tüm yazılar:

Meksika Trump’a nasıl karşı durulacağını gösteriyor – Kurt Hackbarth

Orjinal yazının kaynağıjacobin.com
alıntı yapılan kaynakbirgun.net

Donald Trump Meksika’ya zorbalık yapmayı seviyor. Ancak Başkan Claudia Sheinbaum tüm dünyaya MAGA hükümetine karşı onun tuzağına düşmeden nasıl durulacağını gösteriyor.

9 Mart’ta 350 binden fazla kişi Meksiko’nun merkezindeki Zocalo meydanında Amerikan Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergisi tehditlerini boşa çıkarmak için toplandı. Henüz günler öncesinde Başkan Claudia Sheinbaum, ABD-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA) kapsamında, Meksika’nın vergilerin çoğundan arınacağı bir anlaşmaya yaklaşıldığını açıklamıştı. Sheinbaum toplanan kitleye “Neyse ki kazanan karşılıklı iletişim, ondan da ötesinde iki ulus arasındaki saygı oldu” dedi. Ki Trump 2 Nisan günü açıkladığı “Kurtuluş Günü” gümrük verilerinde hem Meksika’yı hem de Kanada’yı dışarıda bırakmıştı.

İLİŞKİLERİ YOKUŞA SÜRMEK

Ancak gümrük vergisi tartışması, Meksika’yla o günden beri süren gerilimli ilişkinin yalnızca açılış salvosu oldu. Trump ilk döneminde de benzer vergi tehditlerinde bulunmuş, göçmen sorununda gerekli tavizleri aldıktan sonra da kendisini savaşın galibi ilan edip ülkeyi kendi haline bırakmıştı. Ancak bu kez hükümet, etrafındaki pervasız ve milliyetçilerin de etkisiyle birden fazla kez gerilimi artırma imkanlarını kullandı. Bu da karşılığında Başkan Sheinbaum’u, dengesiz mevkidaşına karşı ünlü cabeza fria, “serinkanlılığı” ile karşılama konusunda önemli bir sınava dönüştü.

Üstünkörü bir özet, durumu netleştirmeye yetecektir. 1944’te ortak su havzalarını düzenleyen anlaşmadan beri ilk kez Meksika’nın su talebi, ABD tarafından reddedildi. Gitgelli geçen birkaç haftanın ardından gerilim Nisan ayında çözüldü. 11 Mayıs’ta ABD Meksika’dan et ithalatını, ülkenin güneyinde vida kurdu sineği görülmesi sebebiyle iptal etti, bu gelişmeye karşı tepkisini sakınmayan Tarım Bakanı Julio Berdegue ABD’ye, 2023’te Panama’da yeniden görülmeye başlayan böceği ülkenin kuzeyinden yayılmasını engellemek için yaptıkları çağrıların yanıtsız bırakıldığını açıkladı. Bu makale yazıldığı sırada yasak hala yürürlükteydi.

Mayıs ayının başlarında, Sheinbaum’un partisine üye bir vali ve eşinin ABD vizeleri açıklamasız iptal edilerek, birçok spekülasyona yol açtı. Ardından 16 Mayıs’ta ABD’nin ülkeye yeni atanan elçisi Ronald D. Johnson, ülkedeki ikinci gününde hiçbir diplomatik protokolde ya da etikte karşılığı olmayacak bir harekette bulunarak aşırı sağcı Eduardo Verastegui’ye bir yemekte “kardeşim” diye seslendi, olay sosyal medyada çokça paylaşıldı. Eski bir yeşil bereli, CIA ajanı, El Salvador iç savaşı sırasındaki 55 “danışmandan” biri olan Johnson hakkındaki şüpheler daha fazla arttı.

Hemen öncesinde, Trump hükümeti Guzman suç hanedanının 17 üyesini ülkeye kabul etti, bunun iki ay öncesinde Sinaloa Karteli yabancı terör örgütü listesine alınmışken. Bu türden bir listelemenin ABD’nin ülkeye yönelik askeri müdahalesini meşrulaştırabileceğine yönelik kaygılar yetmezmiş gibi Trump bir telefon konuşmasında Sheinbaum’a “oraya gelip karteller konusunda yardım etmekten onur duyacağını” söylemiş, Sheinbaum ise tabii ki reddetmişti.

