, karşıdakini anlamak için kendinizden türlü türlü ödünler verdirir size.
İnsan psikolojisinin çetrefilli yanları bir tarafa, kendinizi teşhis koyma dürtüsüne itersiniz. Eğer bireysel ve duygusal iletişim olarak olgunlaşmamış biri ile karşılaşmışsanız, ve arzu objesi sizin ona duyduğunuz ilgiyi, ilgilenmemesine rağmen sabote ediyorsa, tam bir katakulli durumunun içerisine çoktan girmişsinizdir. İnsan da bunun içine düşmeye çok eğilimlidir onca işin gücün arasında bile…
Bir açıklama, yorumlama, ve cevap arayışı içerisine girersiniz bitirmeden bu sağlıksız, zorlayıcı iletişimi. Derinliği, sığlığı ve hayata dair alınacak dersler varsa bunun içinde, hayalkırıklığı zarar verecekse, bir bağlama oturtma ihtiyacı vardır o en anlamsız halinde bile… Yerini bulamayan her his, yaşanmışlık, manipülasyon, anlamsız hayatın içerisinde anlamlı hale gelmek zorundadır yazan biri için çünkü. İyileşme o zaman başlar. Süslü benzetmelere, basmakalıp ölçülere de uymaz karşıdaki kişinin dili ve davranışlarını yorumlamak, anlamak, iyileştirmek.
Anlayamadığınız yerde hoşçakal demek için yeni bir gerçeklik kurmak gerekliyse, yaşayarak ve öğrenerek, hata yaparak, aldanarak, aldatılarak, öz değerinizden bile ödün vererek yaparsınız bunu. Çünkü üreten insan, bir bağlama oturtarak düşünmeyi, yeri geldiğinde de saçma olanı kabul etmeyi seçer. Kendinize duymanız gereken saygının bile karşıdaki kişi tarafından itibarsızlaştırılması söz konusuyken, artık içine düştüğünüz durum karşıdaki kişi üzerinden kurduğunuz “seni seviyorsam sana ne, aşk benim canımda” durumudur ve bunu da anlayabilmeniz için hükmünü alması, vadesini doldurması gerekir…