Ansızın iki olgu birden güncelleştiydi. Bir yandan israilin heran irana saldırısı bekleniyorken, öte tarafta da Amerika iran görüşmelere başlama kararı geliyordu. Ama olan ilk söylenendi. Öyle ki önce Trump, başta ırak olmak üzere, yurttaşlarını ülkeden ayrılmayı çağırdı. Peşinden hem de birkaçgün sonra görüşmelere oturacağı iran için de “iranın nükler silah sahibi olmasına izin vermeyeceğiz”açıklaması geliyordu. Sonrası mı: İsrail adeta şok tipi saldırı suikastleşme saldırısına geçti. Birçok İranlı askeri yetkilisi ki “genelkurmay başkanı da vardı” öldürüldü. Bir anda nasıl olur sorularıyla irana İsrail saldırıya geçti. Sanki israilin savaşı alıyormuş algısı yaratıldı..
Peşinden çok geçmeden irandan tüm üst düzey kaybına rağmen karşılık geldi. Önemli bir ayrıntı vardı: hernekadarr sunumlar iki devletmiş gibi sunulsada aslında israilin direk destekleyen veya yardımcı olan blok itifak vardı. İran ise resmen yalnızdı. Bu farkı doğru okumak önemlidir.
Bir başka algı da şu: sanki sorun iran rejimiymiş gibi davranış sergileniyor. Halbuki sorun salt rejim falan değildi. Önceki “beklenen oldu” makalemde de yazdığım gibi, iranın şer eksenine konulup tasfiye olayı doksanlardan beri konuşuluyor, ikibindörte de hazırlanan BOP olayında direk yer alıyordu. Bunlar bir anda sıfırlanıp günün algısıyla bezendi..
Önemli genel yanlış da şu: dikat etinizmi, çoğu tartışmalar sonuçlar üzerinden yapılıyor. Günümüz saldırısı veya sunulan probaganda algılarıyla gerçekleşiyor. Sonuçlar üzerinden sonuca gitme öngörmeler sözkonusudur. Oysa genel basit bir ilke vardır: neden sonuçilişkisi.. bu konuda da İsrail saldırıları ve nükler silah sahibi olma probaganda algısaı ile hedefin irana gelme sonuçlarıyla yorumlar yapılıyor. Halbuki neden sonuç ilişkisiyle genele gidilip gelinen geçmişle buluşulsa, konunun gösterilen olgu değil de Ortadoğu stratejisinin gelinen sonucu olarak daha kolay anlaşılacaktır..
Diyalektik yöntem bu nedenle önemli. Önemli ilkelerinden biri de bir konunun neden sonuç ilişkisiyle incelenmesidir. Zamanında diyalektik sol için önemli ilk bilinmesi gereken eğitim konusuydu. Konulara yaklaşımda önemli kuram haline geldi. Konuları birbirine bağlama veua neden sonuç ilişkisi, birçok konunun çok daha kolay anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Bu yüzden diyalektik yöntemle bakarsak, günmüz İsrail iran denklemi, ta doksanlarda şekilenmeğe başlayan Ortadoğu projesinin gelinen sonnucuyla karşılaşmaktayız.
Bir başka gerçek de: genelde karşıt konulan suçlanır. İran rejimi de molalar rejimi olarak kulanılan algıdır. Devamında da irana demokrasi getirilmesi sunuluyor. Yaşanan deneyinler hep kanıtlıyor. Örneğin iran rejimi mollalar diye suçlanırken, sistemin desteklediği ve şimdi israile yardım eden Sudiler gibi öteki rejimler irandan daha otoriterdir. Anlayacağınız saldırganlık kuramı demokrasi faland değildir. Üstelik saldırıyı yapan İsrail rejimi de dini gerici faşist rejimdir. Nedense buna dokunan yok.
Madalyonun öteki yüzü ise yine emperyalist müdahaleleri demokrasi getirme adıyla anbalajlar. Oysa sadece Ortadoğu çenberine bakarsak, ıraktan enson Suriyeye varan tüm müdahaleler brakın demokrasiyi özellikle canlı olan Şam rejimine cihatçı elnusra iktidar edildi. Bunun da palavradan öte anlamı yoktur.
Kısaca, iran İsrail denklemi, Ortadoğu projesinin gelinen sonucudur. Neden ilgili planı olup sonucu da iran tasfiye aşamasına ulaştı. Diyalektik yöntemle sorunların çözümlenmesinin daha kolay olduğu, tekrardan kanıtlandı. Sosyalist pratik devlet uygulamaları hernekadaar çözülse de oluşturulan teorik gerçeklik dünyayı kavramakta hala zengin donanıma sahiptir. Sanırım son yazdığım makale de bunun bassit örneğidir.