12 Kasım 2025, Çarşamba
17.8 C
Lefkoşa
yaklaşımlarRasıh KeskinerYEREL SEÇİMLER VE ALINAN MESAJLAR -1

YEREL SEÇİMLER VE ALINAN MESAJLAR -1

Bir seçim fırtınası daha geldi geçti,

Aslında bu seçimlerde pek fırtına da esmedi,

Sadece belli yerlerde parti içi kavgaların yarattığı sonuçlar yaşandı,

Her seçim sonuçları birtakım mesajlar içerir,

Bu mesajları isteyen alır, kendine çekidüzen verir, isteyen görmemezlikten gelir bildiğini okur,

Bu son yerel seçimlerde ne gibi mesajlar ortaya çıkmıştır,

Her şeyden önce halk gittikçe seçimlerden umudunu kesmektedir,

Kim gelirse birşey deiştiremeyeceğini herkes bilmektedir,

Bu inanç halkı gittikçe sandıktan uzaklaştırmaktadır, ve uzaklaştırmaya devam edecektir,

Nitekim bu seçimlerde özellikle büyük kentlerde sandıa gitmemiştir,

Böylece seçime katılma oranı yüzde 60’lara düşmüştür.

Kırsal yerlerde katılım daha da yüksek oranda görünürse de bunun nedenini iyi okumak gereklidir,

Bilindiği gibi küçük yerleşim yerlerinde yaşayanlar, istemese bile, komşu-tanıdık ilişkileri nedeni ile sandığa gitmek zorunda kalmıştır,

Halbuki büyük kentlerde yaşayanların bu yakın ilişkisi olmadığı için içlerinden geldiği gibi davrandı ve sandıa gitmedi,

Niye ve niçin gitsin ki!

Seçim sırasında izledik adayları, yeni bir şey ortaya koydular mı,

Koymadılar. Sadece halka hizmetten bahsettiler ve birbirlerini suçladılar.

Sadec yapmakla zorunlu oldukları hizmetlerden bahsettiler ki bu da belediyenin yapması gereken hizmetlerdir.

TC ve AB’nin verdiği paralarla yapılan işler var ortada,

Dolayısı ile kim gelirse gelsin bu para ile belirlenen projeleri yapmakta geriye kala miktarlarla da kentlere makyaj yapmaktadırlar.

Durum böyle olunca niye vatandaş onun bunun peşinde koşsun ki!

Yerel yönetimler halkın kendi kendini yönetme birimleridir.

Sağ partilerin uygulamalarını bıraktık, kendilerini hala aha sol olarak takdim eden partilerin bu yönde bir proje geliştirdiklerini duydunuz mu,

Sokak sokak, mahalle mahalle halkın yönetime katıldığı bir örgütlenme önerdiler mi,

Ortada sağ-sol projeler yok ortada, ne var: Ben yolları daha iyi asfaltlarım, çöpleri daha iyi toplarım vs.

Gerçi bu işleri de doğru dürüst yaptıkları söylenemez.

Dolayısı ile, elçiliğin verdiği paraları ha Ahmet dağıtmış ha Mehmet ne fark eder ki!

Belki sadece futbol takımı gibi parti tutanları tatmin etmektedir,

Belki birilerinin ortaya çıkan adaylara karşı gıcığından, karşı oluşundan dolayı ortaya çıkmaktadır,

Bir kısmı ise de her seçimin geçerli kuralı menfaat sağlamak için ortaya çıkmaktadır.

Çağdaş anlayışta yeni bir model oluşturma diye birşey söz konusu değildir,

İşte bu anlayışın halkın beynine yer etmesi, yani aynı hükümetlerde olduu gibi, kim gelirse gelsin değişen bir şey olmayacak anlayışı, giderek halkın sandıktan uzaklaşmasını getirmektedir.

Sandığı boykot etmenin yönetenlere önemli bir mesaj verme olayı olduğu halk tarafından da kabullenilmeye başlanmıştır.

