21 Ekim 2025, Salı
16.8 C
Lefkoşa
arşivUlus IrkadAyağımız yere basarken - Ulus Irkad

Ayağımız yere basarken – Ulus Irkad

ulusKimin yazdığı önemli değil. Dün bir aydınımızın somut bir şekilde dile getirdiği bir yazıyı okudum. Makalede istense bile, Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’ye bağımlılığından ötürü, pek birşeyin olamayacağı, hatta fazla birşeyin beklenmemesi gerektiği yazılmaktaydı. Malum seçimler sırasında gene birçok akademisyen ve aydın facebook veya sanal dünyanın sayfalarında bizimle tartışmalara girerek, artık herşeyin değişeceğinden bahsetmekte ve dertlerin kasavetlerin biteceğinden dem vurmaktaydı. Dünkü makale ve bunun gibi yazılan birkaç makale vardı ve bu beklentilerin olmayacağı vurgulanmıştı. Örneğin Serhat İncirli arkadaş da geçenlerde yazdığı bir makalede Akıncı’dan elindeki siihirli değnekle herşeyi değiştireceğinin beklenmemesini söylemekteydi. Birçok TV açık oturumunda YKP’nin kapatılıp başka bir partiye ilhak etmesi ve artık bir tabela örgütü olduğu da söylenmiş, daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın çıkışıyla titreyen ayaklar,  aslında ilk frene basma durumuna gelmişti.

Sanal dünyanın sayfalarından defalarca tekralamıştım. Fazla birşey tasavvur etmeyin çünkü burası Ankara’ya bağlıdır. Ankara ne isterse o olacaktır. Dolayısıyla Kıbrıstürk insanlarının boykot yaparak bu duruma tepki koyması ve bir değişim arzusunu ancak böyle göstereceğini vurgulamıştım. Yaşını başını almış, rasyonel düşünmesi  gereken insanlar bile bana karşı çıkmış, hatta benden yaşça çok küçük olan militancıklar bile “Sen de tumba be abi!” diye yazmışlardı bana. Daha seçimler birgün dahi geçmeden Ankara’dan Recep tayyip Erdoğan kükremiş ve Kuzey Kıbrıs’ta şehitler verildiğini herkesin kardeş kelimesi bile kullanmaması gerektiğini, Kuzey Kıbrıs’ın kardeş değil yavru olarak her zaman kalacağı gerçeğini tekrarlarken, Sayın Akıncı da bu tepkiye apışıp kalmış ve “Ne yani bizim yavru kalmamızı mı bekliyorsunuz?” gibisinden sorarak bu tepkiden dolayı şaşkınlığını belirtmişti.

Beni daha fazla üzen bilhassa benim akranlarımın , çağdaşlarımın ve de daha da büyük olanların, kişi kültü ile hareket ederek Sayın Akıncı’nın seçilmesiyle herşeyin bittiği, müdahalelerin sonlandığı, bundan sonra Akıncı’nın gelmesiyle Kuzey Kıbrıs’ın demokratikleştiği iddiasında bulunmalarıydı ki işte birgün sonra bu hiddetli çıkış, balık hafızalı olanlarımıza gene 1974 öncelerinden ve bilhassa 1974 sonrasında 1981 , 28 Haziran seçimlerini hatırlatması da ayrı bir etki yapmıştı. Maalesef bunca deneyime rağmen gene bir hüsran daha yaşanmış ama hala daha aydın kesimlerin  başarısızlığa uğramasına rağmen aynı aracı öngörmeleri de ayrı bir üzüntü kaynağı olmuştur. Seçim seçim denerek, sonuçta hüsran yaşanacağını bile bile, çeşitli hayal ve hülyalarla seçimlere katılan ve hüsran yaşayan kesimlerin, daha geniş boyutlu düşünemeyerek seçimlere bu somut şartları da gözardı ederek katılmaları ve gene aynı olguları yaşamaları da, maalesef artık bu aracın ne kadar tutarsız ve geçersiz olduğunu bile bile kitleleri sandıklara sürmeleri ayrı bir sorundur.

