Kim ne derse desin, Biden’ın atığı Ukrayna taşı AB Rusya ilişkilerini de epey geriyor. Oysa, Ukrayna savaşı öncesi AB ülkeleri kendilerince, Amerikadan bağımsızlaşma ve kendilerine has politika oluşturma üzerine tartışıyorlardı. ABD ekseninden bağımsızlaşma dahi düşünenler vardı. ABD ve İngiltere Ukrayna politikasıyla AB ülkelerinin bu girişimlerini değim yerinde ise “yerlebir” yaptılar. Atılan Ukrayna taşı bir değil birçok kuşu birden vurdu. AB ülkeleri hemen Amerikanın arkasında sıralandılar. Yine ABD isteği ile askeri harcamalarını artırdılar. Bunları uygularken, alınan Rusyaya karşı ambargolara da başlangıçta koşar ayak uyguladılar. Oysa yaptıklarıyla aslında tasarladıkları tüm bağımsız olma düşleri yıkılıyor ve daha kötüsü ekonomik ilişkileri de resmen bozuluyordu. Kısaca, Biden atığı bir taşın şimdi kuşların düşüşünün devam etmesi sonucu, elerini ovuşturup seyrediyor. Kendi zefkini yaparken, hizlanan AB ülkelerine de kıs kıs gülüyordur.
***
Geçen gün Metvedef resmen net şekliyle uyardı: AB ülkeleri eğer yeni anbargolar kararı alırsa, Rusya da buna karşılık verecek diyordu. Rusyayı bilen her politikacı bu sözlerin önemi olduğunu hemen anlar. Erdoğan veya Anastasiyadis değildi söyleyen. Bunu halen direk Ukraynada karşılıklı askeri mevzilenip savaşılan Rusyadan geliyordu. Belli ki AB ülkeleri şaşkınlık yanında yükselen faşist dalganın da etkisiyle resmen bu net ifadeye hiç önem vermediler. Toplanan AB çevreleri, önce gaz üzerinde tavan fiyat denen bir uygulama kararını tartıştı. Oysa fiyatda hangi gerekçe ile olursa olsun, karşılıklı olması gereken toplantılarda olması gerekir. AB birazda kendi karşılık verme çabasıyla da Rusya yokmuş gibi kendisi karar aldı. Oysa, doğal gazı ihraç eden Rusya idi. Bu kararın uygulanıp uygulanmayacağının son sözünü de kendisi deme olasılığı vardı. Olmadı, AB ülkeleri bu kararı genişletirdi. Halbuki bu karar alınırken, Rusyanın gaz akışını kesme veya bazı nedenlerle belirli dönem durdurma girişimleri de etrafta uçuşuyordu. Olmadı, AB bu yönde karar aldı. Fakat, sadece memnun olan ABD oldu. Şu Kaya gazı pahalı satma yolu da daha da genişleme olasılığı normal hale getiriliyordu.
İkinci önemli girişim, oldukça tartışmalı: Rus Vatandaşların AB dolaşımının yasaklanması da talep ediliyordu. Bir anlamda Ukrayna savvaşıyla AB içi yükselen sokak faşizmin siyasal yansıyışının yeni adıydı. Daha önceleri Çaykoskiye varan yasaklamalar veya isim kaldırmalarla ezberletilen AB gerçeği ile yaşam gerçeğinin çakışmadığını anlatmaya yetiyordu. Şimdi, hem de bazı AB ülkelerinde Ukraynaya yapılan askeri yardım tartışılırken, Rus vatandaşların AB ülkelerine girişin ve dolaşımının yasaklanması demek resmen ırkçılığın daniskası ve direk anbargolu savaşın yeni bir tutumu olmaktadır.
Böylesi savaşa benzinle gidilirken, elbet karşılarında Türkiye veya başka bir yeni sömürge ülke yoktu. Hamlelerle yapılan kuşatmaya karşı harekete geçen Rusya vardı. Öyle de oldu. Rusya ilk kıvılcımı çaktı. Doğal Gaz hatındaki bakım nedeniyle gaz akışı duruyor. Aslında zaman zaman hatlardaki bakım nedeniyle akışın durdurulma veya zayıflatma durumları yaşandı. Fakat, özellikle Metvedefin uyarıları ve ardından hiç takmayan AB ülkelerinin benzinle üstüne gitmeleri sonrası, böylesi karar çıkması elbet misilleme dense yeridirin tam karşılığıdır. Şimdiden AB ülkeleri gelecek kıştaki tehlikeleri konuşup tetbir deniliyor. Öte yandan Ukrayadaki faşist Zelenskiye de durmadan ayardımalr gönderiyor. Askeri eğitmenlikler veriliyor. Bir anlamda Ukraynada batı ile Rusya resmen değişik yöntemlerle savaşırken, genellde direk batının ambargolarıyla de ekonomik savaş da tırmanıyor. Bunun da bedelini de en başta yoksular çekecek. Şimdiden enerji krizi seslendirilirken, tetbir yerine ateşleme ile de halka karanlıkla gelecek öneriliyor. Gıda krizinin de kapıya geldiği de kesin. Bunlar özellikle pek konuşmadığımız 14 yılındaki Ukrayna faşist darbesiyle başlayan Rusyayı kuşatma hareketinin gelinen aşamasıdır.
Kısaca, Biden elerini ovuşturuyor. Batının adeta arkasında sıralanmasına seviniyor. Karşıt Rusya kuşatma hareketindeki beklentileri ise Rusyada olanlar dışında tam istediği şekilde yolunda gidiyor. Hiç sıkılmadan kendi sermayesinin daha fazla kazanmasına da yardımcı oluyor. Bir taş fırlatı. Bu taş Ukraynayı alemgalem ederken, AB arkasında sıralandı. Yüce büyük gelecek Avrupa Amerikasız olamayacağını yeniden kanıtladı. Hele URO hikayesi de bir başka yazının konusu olarak dalgalanıyor. Tüm bunlar emperyalizmin kendi gerçekliğini yeniden bize kanıtlama dışında da yeni bir şey de getirmiyor.
