tüm yazılar:

Hasta tutsakların çiğnenen hakları – Gözde Bedeloğlu

Orjinal yazının kaynağıbirgun.net

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hizbullah davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan on hükümlüyü ‘sürekli hastalık ve sakatlık’ gerekçesiyle affetti. Bunlardan ikisi, 90’lardaki domuz bağı işkenceleri, infazlar ve ölüm evleriyle bilinen Hizbullah üyesi Şehmus Alpsoy ve Hamit Çöklü. Çöklü, HEP milletvekili Mehmet Sincar ve İslamcı feminist yazar Konca Kuriş’in de aralarında bulunduğu yirmi dört kişiyi öldürmekten hüküm giyenlerden biri. Cumhurbaşkanı, hükümlülerin cezasını hafifletme veya kaldırma yetkisini Anayasa’dan alır. Aynı şekilde, ‘toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek’ de Anayasal bir haktır ama onu kullanan yüzlerce genç hala tutuklu. Üstelik kötü şartlar altında, taciz iddiaları konuşuluyorken ve ilaca ulaşımın engellenmesi gibi çeşitli mağduriyetler yaşatılarak…

∗∗∗

Kemal Gömi, 1993 yılından beri hapiste. Hakkında ağırlaştırılmış müebbet hükmü var. Gömi’ye, ‘şizofreni’ teşhisi konulmuş. 2010 yılında Adli Tıp Kurumu (ATK), Anayasa’daki sürekli hastalık tanımına uyan şizofreni teşhisiyle beraber Kemal Gömi için “Kesinlikle hapishane koşullarında yaşayamaz, Cumhurbaşkanlığı affına uygundur” şeklinde bir rapor vermiş. Ancak Cumhurbaşkanlığı Gömi için yapılan başvuruyu reddetmiş. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tutuluyor ancak nerede bulunduğunun farkında olacak durumda değil. Hakkındaki açık teşhise rağmen infazı ertelenmiyor veya aftan yararlandırılmıyor.*

∗∗∗

Soydan Akay. 1993 yılından beri hapiste ve hakkında müebbet hükmü var. İnfaz kanununa göre 36 yıllık hapis cezasının 30 yılını dolduran mahpuslar koşullu salıverilme hakkına sahip. Buna göre iki yıl önce koşullu salıverilebilecekken, Akay’ın tahliyesi, sonuncusu 10 Şubat’ta olmak üzere, dört kez ertelendi. Halen Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmaya devam ediliyor. Soydan Akay, romatizma, kalp gibi kronik rahatsızlıkların yanında, teşhisin konulduğu 2018 yılından beri de kanser hastası. Mart ayında kalp krizi de geçirdiği açıklandı. Son beş yıldır hücrede tek başına tutuluyor. **

∗∗∗

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, ‘F Oturması’ eylemlerinin 680’inci haftasında yaptığı açıklamada Marmara Cezaevi’nde tutulan ağır hasta mahpus Emre Erdem’in durumuna dikkat çekti. Erdem, ceza infazını tamamladığı halde serbest bırakılmayan mahkumlardan. Vertigo hastası, günlük işlerini yapmasına engel olacak seviyede denge kaybı var, sağ gözü görmüyor, bacaklarındaki kırıkların yanlış kaynaması nedeniyle yürümesini zorlaştıran ortopedik sorunlar yaşıyor.

∗∗∗

İHD Ankara Şubesi, bu haftaki eylemde Ödemiş S Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta mahpus Mehmet Salih Filiz’in durumuna dikkat çekti. Filiz’in, ülseratif kolit (kalın bağırsak iltihaplanması), ankilozan spondilit (iltihaplı bir omur hastalığıdı) ve buna bağlı romatoid artrit (iltihaplı romatizma) gibi kronik hastalıkları var. Hastane, ‘cezaevinde kalamaz’ raporu verdi ama ATK bu konuda bir değerlendirme yapmadığı için Filiz’in infaz erteleme başvurusu kabul edilmedi.

∗∗∗

İHD İzmir Şubesi, İzmir Kırıklar Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki hasta mahpus Resul Kocatürk’ün durumunu basınla paylaştı. Kocatürk’ün, Wernicke-Korsakof sendromu, hipotiroid ve siroz gibi ciddi hastalıkları var. 29 yıldır tutuklu. Furkan Karabay’ın haberine göre; Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi yönetimi, Resul Kocatürk’e, kendi yazdığı ‘Tımarhanede 22 Gün-Çarmıhtaki Hasta Mahpuslar’ adlı romanı, sakıncalı olduğu gerekçesiyle vermemişti. Kocatürk, hapislik sürecinde şahit olduğu hasta tutukluları, cezaevindeki şiddet olaylarını, gözlemlediği ve şahit olduğu durumları kurgulayarak okuyucuya aktarmıştı.

∗∗∗

İBB Genel Sekretere Yrd. ve İBB Miras kurcusu Mahir Polat, iki haftadır tutuklu. Hipertansiyon, şeker ve kalp hastası. Son dört yılda üç kere anjiyo olmuş. Toplam altı stent takılı ve iki damarı tıkalı. Bu süreçte yüksek tansiyon nedeniyle üç kez hastaneye sevk edildi. Hakkındaki suçlama, yardım amacıyla 50-100 lira verdiği iki kişinin terörle ilişkili olması. Polat’ın tahliyesi, ATK’nin kararına bağlı. Cumhurbaşkanı Yrd. Cevdet Yılmaz, Mahir Polat ve tüm tutukluların devlete emanet olduğunu, kimsenin endişesi etmemesini söyledi.

∗∗∗

Ama ediyoruz, çünkü ağır hasta mahpusların yaşadığı hak sorunları ve bu konuda yürütülen mücadele yeni değil. Sağlıklı yaşam hakkının korunması hem temel insan hakkı olduğu için gerekli hem de Anayasa’da belirtildiği gibi, hükümlülerin cezalarının hafifletilmesi veya kaldırılmasıyla ilgili Cumhurbaşkanının özel af yetkisi var. Dolayısıyla burada sorulması gereken Hizbullahçılar ile beraber neden diğer ağır hasta mahpusların bu haktan yararlandırılmadığı olmalı.

*Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)

**İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu

Yeniçağ'da yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar Yeniçağ Gazetesinin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.

Son Yazılar

spot_img

Son eklenenler

spot_img