18 Eylül 2025, Perşembe
26.8 C
Lefkoşa
yaklaşımlarMurat Kanatlı"Su konusunda belediye meclisi kararı gerekmez"

“Su konusunda belediye meclisi kararı gerekmez”

Murat KanatlıYKP’nin Lefkoşa Belediye Meclisi üyesi Murat Kanatlı, sosyal medyadaki paylaşımı ile Türkiye’den getirilen su konusunda geçiş döneminde belediye meclisi kararı gerekmediğini yeniden hatırlattı. Paylaşım şöyle:

Son Lefkoşa Belediye Meclisi toplantısında aktarmaya çalıştığımı yeniden paylaşayım, Su Protokolünün imzalanması ile belediye meclislerinden karar geçirmeye çalışacaklar, oyuna gelmeyelim, hayır diyelim, meclis kararı gerekmez, konun detayı şu:
“Normalde Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı altındaki Su İşleri Dairesi yerel yönetimlere su sağlamakla yükümlüdür (39/1988 Su İşleri Dairesi Yasası, madde 5(2) Şehir, kasaba, köy ve endüstri tesislerinin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak için gereken tesisleri yapmak veya yaptırmak”) …
Anlaşmanın madde 22si diyor ki SİD, DSİ ile işbirliği halinde isteyen belediyelere su sağlar madde 9 yürürlüğe girinceye kadar der… (“İşbu Anlaşma’nın dokuzuncu maddesi uyarınca yap-işlet-devret ihalesi yapılıp işletme hakkı devredilinceye kadar, Güzelyalı Terfi Merkezi’nden başlayarak, Geçitköy Terfi Merkezi, içmesuyu arıtma tesisi ve ana dağıtım isale hatları, İdareye başvuran belediyelerin su depolarına kadar DSİ tarafından İdareyle işbirliği içerisinde işletilir.”)
Bu maddedeki açıklamalar okunduğunda eğer suyu geçiş döneminde biz yönetmeye devam edeceksek belediye meclisi kararı gerekmez. Zaten işbirliği halinde olan belediye başkanı yeni durumdaki fiyatı beğenirse Su İşleri Dairesine der ki “tamam gönder, bu fiyata alacam”. Fiyat değiştiği için tüzük değişikliği olması gerek (Lefkoşa Türk Belediyesi İçme Suyu Tüzüğü madde 14), başkan tüzüğü hazırlar, Tüzük Komisyonundan geçirir belediye meclisine gelir oylanır geçerse Bakanlar Kuruluna gider onaylanınca yürürlüğe girer… Su İşleri Dairesi yeni fiyattan bu suyu verir ve belediye suyu yönetmeye devam eder, kendini tahsilatını yapar, her zaman olduğu gibi, devlet de kendi faturasını direk kaynağından yani devlet katkısından keserek tahsil eder ve süreç böyle işler. Yani yürütmenin başı olarak belediye başkanı kararı geçiş dönemi için yeterlidir.
Şimdi yaşanan, TC Orman ve Su İşleri Bakanlığı resmi yazı yazdı, bu yazıyı TC Başbakan Yardımcılığı, Yardım Heyeti Başkanlığı ibresini de koyarak elçiliğe 5 Nisan’da gönderdi. Elçilik da 25 Nisan’da Başbakanlığa, o da 28 Nisan’da İçişleri Bakanlığına, İçişleri Bakanlığı altındaki Yerel Yönetimler Müdürü de 29 Nisan’da tüm belediyelere dağıtımını yaptı. Tümü de “22. madde uyarınca, geçiş döneminde su isteyecek belediyelerin ivedilikle bildirilmesi gerekir” demektedir. Ama bu yazışmaların hiçbir yerinde Su İşleri Dairesi yoktur. Antlaşma madde 9 “İdare: KKTC Su İşleri Dairesini” anlatır demektir.
Yani tek konu eğer suyun almak olsa, Su İşleri Dairesi ile yazışarak bu sorun çözülebilirdi ama bu dayatılan hali ile konu, Lefkoşa’yı daha sonra özel şirkete devredilecek bu sisteme dahil olmaya çağrılmasıdır… Belediye Meclisinden çıkacak karar, aslında teknik olarak, ihaleye katılacak firmalar için potansiyel müşterilerini tanıtmadır, ‘en büyük su alıcısı olacak olan Lefkoşa da sistemin içindedir!’ mesajı verilecek. Zaten tüm bunlar yaşandıktan sonra bu cenderen çıkış imkansızlaşacaktır…
Bugünden yumuşak karar aldırmaktadırlar, yumuşak bir geçiş, rüşvetleri (TC yardım heyeti yeni projeleri hızla onaylayacaktır) ve promosyonuyla (tatlı suyu halk kullanmaya uygunluklu fiyatla kullanacak), sonrası bir kusur yıl sonra ihale tamamlanıp esas paket açılınca asıl film ortaya çıkacak, çünkü faturalara yatırım maliyetleri, şirketin işletim maliyetleri ve kârı da yansıyacak…
Bu nedenle ben, başkan ile Su İşleri Dairesinin geçiş sürecinde su alış veriş konusunu çözebileceğine inandığım için, Belediye Meclisinden geçirilecek olan her türlü karara ret oyu verilmesi gerektiğine inanmaktayım…”