Bu çerçevede sorunlarına, isteklerine çözüm bulamayanlar dört gözle bir seçimi kollamaktadırlar.

Son seçimde isteklerini dikkate almayan yönetimlere karşı Mersinlik köyü halkının tümü sandığı boykot etmiştir.

Boykot etmek çare midir derseniz evet bazan çaredir. Dediğim dedik, yaptığım yaptık anlayışı içinde olanlara karşı sokakta eylemlerin büyük yararı vardır.

Aslında yerel yönetimler sokaktan yönetimin tam yeridir.

Sokaktan iktidara gidişin tam yeridir,

Sokaktan iktidara gidişin tam da örgütlenme yeridir,

Ama bu örgütleniş sokakata halkın kendi kendini yöneteceği-yeni bir model- yaratmakla mümkündür.

Yoksa bu işi çeşitli vaadler vererek seçilen çoğu makam sevdalısı kişilerin yapacağı iş değildir.

Her sokak yönetime katılacaksa, her mahalle yönetimde ve yapılacak olan herşeyde söz sahibi olacaksa yerel yönetim seçimleri önemlidir,

Yok bugüne kadar olduğu gibi, ‘ ben daha güzel çöp toplarım, yolları daha güzel boyarım vs’ anlayışı devam edecekse yerel yöntimlerin de bir anlamı olamaz.

Amaç toplumu değiştirmekse, ki bu omalıdır, yerel yönetimlere talip olunmanın bir anlamı vardır.

Diğer yazıları

Nereye doğru gidiliyor? – Rasıh Keskiner

Uzun bir süreden beri özellikle sol çevreler sürekli Kıbrıs’ın...

Araplaştırma projesi – Rasıh Keskiner

Hep gündemde olan ve defalarca gündeme getirdiğimiz istirdat projesi...

Rejime teslim olmayanlar yaşıyor – Rasıh Keskiner

Doğal olarak her canlı doğar, yaşar veya yaşadığını sanır...

Ömür biter bu sevda bitmez! – Rasıh Keskiner

Bütün dünyayı bütün insanlığı tehdit eden, evlere kapatan yüzbinlerce...

Coronadan önce Coronadan sonra ve kktc – Rasıh Keskiner

Coronadan önce bazıları için ne güzeldi dünya.. Ne güzeldi...
4,147BeğenenlerBeğen
945TakipçilerTakip Et
4,078TakipçilerTakip Et
728AboneAbone Ol

Son eklenenler

Patron kim? – Şener Elcil

Temsili demokraside halk şeffaf, hesap verebilir bir seçim sistemi...

Gidişat ve beklenti kıskacında Türkiye – Özkan Yıkıcı

Yeniden K. Kıbrıstan siyasal uçaklar kalkıyor. Önce hükümet yetkilileri...

“Elini yakamızdan çek” demek yeter mi? – Levent Atikoğlu

“AKP elini yakamızdan çek” demek yeter mi?Belki bir vesile,...

Taraf olmayan bertaraf olacak: Kimin yapay zekasıyla sanayileşelim? – Ceren Ergenç

Geçtiğimiz hafta Xi ve Trump’ın APEC zirvesi öncesi görüşmesi...

Dijital bağımsızlık neden önemli – Cecilia Rikap – Paolo Gerbaudo

Mesajlarını açtığında sayfanın yenilenmediğini ve uygulamadan bir sorun olduğunu...

COP30, seçkinlerin suçlu eylemsizliği – Özge Güneş

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 30. Taraflar Konferansı...

10 maddede Merkez’den al haberi – Hayri Kozanoğlu

Merkez Bankası’nın yılın son Enflasyon Raporu’nda ortaya koyduğu öngörüler, ne...

Zenginliği yeniden tanımlamak: sömürüden kurtulmak – Çağla Elektrikçi

Milyarderler servetlerine servet katarken milyonlarca insan hayatta kalmak için...

Canlı yayın

Önceki İçerik
Sonraki İçerik