19 Eylül 2025, Cuma
26.8 C
Lefkoşa
yazılariktibasPers, Farsi, taksi - Mine G. Kırıkkanat

Pers, Farsi, taksi – Mine G. Kırıkkanat

Orjinal yazının kaynağıcumhuriyet.com.tr

Paris’te yine tren grevi vardı.

Banliyölerden çalışmak için gelip giden iki buçuk milyon insan; arabalarını kullanmak zorunda kalınca başkente giren çıkan tüm yollar kilitlenmişti.

Başıma gelecekleri bildiğimden taksi rezervasyonunu bir gün önce yaptırdım.

Pencereden baktım, siyah ve Mercedes “parizyen” taksi erken gelip kapının önünde durmuş. Arabadan inen şoför, iki trafik polisine bir şeyler anlatmaya çalışıyor.

Balkona çıkıp Türk usulü: “Geliyorum, geliyorum!” diye bağırdım ve bavulumu yüklenip paldır küldür indim aşağıya. Trafik polisleri beni görünce: “Bu mu?” dediler. Taksi şoförü, hınzır bir gülümsemeyle iki elini yanına açıp omuzlarını silkti. Polisler de güldü. Selamlaştık. Gittiler.

Taksiye yerleşince, bohçacı kadın merakımı yenemeyip sordum: “Hayrola, neler konuşuyordunuz öyle?”

Şoför, sevimli bir adamdı: “Hiç sormayın, beni zor durumda bıraktınız!” dedi.

YAŞLI BAĞIRIR, SAKAT KOŞAR

Meğer yasak yere park etti diye, ceza yazmaya kalkmış polisler. Bizim şoför de “Müşterim çok yaşlı ve tekerlekli sandalyede. Lütfen ceza yazmayın, şimdi iniyor, hemen gideceğim!” demiş. Tam o sırada ben balkondan naralanmışım. Polisler, “Senin müşteri pek yaşlı ve felçli değil galiba!” diye alay etmişler. Şoför pür ciddiyet, “Yok” demiş. “O bizim müşteriyi indirecek olan hizmetli.” Tam o sırada bavulumu çeke çeke ben sökün etmişim. Şoför, “Nazik adamlardı doğrusu, yalanımı cezalandırmadılar!” diye güldü.

Havaalanına doğru koyu bir sohbet başlamıştı aramızda. Türk olduğumu öğrenince, bizim dilde: “Türkü severim!” deyiverdi. Meğer İranlıymış.

Çok düzgün bir Fransızca konuşuyordu ve her şeyden haberliydi. İran devriminden iyi şeyler ummuştu, başlangıçta. “Ama sonunda, hiçbir beklentimiz gerçekleşmediği gibi, özgürlüğümüzü de aldılar elimizden” diyordu.

Tüm ailesiyle kaçmıştı, ülkesinden. Yalnız Avrupa’da bile dört, beş milyon İranlının yaşadığını ve sınırlar açılsa İran’daki nüfusun yarısının yollara döküleceğini söylüyordu.

PERS GELENEĞİ, FARSİ KÜLTÜRÜ

Bir ara: “Bakın” dedi, “İran, büyük kültür ülkesidir. Ama büyüklüğümüzden ne kaldıysa İslamiyete değil, Farsça konuşup yazan İran yazarlarına ve ozanlarına borçluyuz. Zaten İran niçin Müslüman olmuştur, hiç anlayamamışımdır. Araplardan nefret ederiz. Bir İranlıya en büyük hakaret, sen Arapsın, demektir. Türkler de egemen oldular İran’a. Ama Türklere karşı bir husumet yoktur. Çünkü bir kültür hegemonyası kurmaya kalkmamışlardır ülkemde. Oysa Araplar, din yoluyla bir kültür emperyalizmi yarattılar.”

Havaalanına gelmiştik. Biraz da çekinerek İran’da taksi şoförü müydü diye sordum. Acı acı gülümsedi. Aslında, nükleer fizikçiydi!

