14 Kasım 2025, Cuma
15.8 C
Lefkoşa
arşivAli SarıtepeGerçeklerin meşrulaşması ve sanal siyaset - Ali Sarıtepe

Gerçeklerin meşrulaşması ve sanal siyaset – Ali Sarıtepe

Gerçeklerin gerçek olma durumu, onların meşru olduğu meşrulaşmış olduğu anlamına gelmez.

Gerçekler, kendisini anlatan tüm olguların hayat içerisinde boy atması ile ortaya çıkarlar. Onların ortaya çıkması esas olarak öz hallerinde meydana gelen devinimin yükselmesi sonucu olmaktadır. Devinimin yarattığı bu durum kendisine dışarıdan yeni devinimler kazandığı zaman, o artık görünür bir olgu olma durumuna gelmiş demektir. Gerçeklerin devinim çoğalmalarıyla güçlenmesi çeşitli çoklu hallerde olmaktadır. Öznenin (gerçek) iç deviniminin yaratmış olduğu dış dalga, gerçeğin dıştan da algılanmasına imkan yaratacak güçtedir. Bu gerçeğin dıştan algılanmasının erken hali, ilk halidir. Gerçeğin iç dinamiklerin ötesinden de dıştan da algılanması, gerçeğe yol almada kolaylaştırıcı imkanlar sunar.

Dolayısıyla her gerçek meşru doğmaz. O, ancak devinim çoğalmaları ve devinimin ortaya çıkardığı güç oranında meşrulaşır.

Gerçeğin iç deviniminin yarattığı dalgalar pozitif karşılık yarattığı gibi, negatif karşılıkta yaratabilir. Hele ki; gerçek diplere sürülmüş ise, ondan gelen dalgaların ilk anlaması o devinime karşı bir duruş şeklinde olmaktadır. Reaksiyoner özlü olan bu duruş yapısı gereği anlamazcıdır, yok görücüdür. Bu hallerdeki anlayışın ilk başlardaki güç hali kuwetli bir durumdadır. Onun bu kuwetli hali, gerçeği yok etme enerjisine dönüşmesini beraberinde getirir.

Gerçeğin iç yapılanma halindeki doğruluğu ve direngenliği, reaksiyoner enerjinin süreç içerisinde güçsüzleşmesini de beraberinde getirir. Bunun doğal yansıması olarak pozitif dış dalga kendisine yeni alanlar bulur ve bu alanların çoğalmasıyla orantılı olarak gerçekler kendilerini meşrulaştırmış olurlar.

Meşrulaşmış olan gerçekler, anlamalarla daha çok karşılaşırlar ve kendisine karşı yönelen reaksiyoner dalga aynı oranda yalnızlaşmaya başlar. Bu yalnızlaşma onda, gücünün azalması dönüşümünü beraberinde getirir.

Gerçeğin meşrulaşması, meşrulaştırılması, onun bire bir doğru algılandığı anlamına tekabül etmez. Algılanan gerçeğin, algılayanın algılaması ile de ilgisi vardır.

Burada gerçek sadece meşrulaşmıştır.

Meşrulaşmış gerçek ne kadar yanlış anlamalarla muzdarip olursa olsun, meşrulaşmanın getirdiği eşsiz güçle, o, bu tür algılamaları işlevsizleştirme imkanına sahip olur.

Gerçeğin meşrulaşması ile gerçeğin olması gerektiği yere ulaşması doğrusal sonucu beraberinde getirmemektedir. İşte burada gerçeğin yanlış anlamalarla yolculuğa çıkarılması söz konusudur. Gerçeğin yolculuğa (siyasete) çıkarılması yanlışlarla donatılması halinde, onun üzerinden yapılan siyasete sanal karakter yüklenmesi olur. Siyaset (çözüm) sanallaştığı oranda, gerçekle arasındaki bağ o kadar kopar. Ve o noktada; gerçek bir yanda yürür, siyaset bir yanda yürür. Gerçek ve çözümün uç durma halleri onların çatışma karakterlerinin boyutunu ortaya çıkarır.

Gerçek bir defa meşrulaştıktan sonra artık o ortadadır ve her olgu tarafından görünmektedir. Dışarıda oluşan dalga gerçekle paydaşlaşması oranında çözümde (siyasette) sahici olma karakterine ulaşma şansına sahip olacaktır.

Gerçeğin sanal siyasetle kuşatılması, onun kendinin meşruluğunu sonuna kadar dayatmasını beraberinde getirir. O bu haliyle çırılçıplak ortada dolaşmaya başlar.

Dolayısıyla sanal siyaset (çözüm), gerçeğin kendi mecrası içerisinde yol almasına vesile olmamaktadır.

Üstelik onun bu hali, gerçeğin (olgunun) ve siyasetin (çözümün) var olan enerjilerinden ortak bir güç, nitelikli güç yaratmadığından dolayı; iki unsur olarak birbirleriyle sürtünmelerinden kaynaklanan enerjileri basit enerji olarak kalır.

Doğru olan, gerçekle siyaset arasında ahenkli bir ilişki yaratıp ortaya çıkan paydaşlıktan nitelikli enerji yaratmaktır.

 

Diğer yazıları

Toplumunu hasta eden devlet – Ali Sarıtepe

Toplum ya da toplum kütleleri üzerinde yükselen ve bir...

“Anayasayı askıya aldım” devlet biçimini dönüştürme eylemliliğidir – Ali Sarıtepe

Bundan önceki makalede “Demokratik Özerklik Devlet Biçimini Dönüştürme Talebidir”...

Demokratik özerklik devlet biçimini dönüştürme talebidir – Ali Sarıtepe

Üretim ilişkisinin karşılığı olan devlet tipi içerisinde çok çeşitli...

Bezginlik ve bezginleşmek – Ali Sarıtepe

Kişinin bir şey karşısında, devamlılık arz eden bir şey...

Orantılı şiddet, orantısız şiddet ve devlet terörü – Ali Sarıtepe

Kullanılan kavramın her iki halinin de ortak paydası vardır,...
4,155BeğenenlerBeğen
947TakipçilerTakip Et
4,081TakipçilerTakip Et
733AboneAbone Ol

Son eklenenler

Militarizm ve çevresel yıkım: toprağın da vicdanı var – Çağla Elektrikçi

Militarizm, yalnızca insan yaşamını değil, ekosistemleri de hedef alır: -...

Bir uygulanasını daha yaşayan Irak seçimleri – Özkan Yıkıcı

Irakta parlemento seçimleri gerçekleşti. Öteki önemli seçimlerden farkı, daha...

Yerel Yönetimler ve Gıda Egemenliği – Ecehan Balta

Yerel yönetimler artık yalnızca yol, su, temizlik hizmeti veren...

Bisküvi kokulu bir direniş: Lübnan’da mezhep değil sınıf savaşı! – Kavel Alpaslan

Batı merkezli burjuva-liberal bakış açısıyla yapılan tahlillerde sınıfsal doku...

Bölgede matruşka politikası ve Suriye! – Hediye Levent

Suriye’nin Geçici Lideri Ahmed Eş Şara’nın Beyaz Saray ziyareti...

Yanlışı eleştirmek, doğruyu takdir etmek – Levent Atikoğlu

Sosyal medya, bilgi ve duygunun hızla yayıldığı bir mecradır....

Gündemeleştirme ve sorunlarla ekonomik basit bir görünüm – Özkan Yıkıcı

Merak etmeyin: öyle ağır veya geniş bilgili bir makale...

Patron kim? – Şener Elcil

Temsili demokraside halk şeffaf, hesap verebilir bir seçim sistemi...

Canlı yayın