Bu seçimlerde bizim bağrımızdan çıkan bazı kesimler de gene seçimleri öngördüler. Onlar da maalesef birşeylerin değiştiği düşüncesindeydiler. Onlara da Kuzey Kıbrıs’ın gerçekleri gene sırıttı. Bu şartlarda seçimlere katılmanın aynı filmi görmek olduğu gene tekrarlandı. Bana göre bu tip arkadaşlar bile bile lades olmuşlardı. İşin kötüsü bile bile, yanlış olduğunu bile bile oynamışlardı bu oyunu ve bile bile gene kaybetmişlerdi. Hem de doğruyu bile bile. Aslında ben bu tip arkadaşlar için daha fazla üzüldüm. Bana göre bu gibi konularda bilinçli olması gerekenlerin, koyun sürüsünün arkasından kuyunun varlığını bilmelerine rağmen,  kuyuya sürüklenmesine benzettim bu durumu ve gerçekten daha fazla bu tip arkadaşlar için üzüldüm. Bu gibi arkadaşları bir arkadaşımız “Utangaç Boykotçular” olarak nitelemişti. Yazık, ama bunca deneyimden sonra bu statükoda hala daha iyi niyet besleyen ve de bunca mücadeleden sonra seçim kervanına katılmak isteyen arkadaşlarımızın olması beni üzdü. Hatta bazıları benimle birkaç arkadaşa karşı gelen, seçim isteyen, boykot kırıcı saldırılardan da cesaret alarak o saldırı heyulası içinde bize saldırı yaptılar. Karşı saflara beğeni koydular.

Beni üzen kendi içimizden çıkan bu arkadaşların bu tavırları oldu. Karşı saflarda ayağı yere basanlar birer  birer Akıncı’nın kazanmasının birçok şeyi değiştirmesinin beklenmediğini söylemesine rağmen, bizim bu arkadaşlar şlimdilerde ne düşünüyor? Yeni sevda seçimcilik mi oynamaya hazırlanıyorlar? Ya dünkü büyük devrim! Seçimlerden sonra, Güney’e geçişlerde imzalanan kağıtçıkların ortadan kalkmasını devrim diye niteleyip bayram yapanlar vardı.

Davulun tokmağı Ankara’dan ses verirken, gazamız mübarek olsun diye sevinmek ve de sahte zafer nidaları atmak ne kadar doğru anlayamıyorum. Hem de bile bile lades olurken…

Diğer yazıları

Tartışmanın ortasında federalizm ve üniterizm – Ulus Irkad

Bizim tanınmamış ve pek de tanınacağa benzemeyen “KKTC”de ,...

Tarihle hesaplaşmamız – Ulus Irkad

Osmanlı adayı İngilizlere kiraya verirken aslında tüm mallarını ve...

Ekonomi de Kıbrıs sorunu da kötüye giderken- Ulus Irkad

Kıbrıs Sorunu Türkiye’nin tekelinde kötüye giderken son zamanlarda artık...

Evrensel hukuk yoksa kaybettiniz demektir – Ulus Irkad

Haftalardır tüm konular dönüp dolanıyor ve Türkiye’de artık devletin...

Sağ milliyetçi politikacılar harakiri mi yapıyor? – Ulus Irkad

Şimdi öncelikle son 70 yılda Kıbrıs görüşmelerinin geldiği en...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,100TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Algısal Amerika’dan, pratikteki gerçek Amerika’ya – Özkan Yıkıcı

Trump ile ,ikinci dönem, oldukça hareketli geçti. Hele krizlere...

Kıbrıs’ta samimiyet ve cesaretin yeni dönemdeki sınavı – Levent Atikoğlu 

Türkiye’nin Kıbrıs politikasına yönelik en çok dile getirilen eleştirilerden...

Sıcağı sıcağına, sonlanan seçimler üzerine – Özkan Yıkıcı

K. Kıbrısta yeni bir seçimi daha sonlandırdık. Artık seçim...

Elementlerin akıbeti altın madeni pratiğinde gizli – Doğu Eroğlu

Şimdiye kadarki altın madenciliği karnemizden hareketle, NTE’leri çıkarıp zenginleşmeye...

Netameli bir maden: Nadir toprak elementleri – Mehmet Torun

Bu metallerin madenciliği büyük miktarda toksik atık üreten ağır...

Tanrı’nın Eli; Ölü Politikacılar Mezarlığı – Halil Karapaşaoğlu

Turhan Kaymak, Faiz Kaymak’ın torunudur. 13 Ekim 2025 tarihinde...

Trump ve Netanyahu’nun direnişi yok etme planı – Aras Coşkuntuncel

Trump’ın geçtiğimiz pazartesi günü Gazze’de savaşın sona erdiğini ilan...

Biyosfer ve Vernadsky – Deniz İpek

Emperyalist sistemde ABD ve Çin arasında başlayan ticaret savaşları,...

Canlı yayın