Üstelik Fransa’da eğitim görmüştü. Sonra anavatana dönüş. Anavatandan kaçış. Diploması Fransız diye, nükleer fizik dalında iş bulmak umudu. Ve umudun yıkılışı. Nükleer fizikçi şoförümün son sözü, sahibi bile olmadığı taksinin direksiyonuna vurarak: “Yaşamak gerekiyordu” oldu.

MOZAİK TOPLUM, PORSELEN DEVLET

Aradan yıllar geçti.

Paris’te tanıdığım nükleer fizikçi taksi şoförüne selam olsun: Türk asıllı Mesud Pezeşkiyan “reformist” tanımıyla İran cumhurbaşkanı seçildi.

Kimi yorumcular, Pezeşkiyan’ın halkına Türkçenin yanı sıra Kürtçe seslenmesine, İsrail’e verdiği barışçıl mesajlara bakarak BOP’un piyonu olduğunu öne sürüyor.

Bu doğru değil. İran, pek çok etnik kimliği barındıran bir ülke. 90 milyonluk İran nüfusunun yaklaşık 25 milyonu Türk asıllı, 8 milyonu Kürt vb. En şaşırtıcı olanı da 7. yüzyıldan beri, Asya kıtasında İsrail’den sonraki en kalabalık Yahudi nüfusu barındırması. Persya’dan beri varlığını sürdüren İran Yahudilerine, Parsim deniliyor. En eski Yahudi geleneklerine bağlı Parsimler; İran devletinin İsrail ile ABD arasındaki iletişim kanalı.

Türk asıllı Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İran’ın mozaik toplum yapısını bir arada tutabilmek için belki de son şansı.

Diğer yazıları

Kürt meselesini çözmek mi yönetmek mi? – Fatih Polat

Türkiye’de, bir yılını doldurmaya yaklaşan yeni ‘süreç’, PKK’nin fesih...

Darbecilere af yok – Ertan Erol

Brezilya Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz hafta Eski Devlet Başkanı Jair...

Nepal eylemleri ne anlama geliyor? – Erkin Öncan

Ülkede hem iktidar hem de muhalefette büyük bir güce...

Yorgun Bir Cumhuriyetin Bitmeyen Krizleri: Fransa’da Ne Oluyor – Selman Saç

Fransız Beşinci Cumhuriyeti, De Gaulle’ün müdahalesiyle kurulan ve diğer...

Savaş siyasi olarak örgütlenmiş kolektif cinayettir – Beyza Üstün

Bu motto ile çağrısı yapılan, Savaş temalı 19. Karaburun Bilim Kongresi...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,068TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Kapitalist makina ve radikal kötülüğün simgesi: Devlet – Volkan Yaraşır

“Sosyalizm olmaksızın özgürlük ayrıcalık ve haksızlıktır. Özgürlük olmaksızın sosyalizm...

Garantiler, yalanlar ve gerçekler… – Ulaş Barış

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz gün Katar...

Taşyapı’nın ayağına taş değmez – Gözde Bedeloğlu

2024 yerel seçimlerini, CHP’nin Şişli Belediyesi için aday gösterdiği...

Garantörlük safsatası: çifte standart – Levent Atikoğlu

Kıbrıs’ın göğü, tarih boyunca sancılı bir panorama çizdi: garantörlükler,...

Endonezyayı teğet geçmeyelim – Özkan Yıkıcı

Çoğunuz diyecek ki “nereden çıktı şu Endonezya”.. ama gerçekler...

İspanya’dan İslam konferansına Filistin tutumu kıyası – Özkan Yıkıcı

Epey zamandır, İsrail küstahça bahanelerle, adeta Gazze bölgesibnde bir...

Şeylerin gerçeğiyle yüzleşebilmek! – Fikret Başkaya

“Bilimle ilgilenen bir kişinin zihnine egemen olması gereken şey,...

Kürt meselesini çözmek mi yönetmek mi? – Fatih Polat

Türkiye’de, bir yılını doldurmaya yaklaşan yeni ‘süreç’, PKK’nin fesih...

Canlı yayın