22 Ağustos 2025, Cuma
23.8 C
Lefkoşa
yaklaşımlarÖzkan YıkıcıBasit bir yolculuk açılımı - Özkan Yıkıcı

Basit bir yolculuk açılımı – Özkan Yıkıcı

İnsan doğarken hiçbir düşüncesi, tıtutumu uoktur. Doğunca hiçbir şey bilmiyor. Doğduktan sonra öğrenmeğe başlar. Davranışları, konuştuklarının anlamlarını büyüdükçe beynine yerleştirir. Birer tutum ve kendi şeklini belirleyen kültürleşmeği de geliştirir. Önce ayle çevresiyle öğrenmeğe, davranmağa başlar. Giderek etrafla bu durumu geliştirir. Çevreyle iletişimle süren süreç, eğitimle de genele doğru gitmeğe başlar. Neyin doğru neyin yanlış, gördüklerinin anlamı ile düşünce oluşturma denklemini de kurar. Düşünerek, öğrenerek giderek yaşadığı koşulların da bir neferi haline gelir. Öyle gelir ki sıfırdan başlayan yolculuk, giderek bir insan şekliyle düşünen davranan birliktelikli kişiliğe dek ulaşır. Neyi yaşıyorsa, koşulların ürünü olarak kendini oluşturan yapının adeta meyvesi gibi büyür ve olgunlaşrı. Ayle terbiyesinden başlayan ilerde eğitimle şekillenen, günümüz şekliyle de iletişim araçlarının katgısıyla da dünyayı öğrenir.

****

Basit gibi size geldiğine inanıyorum. Ama konuya başlarken de “basit” kelimesini kulandım. Boşuna değildir. Sözkonusu olan anlatı, bir kişinin salt kendi değil koşuların sonucu kültürleştiğini en kolay bu tanım anlatır. Doğarken dinsizdir. Ama doğduğu yer nedeniyle dine sahip olur. Onu öğrenir. Öğrendikleriyle en doğruyu veya karşıt düşmanı da kavrar. Öyle kavrar ki değerlerle sonuçta kültürleşip normalleştirir. Ozaman da kişi yaşadığı koşulların en iyi olduğunu da kafasına kazar. Ödeneğimle gelişir. Benliğini yerleştirir. Kurumsal davranmayı, kutsalık önemini yaşayarak normalleştirir. Doğru yanlışı koşulların durumuna göre öğrenir.

****

Bukadar sözden sonra şu önemli bilgi ile devam edelim. Kıbrısta doğan kimse büyür. Gelişir. Ayleden öğrendikleri, eğitimle geneli kavradıkları süreçleri geçirir. Bunlarla başarın başarıyla da taşlandıran süreçler yaşar. Uyup uymama ikilemlerini ayrıştırır. Ama koşullarla birlikte bunlar yaşanır. Örneğin Kıbrısta doğan birkimse, demokratik şartlarda değildir. Bağımsız bir ülkenin evladı olarak dünyaya gelmez. Tam aksine değişik sömürge koşullarında ddoğar. Onun kuralları, yasaları ile kültürleşerek gelişir. Onlara göre doğru yanlışı kavrar. Sistemin suçuyla suçsuzu ayıran hukuku da davranışlarında dikat etmek zorunda kalır. Yapısal ilişkilerle de kazanıp kazanma ölçeğini tartar. Sömürgesel kurama göre de geniş işbirlikçiliği pratikte normal şekliyle yaşar. Kimisi ispiyoncu olurken, kimisi de ispiyonlaşan şkilemli kültürün evlatları halindedir. Sömürgeceilikteki sömürülen efendi ilişkileri gayet normal ekle sokulup yaşam devam eder. Hat da sistemin kuralı olarak yeri geldiğinde sistemin ismini yok sayan paradokslara da çekinilmeden baş vurulur. Gizleme şekileri sömürgesel ilkelerle yerleşir. Örneğin işkal altındaysa, işkal yok demeği öğrenir. Sömürgecilik değil de bağımsız olmayı terciheden laflar dizilir. Ama sömürgesel gereksinim olarak bağımlılık kuramı çok önemli kültürel değerler de yerleştirir. İşbirlikçilikle başlayıp, biryere gelmenin öyküleri hep oluşan yapısal kul efendi bağlarıyla yerleşir. Yurttaşlık ilişkileri değil sömürgesel bağımlı kul şekli pratikte olur.

