23 Ağustos 2025, Cumartesi
24.8 C
Lefkoşa
Kıbrıs iktibasHasan KahvecioğluHain, ajan, casus; hepsi yalan… İkinci bir Çakurmas Olayı mı? - Hasan...

Hain, ajan, casus; hepsi yalan… İkinci bir Çakurmas Olayı mı? – Hasan Kahvecioğlu

Orjinal yazının kaynağınoktakibris.com

İkisi kadın, üçü erkek, beş Kıbrıslı Rum; 19 Temmuz günü, İskele Boğaz bölgesinde polis tarafından tutuklandı, hapse atıldı.

TC’nin havuz medyası hemen bağırmaya başladı:

“KKTC’de 5 Rum casusa suçüstü…”

Bizim yerli “tetikçi”ler de ondan geri kalmadı…

“Askeri yasak bölgeyi ihlâl…”

“KKTC’ye kaçak giren 5 Rum casus…”

Bu beş kişi arasında bulunan 65 ve 68 yaşlarında karı koca Rum aile, İskele Kaza Mahkemesi’nde tam 7 saat, kefalet duruşmasında yargılandı…

Aleyhlerine üç ayrı suçlama getirildi…

Birincisi; mülke tecavüz…

İkincisi; çevreye rahatsızlık vermek…

Üçüncüsü; kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasaya aykırı hareket…

Polis ve Savcılık; bu “büyük!” suçlar için “Yargılanana kadar 3 ay hapiste beklemeleri” üzerinde ısrar etti.

Bu şahıslara kefil girmek isteyen 2 kişinin “kefaletini” reddetti.

Rum karı koca için 4000 Sterlin ödeyerek Türk tarafında ev kiralayan kızlarının mahkemeye sunduğu pullanmış sözleşmeyi reddetti.

Hatta Savcı; mahkemede Şener Elcil’e, “Siz ısmarlama kefilsiniz” deme cüretini gösterdi.

Elcil’in yanıtı ise; “cuk” diye yerine oturmuştu.

“Ben ısmarlama kefil değilim ama bu dava ısmarlama bir davadır…”

Sonuçta Yargıç; hukuk tarihimize geçecek, Barolar Birliği’nin bile “Orantısız ve ağır” diye nitelediği karara imza attı.

Polis ve Savcılığın tezlerini Kabul etti ve bu karı kocayı “3 ay süreyle” cezaevine gönderdi.

Sözünü ettiğimiz Rum çift; İskele’de bir müteahhidin içine 74 konut inşa ettiği “site”ye girmekle “mülke tecavüz” etmişler…

Oysa o mülk, bu insanların tapulu malı…

Üstelik “Mal Tazmin Komisyonu”na 5 yıl önce başvurmuşlar ama hiçbir sonuç alamamışlar…

Siz “devletim” diyorsunuz; bir yasa çıkarıp Rumlara ait malları ve tapularını tanıdığınızı ilan ediyorsunuz. Onlara 74’ten beri uğradıkları zararı ödemeye söz veriyorsunuz, ama kendi mallarını bir


turist gibi ziyaret etmelerini bile “casusluk faaliyeti” diye niteliyerek bu yaşlı insanları içeri atıyorsunuz…

Bu tabii; olayın birinci perdesi…

İkinci perde daha da “vahim…”

Bu 5 Rum, “askeri yasak bölgeyi ihlal” suçlamasıyla, Askeri Mahkeme’de de ayrıca tam 14.5 saat yargılandılar.

Askeri Mahkemede Polis ve Savcılığın ortaya koyduğu “senaryo” çok daha “gülünç” ve “içi boş” bir hukuk garabeti görüntüsündeydi…

En genci 63 yaşında, en yaşlısı ise 68 yaşında olan bu insanlardan birinin kalp pili var, bir başkası 8 saatlik prostat ameliyatından daha yeni çıkmış…

Tüm duruşmaları izleyen ve başarılı yayınlar yapan gazeteci Pınar Barut, “Ayakta duracak halleri yoktu” diye tanımladı bu yaşlı 5 casusu…

Tabii “tetikçi” medyamız “Askeri yasak bölgeyi ihlal” deyince sanırsınız ki, bu beş “casus” tel örgüleri aşarak, kaçak olarak sınırları aşıp bu tarafa sızdılar…

Tabii ki öyle bir durum yok…

Bir araç içinde, Akyar geçiş noktasından geçerken, Türk görevliye 5 değil, 4 kimlik kartı vermişler…

Birini gizlemişler…

Kendileri “Hayır, biz 5 kimliği toplayıp, görevliye verdik” deseler de, ne Polis, ne Savcı ne de Yargıç tatmin olabildi…

Oysa; geçiş kapısında kamera sistemi var…

Zanlılar, kameradan bakın diyorlar ama, Polis “O an kamera bozuktu” demez mi?

Kameran bozuksa, bunu ispat edebilecek durumda değilsen, memurun kayıtlara 5 değil 4 kimlik yazmışsa, bu senin suçun değil mi ey “yüce” devlet…

Orada görevli polisin ve diğer görevlilerin 5 kimlik kaydı yapmamış olması kendi “hataları” değil mi?

