Yeni bir bayrama daha geldik. Bu bayram Müslüman dünyasının geneleksel din bayramıdır. Kurban bayramı olarak bilinen islam dünyasının bayramına bir defa daha geliyoruz. Retorik söylemler veya bildik ezberlerin okunması dışında artık ortaçağ tipi dini inançlardan çok öteye geçtik. Kültürel kapitalist oluşumların adeta uygulayıcı alanlarından biri de bayramlardır. Bazıları geçmişe özlem davranışıyla günümüzü sorgular. Oysa geçmişin koşulları ile günümüzün sistemsel gerçeği arasında uçurum kelimesi dahi az gelmektedir. Birçok inanç giderek ilgili dönemin kültürüne göre şekillendirildi. Tabusalaştırdı. Dinin önemli deyer kuralından biri tartışılmaz olmasıdır. Zaman geçmesine karşın, değişmeyen bakış bir anlamda karmakarışık bir ortam getirdi. Üstelik geçmiş tabusalaşması ile günümüz gericileşmenin de bolca siyasal buluşmalarını da yaşıyoruz. Sanırım en çarpıcı örnek Ortadoğudur. Yakından bildiğimiz Suriyedeki HTŞ konumu da yaşanan önemli pratiktir. Günümüz sistemsel siyasal gericiliği din üzerinden de şekillendirerek, hegemonyayı kurmaktadır. İslam dünyasındaki sömürgeleşme gerçeğinin aparatlarından en önemlisi de sünni din mezhebi olması boşuna değildir.
****
Yeni bir Kurban bayramına geldik. Dine göre afetme, barışma ve kardeşliğin olması şart. Bunu dini kurallarla da açıklıyorlar. Bayram sabahı namazında bunun mesajları da verilir. Ama gelin görün ki hayat ayni gerçekleri değil yaşanan olgularla kendini anlatıyor. Kurban bayramı Müslüman dünyasının bayramıdır. Bayramda yapılması gereken birçok davranışı da vurgular. Onun için de her yerde konuşmalar yaplır. Barışmanın, kardeşliğin dini bir olması gereken davranış olarak vurgulanır. Ama gelin görün ki bu önemli baramda dahi ençok kan akan çevreler Müslüman dünyasıdır. Birçok çağdışı hareketler de ayni dünyada kolayca zemin buluyor. Tutuculukla bazı kurallar siyasallaştırılır. Bunun önemli örneklerinden biri de son dönemde ülkemizde de yaşanan türban olayıdır. Dayatma ve idolojik simgeleştirilerek, dini kural ile dayatılarak düşünsel yapı oluşturulmaya uğraşılıyor.
Öyle ahkam kesmek değil: doğu komşumuz Suriyede olanlara bakın: bu yıl Şam adeta şeryatın gücü olan HTŞ idaresinde girdi. Dini kardeşlik yerine alevi katliyamları haberleri ayuka çıkıyor. Ama birileri islam dünyası adına bunun yapılmamazı çağrısını yapmıyor. Enazından, bayram nedeniyle barışmak ile kardeşlik önerisi yapılmıyor. Daha kötüsü, dini adına olan yapılar, karşıta kafir değip eleştirirken, bir anda yaşamda emperyalizmin itifak alt yapısını oluşturuyor. İşte HTŞ ve batı kolektif emperyalz-şzmin buluştuğu gerçek bu. Yine İsrail soykırım Gazze gerçeğine karşın islam dünyası sesiz. Hat da Filistinsiz ve İsrailli Ortadoğu projelerinde yer almaya çoktan başladılar..
Müslüman ülke Sudanda ise iç savaş sürüyor. Mülteciler, katliyamlar ve açlıkla birlikte ülke senelere doğru yol alıyor. Müslüman dünyası bu konuya el atmıyor. Tam aksine her bir gerici şeh, başka tarafı tutup, paralar akıtıyorlar. Kan dökülmesini kazandıkları petrol dolarlarla finansman ediyorlar. Yine Libya başka hikaye soerunu olarak unuturuldu. Kuzey Afrikada ise giderek artan Müslüman terör örgütlü kısgacında.
Hiç uzağa gitmeyelim: siyasal islam deneyimli Türkiyedde din kulanılarak nelerin olduğu gözlerimizin içine sokuldu. K. Kıbeısta ise ilhaklaşma politikasına din danıtma epey yoğunlaştı. Türbandan tutun tarikat cirit atmalar, eğitimde belirleme kuralları gericilik ile ilhaklaşma bağdaşlı hızla yol alıyor. Ama gün Kurban bayramısdır. Nefretin bitmesi, afetme ve kardeşlik denilir. Dinin özü konulup barışmanın önemi açıklanıyor. Onca gericilik saçan birçok çevre, sonra dönüp bizim dinimizde kardeşlik ve hoşgörü vardır diyecek. Siyasal islam deneyimlerinin bolaştığı, gericleşme ile cihatcılığın seçenek olduğu dönemde de gün Kurban bayramı olarak da gelip çattı. Ama kurban olan en başta Müslümanlar oluyor. Hele Filistin katliyamları adeta kral çıplağın da ötesindedir.
Bazı çevreler akınacak: eskiden şöyle veya böyle bu bayramların önemi anlatılmaya uğraşılacak. Fakat hep olan değil de istenip olmayanı geçmişe konulacak. Gerçek olan Kürban bayramı Müslümanların bayramıdır. Ama bu bayram gününde dahi, islam dünyası kana doymuyor. Tarihin en karanlık dönemi bu coğrafyalarda aşanıyor. Geriye bayramın tatili kaldı. Parası olan da tatile gidip turizmcilik yapıyor. Derinleşen ekonomik uçurumda ise yardım falan da kelimesel fetişizmin ötesine gitmiyor. Tam da bu anda K. Kıbrısta da bayrama gelindi. Dondurtma ile gündemlerden kopuluyor. Ama kimse gerçekleri de sorgulamıyor. Böylesi bir bayram sürecine başlıyoruz.