Bunlara uygun tercihler gelişir. İşbirlikçilik öyle şekle getirilir ki yandaş paylaşımlı ve işbirlikçi bağlı kültürel değerler yerleştirir. Sömürgesel gizleme adına ayrışmalar yapılır. Dini veya etnik kimlikler çok işe yarar. Benim senin adamım da kolayca kulanılan ilkedir. Ozaman, bizdeki gibi en basit durumda dahi tercih kendi yakını olur. Öyle olur ki yurttaşlık ilkesi veya eşit fırsat kuralı yoktur. Benimki denir söyletilen öğretilen yalanları savunarak başarılı kılma ile ispiyon ederek öne çıkma değerleri kültürleşerek birçok alanda yükselme kuralıdır. Torpil ile davranış seçkisi önemlidir. İspiyon yapıp ötekini kötüleyerek, ödüllendirme baş vurulan yöntemlerden biridir. Bağımlı olma kutsanır. Böylelikle de sömürgesel efendiğe bağlı olma, üstekilere kul ilişkisi ile davranma kültürü güçlenir. Ama artık çekinmeden paradoksal yalanlamalar da kolayca kulanılır. Bağımsız olunduğu, demokratik örnek halini anlatırlar.

İnsanlar bu kurallarla yaşarken, farkına varmak için, yaşadıklarının yanlış olduğunu düşünmeğe başlamaları için, sorgulama yönteminin gelişmesi şart. Onun için ayle sizin bağımlı olmanızı, eğitimde de ezberleyerek tekrarlama tekniğini öğretir. Ama yine de farklılıkları anlayınca da siz önce şikayet edersiniz. Bu pek tehlikeli değil. Yeterki sistem içi şikayetname yapın. Önünüze hep sistemde en iyi olma düşüncesiyle davranmanız önerilir. Siz olmak isterseniz, baş vuracağınız ilkeler malumdur. Torpil yaygınsa odur. İşbirlikçilikle işlemek de istenir. Salt sistem içi şikayetolunca da veya hırslı iseniz, hemen ayni olmak için koşulları kulanmanız önerilir. Bizdeki gibi “partili görün” denir. İspiyon yaparak, birilerine yakın olarak düşünüp davranmanız istenir. Bağımlı olmanın önemi anlatılır. Kendinizi göstermeniz önerilir. Önermeseler de hayat bunu dayatıyor.

Tehlikeli olan, düşünerek, sorgulayarak genel sistemi eleştirmeğe başlamanızdır. Ozaman en kötü düşmansınız. Yaratılan geneldeki karşıt düşmanlık, birden sizi damgalar. “hayin, düşmanla işbirliği yapan, ajan” gibi birçok ifade hemen karşınıza konulur. Eleştirdikleriniz değil simgesel kutsal olgulara karşı çıktığınız küfüleşen suçlamayla karşılaşırsınız. Ezan bayrak din karşınıza gelir. En kötü yolsuzluk veya yalan söylediklerini kanıtladığınız andda en basitiuyle ufak hakınızı dahi kulanmanızı engelerler. Böylesi ilişkiler kültürleştikçe de sömürge kültürü de yerleşir. Birçok kesim yararlanma, kazanma ve yaşamdaki değerlerini buna göre şekillendirirler.

Tüm bunların genel koşulu da sömürgecilik olur.  Hele de K. Kıbrısta bunun ilhaklaşma şekli haline getirilir. Ozaman da nifusu bilinmeğen ve birçok yasadışılıklar hepsi yasal şekliyle işler. Kurallar buna göre şekillenir. Şekillendikçe de kültürleşir. Davranışlara yansır. Bugün en basit eleştirilen olay dahi sömürge ilhaklaşma kültürünün sonuçlarıdır. Torpilin olması, uyuşturucunun yayılması, her olguda sahtekarlık ve kaçak kuralı artık kültürleşmenin yoğuran değerleridir. Bunları ülkegerçeği dışından arayamazsınız. Sanırın son Üstelin koltuğa oturmasından, burayı dolduran birnbirçeşit hem de köleleştirme şekliyle getirilen insan gerçekleri hepsi sistemin işleyen motorunun dişlileridir. Hernekadar demokratik dense de her seçimde nasıl müdahale edildiği, geçici adıyla istihtam yapıldığı, yeni vatandaşlıklar dağıtıldığı yaşananları gizlenemiyor. Ama sonuçta bunlar normalleşiyor. Normalleştikçe de hayatın birer güncel durumuna dek geliyor. Olmazsa olmazlardır. Varsın bağımsızık, biz yaparız densin. Ha bizz yaparız denilen de genelde ayni koşularda iyi olma veya başka laf demek olduğunu da görürüz de yeri geldiğinde yok sayarız. İki yüzlü olmak, sistem koşullarının zaruri bir değeridir.

