Home yazılar iktibas Trump’ın Ortadoğu “cesaretinin” kaynağı – Güldem Atabay

Trump’ın Ortadoğu “cesaretinin” kaynağı – Güldem Atabay

0
Reklamlar
Trump’ın Ortadoğu’da savaş riskini göze alabilmesinin ardında, ABD’nin son yirmi yılda enerji bağımlılığından kurtularak dünyanın en büyük petrol üreticisi haline gelmesi yatıyor. Kaya gazı devrimi sayesinde Washington artık ne Suudi Arabistan’a ne de Ortadoğu petrollerine eskisi kadar bağımlı. Ancak bu yeni gücün ömrü sanıldığından daha kısa olabilir

1973-1974 yıllarındaki ilk petrol krizinden bu yana, İsrail-İran savaşı, Amerika’nın bölgedeki çatışmalara müdahil olması senaryoları hep bir kriz, hep aniden yükselen enerji fiyatları ve petrol akışının sekteye uğraması anlamına geldi. Petrol üretimi ve fiyatları ABD iç siyasetini de derinden etkilediğinden “savaş-petrol” ilişkisi -her zaman değil- ancak çoğu zaman ABD’nin Ortadoğu’da savaş maceracılığının önünde de bir engel oldu.

Hafta sonundan bu yana Ortadoğu’da izlediklerimiz, öngörülemez otokrat karakterine rağmen Trump’ın bile böylesi hızlı bir kararla İran’ın nükleer tesislerini bombalayabilmesi, petrol piyasasında bir şeylerin değiştiğini gösterdi hepimize.  İsrail-İran savaşı ABD’nin savaşa fiilen katılmasının hemen ardından detayları belirsiz bir ateşkes pozisyonda. WTI varil fiyatı da yeniden 70 doların altında. Ancak petrol fiyatının Hamas’ın İsrail saldırısını yaptığı günlerdeki 85 dolar seviyesine dahi çıkmayışı dikkat çekici.

ABD’de son 20 yıldır yaşanan kaya petrolü devrimi işte bu dinamiği sarsan temel neden.

ABD, 2008 yılında başlayan kaya petrolü devriminin de etkisiyle 2014 yılından bu yana (2016 yılı hariç) kaya gazı üretimi sayesinde dünyanın en büyük petrol üreticisi. Suudi Arabistan, Rusya, İran ve OPEC+ kartelinin tüm üyelerini saf dışı bıraktı. ABD Enerji Enformasyon İdaresi’ne (IEA) göre ABD petrol üretimi 2027 yılında günde 14 milyon varile ulaşacak ve izleyen 10 yılın sonuna kadar bu seviyeyi koruyacak. 2050 yılında yaklaşık 11,3 milyon varile düşecek. Bugün dünyada her 10 varilden ikisi ABD’de üretiliyor. Suudi Arabistan ve Rusya, küresel üretimin yaklaşık %10’unu gerçekleştirerek oldukça geriden geliyor.

ABD’nin son 70 yıldır net petrol ithalatçısı konumundan 2020’en beri net petrol ihracatçısı konumuna geçişi dünyada sadece ekonomiyi değil siyaseti de etkiliyor. ABD elbette petrol fiyatlarının ekonomisine yapacağı etkiden kaçamaz ancak Ortadoğu petrolü akışında bir aksamadan özgürleşmesi anlamına gelen bu konumu sayesinde de Trump Ortadoğu’da çok daha geniş bir dış politika manevra alanına sahip.

Beklendiği gibi, Suudi Arabistan küresel petrol piyasasındaki liderliğini geri kazanmak amacıyla, başını çektiği OPEC+ grubunu üretimi artırmaya zorlayarak Rusya ile birlikte hareket ediyor. Ancak bu stratejinin bir bedeli var: Petrol fiyatlarının düşmesi. Fiyatlardaki bu gerileme, hem Suudi Arabistan’ın hem de Rusya’nın petrol gelirlerinde azalmaya yol açarken, aynı zamanda yeni kaya gazı yatırımlarının da yavaşlamasına neden oluyor.

Kaya gazı üretimi, fiyat dalgalanmalarına son derece hassas. ABD’de petrol üretiminin artması ya da azalması, varil fiyatındaki yalnızca 10 ila 20 dolarlık bir farktan etkileniyor. Örneğin, petrolün varil fiyatı 50 dolara gerilediğinde birçok kaya gazı şirketi mali olarak zorlanıyor ve üretim hızla düşüyor. Fiyat 60 dolara ulaştığında üretim sürdürülebilir hale geliyor; 65 dolarda ise sondaj faaliyetleri yeniden hız kazanıyor. 70 dolar ve üzerine çıkıldığında ise ABD’li kaya gazı üreticileri deyim yerindeyse “para basmaya” başlıyor.

Özetle ABD’in Ortadoğu’daki cesur adımları son çeyrek yüzyılda eşi benzeri görülmemiş bir petrol gücüne sahip olmanın verdiği özgüvenden kaynaklanıyor. Ancak bu gücün uzun ömürlü olacağına inanmak hata. Keza, IEA’ya göre, mevcut eğilimlerle ABD tükettiğinden daha fazla petrol tüketmeye yönelecek. ABD’nin yıllık petrol talebi en az 2030 yılına kadar günde 20 milyon varilin üzerine varacak. Elektrikli araçlarla petrole olan bağımlılıklarını hızla azaltan büyük ekonomiler arasında ABD yeterince elektrikli araca geçemeyen ülke olarak aykırı bir konumda,  dezavantajlı hale dönüşecek.

Kaya gazı üretimiyle petrol piyasasında liderlik konumu Trump’ın neden Ortadoğu’da savaşa bu kadar kolay katıldığını, neden yeşil dönüşümü, elektrikli araçları baltaladığını açıklar nitelikte. Her iki konuda da ABD’nin mevcut stratejisini devam ettirebilmesinin yıllarla sınırlı olduğunu unutmamak gerekli.

No comments

Yorumunuzu ekleyinCevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Exit mobile version