 

Diğer yazıları

Çözüme neden acil ihtiyacımız var? – Murat Kanatlı

Lefkoşa’da ara bölgedeki Dayanışma Evi’nde 16 Kasım 2024’te yapılan 6....

Rock Ruby kararı aslında ne? – Murat Kanatlı

Mal Tanzim Komisyonunu şey etmiş diyor Dışişleri ve onu...

50 yılda Kıbrıs’ta ne oldu? – Murat Kanatlı

Yazının kısaltılmış versiyonu 20 Temmuz 2024 tarihinde Birgün Gazetesinde...

Türkiye’nin istirdat (irredentist) sürecinde nüfus mühendisliği – Murat Kanatlı

Üstüne çok konuşulan kısım ile başlayalım, 1949 yılında yürürlüğe...

“Masum”(!) Pile yolu tarihi – Murat Kanatlı

Uzunca bir zamandır Pile yolu üzerine haber, açıklama şeklinde...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,064TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Endonezyayı teğet geçmeyelim – Özkan Yıkıcı

Çoğunuz diyecek ki “nereden çıktı şu Endonezya”.. ama gerçekler...

İspanya’dan İslam konferansına Filistin tutumu kıyası – Özkan Yıkıcı

Epey zamandır, İsrail küstahça bahanelerle, adeta Gazze bölgesibnde bir...

Şeylerin gerçeğiyle yüzleşebilmek! – Fikret Başkaya

“Bilimle ilgilenen bir kişinin zihnine egemen olması gereken şey,...

Kürt meselesini çözmek mi yönetmek mi? – Fatih Polat

Türkiye’de, bir yılını doldurmaya yaklaşan yeni ‘süreç’, PKK’nin fesih...

Uzakta bir diyarda öfkeli gençler siyaseti ateşe verdi – Ceren Ergenç

Ana muhalefet partisi binasının kuşatıldığı, on binlerin meydanlara toplandığı...

Köprüyü kiralatmam! – Hayri Kozanoğlu

AKP-MHP ittifakının baskıcı ve sermaye yanlısı politikalarının temel ayaklarından...

Kurtarıcısızlığın ve garantörsüzlüğün dayanılmaz ha(l)ksızlığı – Levent Atikoğlu

Ha(l)ktan ha(l)k doğuran bir ha(l)ksızlık hali... Kıbrıs’ta sağla solun arasında...

Gelgit gerilim semptomlarında Pazartesi günü – Özkan Yıkıcı

Bugün 15 eylül pazartesi. Gözlerimi Lefkoşada açtım. Tam da...

Canlı yayın