Okulda en net yalanın doğru diye öğretilip, bilseniz de sınavda yazmadığınız halde başarısız olma pratiği dersini alırsınız. Sahtekarlıklar artık diplomadan hayatın her alanında normalleşti. Kuralsızlık kural oldu. Yeterki kayırmacı ilkesini öğrenip uygulayın. Trafik cezanız silinir, sahte diplomanız olsa da size dokunulmaz. İşte sömürge koşullarında doğup büyürken böylesi kültürleşme süreçleriyle hayata devam edersiniz. Zengin de olursunuz. Makamı da kaparsınız. Yeterki sistemin dilediği, istediği birey olursanız. Tabi işbirlikçi kul olacaksınız. Yurtaş değildir elbet. Her sistem nekadar yanlış olsa da kendi sınıfsal yapısını, kültürünü de oluşturur. Bu gerçekle de normal yaşam taki sosyal patlama olup sistem değişsin denmedikçe.

Diğer yazıları

Kooperatiflerde işler karışık – Özkan Yıkıcı

Son günlerde bazı kooperatif kuruluşlarda grevler yapılıyor. Bugün grev...

Gazze toplu sürgünleştirme harekâtına girişilirken – Özkan Yıkıcı

Yeniden Ortadoğudayız. Senelerin kangrenleşen, doğal hale sokulan, yetmediği için...

Sol hastalığın sağa teslim etme ülkesi Bolivya – Özkan Yıkıcı

Genelikle son yıllarda ençok sol deneğim yaşayan yöre Latin...

Yeniden Ukrayna – Özkan Yıkıcı

Son Alaska zirvesinde de görüldüğü gibi, Ukrayna konusu salt...

Alaska zirvesinden Kıbrıs son aşamasına – Özkan Yıkıcı

Alaskadaki Putin Trump zirvesi sonlandı. Günlerdir süren bekletilerle, dalgalanan...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,052TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Kooperatiflerde işler karışık – Özkan Yıkıcı

Son günlerde bazı kooperatif kuruluşlarda grevler yapılıyor. Bugün grev...

Cemiyet hayatının kapıları kırılınca: İşçi Kulüpleri – Kavel Alpaslan

Bugün ‘kulüp’ dediğimizde aklımızda canlanan manzarayı bir düşünelim? Şehrin...

Lübnan bir kere daha çapraz ateş altında! – Hediye Levent

Suriye gündeminden ötürü bir türlü sıra gelmediği için gölgede...

Gazze toplu sürgünleştirme harekâtına girişilirken – Özkan Yıkıcı

Yeniden Ortadoğudayız. Senelerin kangrenleşen, doğal hale sokulan, yetmediği için...

Ne vereyim abime? – Pınar Taş

Afrodit’in doğduğu topraklardayız. Köpükten doğan aşk tanrıçasının adası, bugün...

ABD’nin Ukrayna açmazı – İlhan Uzgel

ABD’nin Rusya politikasındaki değişim, Pekin’in Moskova üzerindeki etkisinin artmasıyla...

Tatar’ın çöken propagandası ve “Potemkin devletçiği” – Hasan Kahvecioğlu

18. yüzyılda, Rus İmparatoriçesi II. Katerina, Kırım’ı ziyaret edecekti. Sevgilisi,...

Trump’ın barış diplomasisi ve Nobel adaylığı – Evren Balta

Alaska buluşmasının ardından Trump, “hızlı ateşkes” çizgisini terk ederek...

Canlı yayın