14 Kasım 2025, Cuma
15.8 C
Lefkoşa
Kıbrıs iktibasNidai MesutoğluMilliyetçi seçmen pazarlığı – Nidai Mesutoğlu

Milliyetçi seçmen pazarlığı – Nidai Mesutoğlu

Fransız ihtilalinden sonra oluşmaya başlayan “ulus devlet” her ne kadar sınıf devletini inkâr etse de günümüzde gücünü korumaktadır.

20. yüzyıldaki savaşların görünen yüzü hep milliyetçilik olmuştur. Bir de görünmeyen yüzü vardır tabii ki. Bu da emperyalizmin çıkarları için ulus devletlerini birbirlerine karşı kışkırtmadır.

21. Yüzyılın ilk çeyreğinde de bu devam etmektedir. Rusya- Ukrayna savaşı günümüzde en canlı örnektir.

Özellikle Avrupa’da milliyetçilik hızla güçlenmekte ve savaşın yayılması tehlikesini yaratmaktadır.

ABD emperyalizminin öncülüğünde Ortadoğu’da başlatılan iç savaşlar, savaştan kaçan insanların en yakın ülkelere sığınmasını da gündeme getirdi. Bu ülkeler içinde Türkiye’ye başta Suriye ve Afganistan’dan kontrollü veya kontrolsüz göçler olmuştur.

Güney Afrika ülkeleri üzerinden de İtalya ve Orta Avrupa’ya yasadışı yollardan giriş denemeleri çoğu kez felaketle sonuçlanmış ama fakat göçü engellememiştir.

Savaş nedeniyle sığınma yaşam hakkı için önemlidir ve insani bir davranıştır. Göçler eğer ülkenin ekonomisini olumsuz etkilemeye başlayınca ülke vatandaşları devletten beklenilen hürmeti alamazlar. Alsalar bile hizmet kalitesi düşer. Bu da ülke vatandaşlarını göçmenlere karşı olumsuz tutum oluşturur.

Türkiye’de milyonları bulan sığınmacıların devletten aldıkları hizmetler Türk vatandaşlarının aldıkları hizmetin önüne geçmiştir. Bu da haklı olarak tepki doğurmaktadır. Homurdanmalar başlamıştır.

Bir başka sebep ucuz işgücü yaratmaları nedeniyle ülke vatandaşlarının işsiz kalması ve işsizlik oranının hızla artmasıdır. Buna konut talebi de eklenince barınma ihtiyacı da çok zor olmaktadır.

Kültür farklılığı nedeniyle sosyal hayatta uyumsuzluk insanların huzurlu yaşamlarına engel oluşturmuştur. Gettolar oluşturan göçmenler yerli insanlar için tehdit oluşturmaya başlamıştır. Sokaklar emniyetli olmaktan çıkmıştır. Cinsel taciz ve adli olaylar artmıştır.

Tüm bu olumsuz gelişmeler Türkiye vatandaşlarını sığınmacılar karşısında olumsuz duygular oluşmasına sebep olmuştur. Erdoğan yönetiminin ulus yerine ümmet anlayışıyla birçoğu vatandaş yapılmış ve seçme ve seçilme hakkı kazanmışlardır. Bu sayı o kadar artmıştır ki Türkiye vatandaşlarının iradelerine olumsuz etki yapmaktadır. (Tıpkı bizdeki gibi)

Hem Avrupa’da hem de Türkiye’deki milletçiliğin artması sığınmacıların sosyal ve ekonomik yönden yerli insanları olumsuz yönden etkilemektedir. Bu da doğal olarak milliyetçiliğin artması ve sığınmacılara karşı düşmanlığın oluşmasını getirmiştir.

Türkiye’deki seçimlerde de milliyetçilik ve sığınmacıların geri gönderilmesi fikri seçimlerin kaderini belirleyecek durumdadır. Seçimin 2. Turumda Millet İttifakı bu düşünce ile ülkücülerden medet ummakta ve onların oylarını alabilmek için ülkücülerin söylemlerini yüksek sesle haykırmaktadır.

Avrupa ve Türkiye’de yükselen bu milliyetçilik akımı emperyalizmin çıkarları doğrultusunda büyük savaş tehdidine doğru gitmektedir.

Diğer yazıları

Osmanlı’nın son yıllarında Düyûn-ı Umûmiye ve Erdoğan’ın tutumu – Nidai Mesutoğlu

Sürekli duyduğumuz bir söz var: “Tarih tekerrürden ibarettir” Anlamı...

Erdoğan’ın Sisi ziyareti ve bir fıkra – Nidai Nesutoğlu

Sosyal medyada kullanıcıları büyük olasılıkla bu fıkrayı biliyorlar. Haber...

Din bezirganlığından din tüccarlığına – Nidai Mesutoğlu

Bezirgan sözcüğünü şimdiki nesil bilmez. Yaşı 60’ı aşmış olanlar...

Kıbrıs Sorunu, Erdoğan ve Can Atalay – Nidai Mesutoğlu

Sol dünya görüşünü savunmak ulusal değil sınıfsal bir düşünceyi...

Nikos Hristodulidis’in paketi bireysel haklar verirken toplumsal haklardan söz etmiyor, en can alıcı nokta budur

Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis aylar önce duyurusunu yaptığı...
4,154BeğenenlerBeğen
947TakipçilerTakip Et
4,081TakipçilerTakip Et
733AboneAbone Ol

Son eklenenler

Militarizm ve çevresel yıkım: toprağın da vicdanı var – Çağla Elektrikçi

Militarizm, yalnızca insan yaşamını değil, ekosistemleri de hedef alır: -...

Bir uygulanasını daha yaşayan Irak seçimleri – Özkan Yıkıcı

Irakta parlemento seçimleri gerçekleşti. Öteki önemli seçimlerden farkı, daha...

Yerel Yönetimler ve Gıda Egemenliği – Ecehan Balta

Yerel yönetimler artık yalnızca yol, su, temizlik hizmeti veren...

Bisküvi kokulu bir direniş: Lübnan’da mezhep değil sınıf savaşı! – Kavel Alpaslan

Batı merkezli burjuva-liberal bakış açısıyla yapılan tahlillerde sınıfsal doku...

Bölgede matruşka politikası ve Suriye! – Hediye Levent

Suriye’nin Geçici Lideri Ahmed Eş Şara’nın Beyaz Saray ziyareti...

Yanlışı eleştirmek, doğruyu takdir etmek – Levent Atikoğlu

Sosyal medya, bilgi ve duygunun hızla yayıldığı bir mecradır....

Gündemeleştirme ve sorunlarla ekonomik basit bir görünüm – Özkan Yıkıcı

Merak etmeyin: öyle ağır veya geniş bilgili bir makale...

Patron kim? – Şener Elcil

Temsili demokraside halk şeffaf, hesap verebilir bir seçim sistemi...

Canlı yayın