15 Kasım 2025, Cumartesi
15.8 C
Lefkoşa
yazılariktibasPestisit Skandalı: Gıdada Gizlenen Zehirler Neler? - Mete Yolaş

Pestisit Skandalı: Gıdada Gizlenen Zehirler Neler? – Mete Yolaş

Orjinal yazının kaynağıgercekgundem.com

Pestisit skandalı bir kez daha kanıtlandı. Tarım ve Orman Bakanlığı çiftçiden bihaber. Çiftçiler sorunlarının çözümünü pestisitte arıyor. Hem de bol bol arıyor. AKP iktidarı, burada sermayeye ekonomik bir alan yarattı. Gıda politikaları da bunu destekliyor.

YÜZDE 18’İ DENETLENİYOR

Greenpeace Türkiye, İstanbul’un gelir seviyesi ve yaşam kalitesi yüksek kentleri olan Şişli, Beşiktaş, Kadıköy ve Ataşehir’de semt pazarlarına ve zincir marketlere gitti. 14 farklı taze meyve-sebze grubunu çeşitli noktalardan satın alıp analize gönderdi.

Bu meyve-sebzelerin yüzde 33’ü yasal kalıntı limitini aşıyor. yüzde 61’i, limiti aşmasa da birden çok pestisit içeriyor. Avrupa’da, taze gıdalarda pestisit kullanılacaksa yalnızca bir tanesine izin veriliyor. Çünkü birden fazla pestisit bir araya geldiğinde oluşan toksik etkileşimler öngörülemiyor. Bu, sınırsız ihtimaller zinciri demek.

Birden fazla pestisit içeren ürünlerin yüzde 15’inde iki, yüzde 18’inde üç, yüzde 8’inde dört, yüzde 6’sında beş, yüzde 4’ünde altı, yüzde 12’sinde ise 7 ila 21 arasında pestisit tespit edildi. Bu ürünlerin yüzde 43’ünde PFAS (perflorlu ve poliflorlu alkil maddeler) içeren pestisitler vardı. PFAS maddeleri, insan vücudunda biriken, son derece kalıcı, toksik kimyasallar olarak biliniyor. Karaciğer hasarı, tiroid ve metabolizma bozuklukları, obezite, üreme sorunları ve kansere yol açıyorlar. 128 PFAS içeren pestisitten 75’inin Türkiye’de kullanım izni bulunuyor.

ALGI OPERASYONU BAŞLADI

Pestisit krizi gündeme oturunca Tarım ve Orman Bakanı kanal kanal gezmeye başladı. Anadolu Ajansı, infografiklerle algı yaratmaya kalktı. Söyledikleri tek şey şuydu: Yılda ortalama 4.6 milyon ton taze meyve-sebze ihraç ediliyor ve pestisitlere yönelik yılda 4.576 denetim yapılıyor. Ancak bu rakamlar sadece ihraç edilen ürünler için geçerli.

İhraç edilmeyen ürünlerde durum çok daha vahim. Tarım ve Orman Bakanlığı, yurt içinde tüketilen taze meyve-sebzelerin sadece yüzde 0.18’ini denetleyebiliyor.

BAKANLIK TARLADAKİ GERÇEKLERDEN HABERSİZ

Bütünşehir Yasası’yla birlikte köyler idari yapılarını kaybetti, mahalleye dönüştürüldü. Köydeki idari yapılar kent merkezine taşındı. Kadrolar daraldı, kamu personeline yük bindirildi. Çiftçiler, Tarım ve Orman Bakanlığı’na ulaşamaz hâle geldi. Bakanlık mühendisleri sahada değil. Çiftçiler de pestisit satan sermayenin eline düştü.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın pestisit izleme-kontrol sistemleri yetersiz. Kim ne ekiyor, bilmiyorlar. Bugün planlı tarım yapıyoruz diyen bürokrat gerçeği söylemiyor. Ekili tarlalardaki zararlıları tespit edemiyorlar. Zaten tarlaya da gitmiyorlar. Çiftçiler, satın aldığı pestisitleri bol bol kullanıyor. Kullandıkça sermaye daha da çok satıyor, daha çok kazanıyor.

ZEHİRLİ GIDA, ZEHİRLİ SİYASETİN ÜRÜNÜ

Avrupa Birliği, pestisitleri yasakladığında üye ülkeler hızlıca uygulamaya geçiyor. AKP iktidarı ise bu tavsiyeleri en son uygulayan iktidar oluyor. Avrupa’dan çekilen pestisitler Türkiye’ye geliyor, toptan ucuza satılıyor. Avrupa hem satışını hem kullanımını yasaklarken, bizde sadece satış yasaklanıyor. Satıştan sonra yasak da edilse, bu pestisitler tarlalarda kullanılmaya devam ediyor.

AKP’nin yarattığı bu gıda ekonomisi ve yürüttüğü gıda politikaları, hepimizi yavaş yavaş zehirliyor.

Diğer yazıları

Dijital bağımsızlık neden önemli – Cecilia Rikap – Paolo Gerbaudo

Mesajlarını açtığında sayfanın yenilenmediğini ve uygulamadan bir sorun olduğunu...

COP30, seçkinlerin suçlu eylemsizliği – Özge Güneş

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 30. Taraflar Konferansı...

Sol Parti (Almanya) Filistin Konusunda Sözünü Buldu-Loren Balhorn

Almanya’daki Filistinle dayanışma hareketi, geçtiğimiz hafta sonu ileriye doğru...

Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi – Alp Altınörs

Seçim sonuçları, Türkiye’nin 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörü olduğunu...

Emperyalist ülkelerin artan militarizasyonu – Prabhat Patnaik

Neoliberal kapitalizmin krizinden dolayı köşeye sıkışan emperyalizmin üçüncü dünyayı...
4,154BeğenenlerBeğen
946TakipçilerTakip Et
4,081TakipçilerTakip Et
733AboneAbone Ol

Son eklenenler

Militarizm ve çevresel yıkım: toprağın da vicdanı var – Çağla Elektrikçi

Militarizm, yalnızca insan yaşamını değil, ekosistemleri de hedef alır: -...

Bir uygulanasını daha yaşayan Irak seçimleri – Özkan Yıkıcı

Irakta parlemento seçimleri gerçekleşti. Öteki önemli seçimlerden farkı, daha...

Yerel Yönetimler ve Gıda Egemenliği – Ecehan Balta

Yerel yönetimler artık yalnızca yol, su, temizlik hizmeti veren...

Bisküvi kokulu bir direniş: Lübnan’da mezhep değil sınıf savaşı! – Kavel Alpaslan

Batı merkezli burjuva-liberal bakış açısıyla yapılan tahlillerde sınıfsal doku...

Bölgede matruşka politikası ve Suriye! – Hediye Levent

Suriye’nin Geçici Lideri Ahmed Eş Şara’nın Beyaz Saray ziyareti...

Yanlışı eleştirmek, doğruyu takdir etmek – Levent Atikoğlu

Sosyal medya, bilgi ve duygunun hızla yayıldığı bir mecradır....

Gündemeleştirme ve sorunlarla ekonomik basit bir görünüm – Özkan Yıkıcı

Merak etmeyin: öyle ağır veya geniş bilgili bir makale...

Patron kim? – Şener Elcil

Temsili demokraside halk şeffaf, hesap verebilir bir seçim sistemi...

Canlı yayın