Son üç ayda onlarca kez KKTC’ye geçmiş, 1.90 boyundaki bu yaşlı adamın “kendini gizlediği”  senaryosuna kim inanır?

Seçilmiş son Cumhurbaşkanı Akıncı’nın dediği gibi bu tutuklamalarda “Kısasa kısas” niyeti apaçık ortada…

Bir misilleme senaryosu olarak algılanabilecek acemilikler, eksiklikler ve hukuk zorlamaları kolayca hissedilebiliyor.

Güneyde tutuklu kişileri “takas” mantığıyla kurtarmak için “senaryolar” uydurulduğu izlenimi veriyor.

Bu olayın, bana göre en önemli yanlarından biri de şu:

Mahkeme sürecinde “sivil toplum” ortada yoktu. Siyasal partiler, sendikalar ortada yoktu, medya ortada yoktu…

Bu insanlara kefil giren beş “gönüllü” kişi (Şener Elcil, İzzet İzcan, Tevfik Yoldaş, Ülker Fahri, Hasan Cezaroğlu) bana göre çok değerli bir iş yapmışlardır. Kendilerini kutluyorum.

***

İskele Kaza Mahkemesi 3 ay, Askeri Mahkeme ise 13 gün hapiste beklesinler dedi…

Bu iki farklı “karar”daki hukuki ölçüler de tartışmalıdır.

Öte yandan, genellikle medyamız çok “rezilce” bir dil kullandı bu süreçte…

Havuz ve yandaş medya “hain, ajan, casus” suçlamalarıyla “cadı kazanı”nı kaynattı.

Kullandıkları dil; Medya Etik Kurulu tarafından da saptandığı ve kınandığı gibi “gazetecilik etiğine” tamamen aykırıdır.

Düşmanlık ve nefret kokmaktadır.

Kısacası; ikinci bir Çakurmas Vakası yaratılmak üzeredir…

Üstelik bu kez; Rum tarafı “dünyayı ayağa kaldırmak” konusunda çok daha etkili ve güçlü konumdadır.

“İki devlet” teranesi daha başımıza ne işler açacak, göreceğiz…

Diğer yazıları

Tatar’ın çöken propagandası ve “Potemkin devletçiği” – Hasan Kahvecioğlu

18. yüzyılda, Rus İmparatoriçesi II. Katerina, Kırım’ı ziyaret edecekti. Sevgilisi,...

TC’de hiçbir yere takılmayan “yerli ve milli” kameralar artık bizde… – Hasan Kahvecioğlu

Bir “kamera” tartışmasıdır gidiyor… Ülkenin her tarafındaki “eski” kameraları çatır...

Bir “baraka”dan “külliye devleti” yaratmak… – Hasan Kahvecioğlu

Bizim, Silihtar’da bir “baraka”mız vardı… Halkın seçtiği Cumhurbaşkanlarının “makam”ı oradaydı… Dr....

Türkiye’de ne kadar “hukuk” varsa, burada da o kadar olsun (mu?) – Hasan Kahvecioğlu

İsveçli gazeteci Joakim Medin, geçtiğimiz Mart ayında Türkiye’ye ayak...

Şimdilik “sıyırttık…” ama ya 3 ay sonrası? – Hasan Kahvecioğlu

1974’te “kan döktük aldık, bizimdir” dediğimiz Rum malları, hem...
3,220BeğenenlerBeğen
631TakipçilerTakip Et
4,052TakipçilerTakip Et
598AboneAbone Ol

Son eklenenler

Bir Kıbrıs Cumhuriyeti yazısı – Şener Elcil

“Bir akarsuda kavga eden iki balık görürseniz, bilin ki...

Çocukluğumuzun Renkleri, Yakılan Köyler ve Bölünmüş Adalar – Pınar Taş

Bazen hala soruyorlar; “Kürtleri ikinci sınıf hissettiren nedir?”Oysa cevabı...

8 maddede ‘Ukrayna diplomasisi’nin gösterdikleri – Yücel Özdemir

Bu yaza adeta “Ukrayna diplomasisi” damgasını vurdu. ABD Başkanı...

Kooperatiflerde işler karışık – Özkan Yıkıcı

Son günlerde bazı kooperatif kuruluşlarda grevler yapılıyor. Bugün grev...

Cemiyet hayatının kapıları kırılınca: İşçi Kulüpleri – Kavel Alpaslan

Bugün ‘kulüp’ dediğimizde aklımızda canlanan manzarayı bir düşünelim? Şehrin...

Lübnan bir kere daha çapraz ateş altında! – Hediye Levent

Suriye gündeminden ötürü bir türlü sıra gelmediği için gölgede...

Gazze toplu sürgünleştirme harekâtına girişilirken – Özkan Yıkıcı

Yeniden Ortadoğudayız. Senelerin kangrenleşen, doğal hale sokulan, yetmediği için...

Canlı yayın