Birileri, konu “milli” bir olayla hiç alakası olmadığı halde ve hele de “yolsuzluk, kara para, peşkeş” gibi suçlamalarla alakalı bir durumsa; savunmasını “bayraklarla” yapıyorsa, oraya iki kere dikkat kesilmek gerekiyor.
“Bayrak” konusu herkes için anlamı ve temsil ettiği şeyler bakımından değişebilir. Ancak son dönemde; yakın coğrafya Türkiye’de, “hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve kara para” gibi şeylerle suçlanan, hakkında soruşturma olan ne kadar sivil, bürokrat ve siyasetçi varsa; hepsinin arkalarında Türk bayrağıyla ekranlarda savunma yapmaları, yurttaşların milli duygularını etkilemek, milliyetçi ve vatan sevdalısı görünerek, “Ben suçları nasıl işlerim?” imajını vermek için bolca kullanıldı.
İşte bu furya son dönemde Kıbrıs‘ın kuzeyine de sıçradı.
Aynı konularda suçlanan kim varsa, bir de daha da ileri giderek, KKTC bayrağı yanına TC bayrağı da koyarak çıktı kameraların karşısına.
“Bayrak siyaseti“nin yanına bir de “bayraklı savunma” eklenmiş oldu.
Bunun son örneğini, Girne‘nin en güzel denize sıfır arazilerini, kumarhaneli otel yapımı için Türkiyeli bir sermayeye, ihalesiz şekilde vermek isteyen Lapta-Alsancak-Çamlıbel Belediyesi‘nin, Yeşil Barış Hareketi tarafından açılan dava için Mahkeme önünde yaptığı sözde savunmasında görmüştük.
Ellerinde TC-KKTC bayraklarıyla yüzlerce kişiyi Mahkemenin önüne yığan Belediye Başkanı Fırat Ataser, konunun bayraklarla alakasını da elbette açıklayamamıştı ve açıkçası bu bayraklı savunma işi de pek rağbet görmemişti.
İşte bu duruma son örneği Hakan-Ebru Törehan çiftinin basın açıklamasında gördük. Masanın üzeri TC-KKTC bayraklarıyla süslüydü. Peki ne alaka, gelin ona bakalım;
Ne ile suçlanıyor Değirmenlik Spor Kulübü‘nün devrik başkanı Hakan Törehan?
Bingo! “Şike ve kara para”
Peki bu basın toplantısına nereden çıkıp geldi?
Girne Ağır Ceza Mahkemesi‘nde, başka 2 kişiyle birlikte yargılandığı “Suç Gelirlerini Aklama”, “Elektronik Ortam Üzerinden Paralı Kumar Oynatma”, “Elektronik Ortam Üzerinden Paralı Kumar Oynanmasına Müsaade Etme” ve “İnternet Üzerinden Kumar Oynatma” suçlarından yargılandığı davanın duruşmasından…
Yukarıdaki fotoğraf, Girne Ağır Ceza Mahkemesi çıkışında çekildi ve Törehan buradan ayrılıp basın toplantısı yapmaya gitti.
Hakan Törehan basın toplantısında, spor kulübünün Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu (KTFF) üyeliğinin askıya alınmasına, kendisinin de disiplin kuruluna sevk edilmesine tepki gösterdi, kararların doğru olmadığını savundu.
TC ve KKTC bayrakları eşliğinde!
Ne alaka değil mi?
Hani sadece KKTC bayrağı olsa yine belki zorla bir mantığa oturtulabilir ama TC bayrağı hiçbir şekilde açıklanabilir durumda değil.
Tabi, Törehan çiftinin daha önce benzer suçlardan yargılandığını ve Hakan Törehan’ın hüküm giydiğini de hatırlıyor olmalısınız.
Hatta soruşturma açılmasına neden gelen kulüp tüzük değişikliği de sırf bu yüzden yapılmıştı.
Geçici olarak Ebru Törehan’ın oturduğu Başkanlık koltuğunu, Hakan Törehan’a devretme zamanı geldiğinde, Hakan Törehan sabıkasından dolayı tüzüğe takılmıştı. Bir gün içinde tüzükte değişiklik yaptılar ve sabıkasının başkanlığı önünde engel olmasına neden olan maddeyi tüzükten çıkardılar.
Hakan Törehan böylece yeni Başkan oldu.
***
Tabi bu sırada, Ebru Törehan’ın yargılandığı davanın sonucu da yok!
Beraat mi etti, hüküm mü giydi derken, kuşlar kulağımıza, “O dava Savcılık tarafından geri çekildi” diyor.
Hangi gerekçeyle?
Zaten son dönemde savcılık üzerinde kara bulutlar ve korkunç iddialar varken, Hakan Törehan’ın hüküm giydiği aynı suçlamalardan, eşi Ebru Törehan beraat mi etti?
Ayrıca bir diğer iddia da, Ebru Törehan‘ın, Hakan Törehan‘ın 2 kşiyle birlikte yargılandığı Girne Ağır Ceza Mahkemesi‘nde görülen davada da zanlı olarak bulunduğu ancak o dosyadan da çıkarıldığı yönünde.
Savcılık hemen bu konulara açıklık getirmeli!
Zira akıllarda oluşan intiba “Ebru Törehan’ın Değirmenlik Belediyesi Başkan adayı olmasının önünden de bir engel mi kaldırıldı?” şeklinde.
Törehan çiftini ve yargı süreçlerini takip etmeye devam edeceğiz.
Zira bu meydan “bayraklı savunmaları” kaldırmaz.
