Home yaklaşımlar Özkan Yıkıcı Gazze soykırım, katliamlı ilhaklaşmadan, Azerbaycan tutumuna Ortadoğu – Özkan Yıkıcı

Gazze soykırım, katliamlı ilhaklaşmadan, Azerbaycan tutumuna Ortadoğu – Özkan Yıkıcı

0
Reklamlar

Artık çoğu gelişmeleri haber dahi yapılmıyor. Hele de sıcak havada, tatil modunda veya ilgisizlik çenberindeki yeni seçim havalı K. Kıbrısta, pek de alakadar olan yok. Önem falan da yok. Sadece hamasi havaya katılma ihtiyacıyla Gazze ile resmi tarihimiz benzetilmeğe çalışılma durumu dışında. Oysa artık direk B.M. raporlarında dahi açıkça Gazzede açlık koşulları yaygın. Kuraklık üst düzeyde, suusuzluk dahi yaygın. Tehlikede olanları yüzbinlerle işaret ediyor. Ama israilin küstahlık derecesindeki alaylı karşılığı ise başka bir tuhaf paradokstur. Açıkça katliyamlar yapılırken, resmen Metanyahu Gazze işkalinden söz edip uygulamaya geçtiğini ilan ederken, peşinden Gazzede açlık olmadığı, bol gıdanın girdiğine işaret edip, yine klasik “Hamas uydurması” dnilip işin içinden çıkılmaktadır.

Yalan kelimesini dahi sızlatan duruma rağmen, güç gerçeği ile sistemin onaylı tutumu, artık günceliği buraya dek taşıdı. Artık sürülecek milyon üstü Filistinli veya yüzbinlerin açlık içinde olması, su bulamaması insanlığı kımıldatmıyor. Net olan, barış hareketinin olmaması  veya cılız oluşun sonuçlarıyla da karşılaşıyoruz. Eğer dünyada güçlü barış örgütlenmesi olsaydı, sokaklarda devletlere karşı baskı yapacak düzeyde bulunsaydı, bu kolay kolay yapılan soykırım ile katliyam yapılamazdı.

****

Gazze resmen tarihsel kirli karanlık tarih tüneline sokuldu. Soykırım, katliyam, işkal gibi kavramlarla başlayan, açlık, susuzluk ve yok etme ayaklarıyla da siyasetin masası kuruldu. Bunlar Filistin konusundaki yeni bir sıçrama sürecidir. Şimdilik Batı Şeryada olanlar pek öne çıkmıyor. Gazze katliyamları varken dahi gündeme gelmekte zorlanan olanlar, dünya emeryalizmin nerelere dek çürüyüp gericileştiğinin acı kanıtıdır.

Elbet bunlar olurken bazı tutumlar da ibretliktir. Hele de ikiyüzlülük ayuka çıktı. Hat da sözde israile karşı çıkılırken, aslında yoğun destek verilme duruşları da sorgulanmıyor. Ama gerçekten bu karanlık tarihe birçok ülke kendi çıkarıyla da katıldı. Özellikle sosyal muhalefetin cılızlığı, barış örütlerinin eksikliği ile sol seçeneğin zayıflığı, birçok utanmazlığı normal şekle soktu. Daha da düşündürücü ama normal olan, israile tavır sözde İslamcı veya batılı gelişmiş kapitalist ülkelerden değil daha çok yine sol eylimli devletlerden geldi. Latin Amerikadaki sol yönetimler ilişki keserken, konuyu adalet divanına Güney Afrika taşıdıydı. Onun için Bolivadaki seçimleri sağ alacakken, kaybeden Filistini de hatırladım. Şimdi ilişkilerdeki durum İsrail lehine değişeceği kesin.

***

Konuyu biraz daha bizleştirme hamasiciliğe çekelim: genelde bizdekiler veya Türkiye siyasi yetkililer israile karşıymış duruşunda. Üstelik Filistin lehindeymiş gibi de laf bulurlar. Ama şu tuhaflığa pek dokunan da yok. Yeri geldiğinde kardeş devletler ve tek milet denilirken, o tek milet masalının altı hiç oyulmaz. Gazze bu gerçeği de ortaya serdi.

Ülke Azerbeycan.. Azerbeycan denilince hamasi resmi lafazanlık hemen üç devlet tek milet demeğe başlar. Son dönemde bizim şaheser koltukçularımız Azerbeycan diyarına da bolca gidiyorlar. Ama şu Gazze durumuna bir baksalar, tek dedikleri Azerbeycan ve öteki Türkiye gerçeği ile mutlaka düşünmeleri de gerekecek.

Azerbeycan, daha önce de yazdığım gibi Ortadoğuda ilginç rol alıyor. Özellikle de İsrail ile olan ilişkileri çok iyi. Tabi araya Türkiyeği de sokmadan olmaz. Ermenistan savaşında ençok desteği veren iki ülke Türkiye ve israilin olması tesadüf değildir. Son dönem diplomaside ise Azerbeycan yeri geldiğinde Türkiye İsrail, yeri geldiğinde HTŞ İsrail veya Türkiye İsrail çıkarsamaları da yapılıyor. Merkzi rolde Azerbeycan oluyor.

Herkes, israile karşı ekonomik tutum derken, israile en iyi yardımı yapanlardan yol kanalı Azerbeycan Türkiyedir. Bu ta baştan hep hatırlatıldı. Aliyef ses dahi çıkarmadı. Türkiye yetkilileri konuyu konuşmazken, öteyandan iç kamuoyuna oynayarak da ses yükseltip mahsun Filistincilik oynamaktaydı.

İsraile en iyi petrol enerji yolu Azerbeycandan başlayıp Ceyhana ulaşan boru hatıdır. Ordan taşıyan gemilerin de kimler olduğu bilinip de riskli olduğu için isimleri pek söylenmez. Böylelikle israilin uçaklara koydukları petrol veya mazotun kaynağı Azerbeycan, yol ise t Türkiye üzerinden olmaktadır. Benzer başka kaynaklar da çelik ile çimento da Mersin limanı dönem dönem işaret edilmektedir.

Anlayacağımız, Gazze katliyamı olurken, kulanılan mazotun da merkezi Azerbeycan oluyor. Azerbeycan daha önceki yazılarımda da yazdığım gibi, yeni bölgesel role ekonomik ile askeri boyutlarıyla ekleniyor. İsrail cepesinden tutun batının Kafkasyaya ayak atmalarını sağlayan devletdir. Eldeki kaynakları halkı için kulanmazken, bölgesel etki için kulanıyor. İsrail ilişkisi dahi Ortadoğu projesinde enerji tedarikiden tutun iranı kuşatmaya dek geniş yer alıyor. Yine Amerika ile ingilterenin Güney Kafkaslara ayak basmalarını sağladı. Bunlar yapılırken de çokça yakıcı olan Gazzede Azerbaycan katgısı olması da pek mühümsenmez. Çünkü ülke bölgesel siyasal alt aktör olma adayıdır. Kimse Aliyefin yaptıklarını insan haklarını, açık israile verdği destekle Gazze soykırımı alevlendirip devamısağlamasına ses çıkarmaz. Tam bir kapitalist gericileşme uygulamaların içindeki Azerbeycan İsrail ve kıyıma uğrayan Filistin boyyutu vardır.

No comments

Yorumunuzu ekleyinCevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Exit mobile version