17 Eylül 2025, Çarşamba
23.8 C
Lefkoşa
yazılariktibasDiploma kiralaMA! - Osman Öztürk

Diploma kiralaMA! – Osman Öztürk

Orjinal yazının kaynağıbirgun.net

Tıp fakültesi, dile kolay altı sene, başlarda hiç bitmeyecekmiş gibi gelir. Sonra yıllar akıp geçer. İlk kez beyaz önlük giymenin heyecanı, Almanca “dolaşma” kelimesinden gelen stajlar, hele artık kendini iyiden iyiye doktor gibi hissettiren intörn doktorluk, bir de bakarsınız fakültenin sonuna gelmişsinizdir. Son sınavlara hazırlanmanın telaşı mezuniyete yetişmenin heyecanıyla karışır.

Ve nihayet o büyük gün, mezuniyet töreni gelir. Yıllardır çocuklarının doktor olduğunu görmek için bekleyen aileler salondaki yerlerini erkenden almışlardır. Protokol konuşmalarının ardından “Hekimlik mesleğinin bir üyesi olarak yaşamımı insanlığın hizmetine adayacağıma” sözleriyle başlayan Hipokrat Yemini hep bir ağızdan okunur.

∗∗

Sonra üzerinde ölümsüzlüğün ve tıbbın simgesi yılanlı motifin işli olduğu cübbeler giymiş mezunlar sahneye gelir, diplomalarını hocalarının elinden alır, fotoğraflar çektirilir.

Sonraki yıllarda ihtisaslar da yapılsa, yan dal uzmanlık belgeleri, çeşit çeşit sertifikalar da alınsa tıp fakültesinden aldığı diploma bir doktorun hayattaki en büyük gurur kaynağıdır.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Resmi Gazetede 30 Haziran 2012’de yayımlanmıştı. Aradan on iki yıl geçti. Kanunundan sonra işçi sağlığında neler değişti, iş cinayetleri neden hala tüm hızıyla devam ediyor, neden hala hemen her gün “İnşaattan düşüp öldü” haberlerinin sonu gelmiyor, yıllardır tartışılıyor. Tartışılmaya da devam edilecek.

∗∗

Kanunun işçi sağlığı alanında getirdiği en önemli düzenleme ise Ortak Sağlık Güvenlik Birimi, OSGB’ler oldu. Kanunda “işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini sunmak üzere kurulan gerekli donanım ve personele sahip olan birim” olarak tanımlanmasına bakmayın. Gerçekte işçi kiralama bürosu olarak çalışıyorlar. Bütün yaptıkları işyerlerine işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulmak.

İş böyle kolay ve kârlı olunca piyasayı OSGB’ler doldurdu. Şu an Türkiye’de toplam 2.566 OSGB ve tabii ki aralarında kıyasıya bir rekabet var. Rekabet de “Ben daha iyi hizmet veririm.” üzerinden değil “Ben daha ucuz hizmet veririm.” üzerinden yürüyor.

Bunun için de çalışanlarının ücretlerini düşürebildikleri kadar düşürüyorlar. İş güvenliği uzmanı sayısı fazla ve işsizlik de yaygın olduğu için orada pek zorlanmıyorlar ama sıra işyeri hekimi bulmaya geldiğinde iş değişiyor. Hekimler arasında işsizlik diğer birçok mesleğe göre düşük olduğu için ucuza çalıştıracak köle bulmakta zorlanıyorlar.

“Demokraside çare tükenmez”, kapitalizmde kâr hırsı engel tanımaz. Tabii ki çareyi buldular.

∗∗

“Türkiye geneli SGK’lı, devlette çalışan, aile hekimi, emekli, Bağkur’lu işyeri hekimliği sertifikası boşta olan çalışma arkadaşlarına ihtiyacımız vardır. Başvuru: …”

“Tam zamanlı diploma için iletişime geçebilirsiniz 0 551 …….”

Sürekli sosyal medya ortamlarında dolaşan, hekimlere SMS’le gönderilen bu ilanların anlamını merak mı ettiniz? Anlatayım.

Diyelim ki emekli bir hekimsiniz. Zamanında işyeri hekimliği sertifikası almışsınız ama yaş seksene gelmiş, çalışmayı düşünmüyorsunuz. O zaman diplomanızı ve de işyeri hekimliği sertifikanızı bir OSGB’ye kiralıyorsunuz. Onlar sizin adınıza işyerinde görevlendiriyor. Siz o işyerine hiç gitmiyorsunuz, hatta nerede olduğunu bile bilmiyorsunuz. OSGB doktor yerine daha ucuza çalıştırabileceği bir sağlıkçıyı, bazen de sağlıkçı olmayan bir personelini gönderiyor, sizin adınızla, sizin imzanızla işleri o yürütüyor. Size de normal çalışan bir işyeri hekimine vereceği ücretin yerine üç otuz para veriyor.

Bu arada işçi sağlığı ne oluyor, derseniz; o zaten Allah’a havale.

Bu olaya piyasa dilinde “diploma kiralama” deniyor.

Nerden baksan kanunsuzluk, nerden baksan utanmazlık, nerden baksan rezillik!

Diploma hekimin onurudur; diplomanı kiralaMA!

Diğer yazıları

Kürt meselesini çözmek mi yönetmek mi? – Fatih Polat

Türkiye’de, bir yılını doldurmaya yaklaşan yeni ‘süreç’, PKK’nin fesih...

Darbecilere af yok – Ertan Erol

Brezilya Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz hafta Eski Devlet Başkanı Jair...

Nepal eylemleri ne anlama geliyor? – Erkin Öncan

Ülkede hem iktidar hem de muhalefette büyük bir güce...

Yorgun Bir Cumhuriyetin Bitmeyen Krizleri: Fransa’da Ne Oluyor – Selman Saç

Fransız Beşinci Cumhuriyeti, De Gaulle’ün müdahalesiyle kurulan ve diğer...

Savaş siyasi olarak örgütlenmiş kolektif cinayettir – Beyza Üstün

Bu motto ile çağrısı yapılan, Savaş temalı 19. Karaburun Bilim Kongresi...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,052TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Şeylerin gerçeğiyle yüzleşebilmek! – Fikret Başkaya

“Bilimle ilgilenen bir kişinin zihnine egemen olması gereken şey,...

Kürt meselesini çözmek mi yönetmek mi? – Fatih Polat

Türkiye’de, bir yılını doldurmaya yaklaşan yeni ‘süreç’, PKK’nin fesih...

Uzakta bir diyarda öfkeli gençler siyaseti ateşe verdi – Ceren Ergenç

Ana muhalefet partisi binasının kuşatıldığı, on binlerin meydanlara toplandığı...

Köprüyü kiralatmam! – Hayri Kozanoğlu

AKP-MHP ittifakının baskıcı ve sermaye yanlısı politikalarının temel ayaklarından...

Kurtarıcısızlığın ve garantörsüzlüğün dayanılmaz ha(l)ksızlığı – Levent Atikoğlu

Ha(l)ktan ha(l)k doğuran bir ha(l)ksızlık hali... Kıbrıs’ta sağla solun arasında...

Gelgit gerilim semptomlarında Pazartesi günü – Özkan Yıkıcı

Bugün 15 eylül pazartesi. Gözlerimi Lefkoşada açtım. Tam da...

Darbecilere af yok – Ertan Erol

Brezilya Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz hafta Eski Devlet Başkanı Jair...

Sınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı – Fehim Taştekin

7 Ekim 2023’ten bu yana sahnelenen güç oyunları, bölgesel...

Canlı yayın