tüm yazılar:

Tesadüf değildir – Özkan Yıkıcı

Yılın girişinde net yazdım: yeni yıl eskisinden daha karamsar geçecek. Sorunlar ağırlaşacak diye özetledim. Ne tahmini nede belki ifadesi vardı. Biriken gerçeklerin sonucuyla öngörü yaptım. Sistem her yönüyle çatırdıyor. Ekonomik krizler darmadağınıklığa doğru taşıyordu. Faşizim hem de seçimlerle de yükselip, devlet biçimine geliyordu. Gericilik genişleyip, otoriterlikler de yaygınlaştı. Siyasi seçeneklerde cihatcılıktan faşizme seçenekler kitleselleşmenin deötesinde iktidara geliyordu. Daha sayacak çok bulgu vardı. Üstelik, artık emperyalizmin kuralları da yerle bir dönemine girdi. Uluslararası hukuk veya anlaşmalar artık dikkate alınmıyor. Kendince yeni dünya arayışları ile güç oldukça öne çıktı. Kuralsızlıklıklar la dağılma da yaygınlaştı.

Bunlar öylesine etkin oldu ki, yetmezmiş gibi sistemin gücü Amerikanın da sarayına Trump kendi sernaye kesimiyle ve yeni hamleleriyle geldi. Tam da yeni yıl ile hamleler, dağılma birlikte sürerken de ben birden kendimi hastahanede buldum. Yaklaşık sekiz hafta da orada gidip geldim. Sırat köperüsüne varıp geri geldim. Dünya ile haber bağlarım oldukça daraldı.

Fakat aradaki boşluğa zaman, Mart ayında yeniden dünya ile karşılaşırken, sürpriz yoktu. sadece, kopuştaki gelişmeler boş kalıyordu. Bu arada Türkiye gelişmeleri de beni şaşırtmadı. Ocak ayı başında her an İmamoğlu operasyonu bekleniyordu. Devlet vloğu zoelanıyordu. Ben tam kendime gelip, etrafı anlamaya çalışırken, İmamoğlu oerasyonları ile karşılaştım. Sahte diplomadan, gizli tanık oyunları sonrası İmamoğlu tam da türkiyeleşen yol ile hapse girdi.

Ben dünya ile merhabamın rüyasından uyanırken, olaylar peşpeşe geldi. Birden Türkiye sokakları ısındı. Alışılmamış sokak eylemleri başladı. Bu defa ana muhalefet de sokaktaydı. Fakat kırılmalar da hep şüpeyle beklentideydi. Özelikle Bahçelinin Öcalan hamlesi ile Demin tutumu hep kuşkularla doluydu. Erdoğan kürt kartıyla iç ve ortadoğuya yöneldi. Karışık bir döngü yeniden gelecek için kuşkuları da taşıyordu. Yine de senelerdir görülmeyen Türkiye muhalefet ivmesi sokaktaydı. Siyasal seçenek ve örtütlülük konumu gelecek için önemli dinamik olacaktır.

İktidar bloğu kendi kuralıyla oynunu oynamaya çalışıyor. Muhalefetin çizgisi hala net değildir. Hat da itifak lalanı da net olamıyor. Ama kitleler sokakta. Üstelik ünüversitelerin de katılmasıyla yeni dinamik de geldi. Ama hala sorular çok.

Önemli unuturlanlar da arada sızdı. İmamoğlu tutuklanması öncesi Erdıoğan ve TRUMP telefon görüşmesi yapıldıydı. Bizat AAmeikan senatörleri tarafından da itiraf edildiği gibi “imamoğlunun tutuklanmasına onay verildiği” bilgissi de ortada dolaşıyor. Hani Amerikasız olmaz siyaseti yeniden kanıtlandı. Ama şimdilik fazla tartışma zeminine gelemedi.

Kısaca, sene başındaki öngörülerim doğru yolda devam ediyor. İş böyle olunca da tesadüfler denilemez. Gelecek ise çok karışık. Sadece burası için değil, genel sistemin taşları dahi oynuyor. Hele türkiye vatı ilişkisi veya kapitalizmi unutanlar, en azından olanları dahi doğru okuyamayacak. Hat da fırsat denilip alkışlayanlar dahi bulunacak. Ama gerçek yalındır: yaşananlar tesadüf değil, bağıra bağıra yaşanan gerçeklerin ta kendisidir.

Yeniçağ'da yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar Yeniçağ Gazetesinin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.

Son Yazılar

spot_img

Son eklenenler

spot_img