21 Mayıs’ta Kongredeki Cumhuriyetçiler yurtdışı havalelerine yönelik yeni bir tüketim vergisi tasarısı önererek, vergi kesintilerinin yükünü göçmenlere yıkmak istedi. Sheinbaum bu taslağın çifte vergileme olduğu gerekçesiyle ağır biçimde eleştirerek, gerekirse ülke içinde eylemler gerçekleşebileceğini söylemişti. Yaklaşık 10 gün sonra İç Güvenlik Yöneticisi Kristi Noem, bağlamından koparılmış bir video kurgusu paylaşarak, Sheinbaum’un Los Angeles’teki şiddet eylemlerini tahrik ettiğini iddia etmişti. Bu Trump için bile fazla olacak ki elçi Johnson geri adım atmakla görevlendirildi. Ancak sonrasında olacaklardan geri adım atacak, yumuşatabilecek kimse yoktu.

12 Temmuz’da, hem Los Angeles eylemleri hem de Trump’ın eylemleri destekleyenlerin vizelerinin iptal edileceğine yönelik dozu giderek artan tehditlerinin ardından, iktidardaki Morena Partisi’nin Jalisco eyaletinden bir üye, kendi vizesiyle alakalı konuyla ilgisiz bir tweet paylaştı. Yapılan paylaşım, Amerikan Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesinin Meksika kökenli vatandaşlara yönelik zulmünü eleştiren, günde yüzlercesi atılan tweetlerden biriydi. Ancak yine de Dışişleri Bakan yardımcısı Christopher Landau, genç kadının vizesinin iptali için bizzat emir verdiğini açıkladı ve bu süreçte kişinin durumuna dair özel bilgileri de paylaşılmış oldu.

Pastanın üzerindeki çilek ise 25 Temmuz’da Senato Ödemeler Alt Komitesi görüşmesinde başsavcı Pam Bondi’nin “Trump hükümeti ABD’yi yalnızca İran’dan değil, ayrıca Rusya’dan, Çin’den ve Meksika’dan da koruyacak. Tüm yabancı düşmanlardan, bizi doğrudan öldürmeye çalışanlardan da çocuklarımı uyuşturucuyla zehirleyenlerden de” açıklaması oldu. Meksika’nın Vladimir Putin ve Xi Jinping gibi ABD’nin düşmanları arasına sokmasına, Sheinbaum sakin bir biçimde, “başsavcı yeterince bilgilendirilmemiş” cümlesiyle karşılık verdi.

GÜNAH KEÇİSİ DEĞİLİZ

Başkan Sheinbaum sonunda uzun zamandır patlama noktasına gelen sabrı taştı. Amerikan Hazine Bakanlığının, Fentanil Ambargo Kanunu ve Fentanilin Önüne Geçme Kanununu kullanarak Meksikalı üç finansal kuruluşu “kara para aklama şüphesi ile ambargo listesine aldı. Sheinbaum, ertesi sabah her zamankinden daha agresif bir ses tonuyla yaptığı basın açıklamasında, bakanlığı “eğer varsa” kanıtlarını açıklamaya davet etti.

Tartışmalara konu olan kuruluşlar, Çin ile ciddi bir ticari işbirliği sürdürüyor, Hazine Bakanlığının hamlesi her açıdan, fentanil bahanesiyle Çin-Meksika ilişkilerine yönelik bir sabotaj olarak görülüyor.

Tabi ki Meksika bu türden bir muamelede yalnız değil, Trumpizmin ikinci döneminde bu saldırganlık istisnadan çok kural haline gelmiş durumda. Ancak Sheinbaum’un değişen tonu, emperyal düşmanlığın karizma ya da rasyonel argümanlarla engellenemeyeceğinin farkındalığının bir yansıması olabilir. ABD’nin şu anki saldırgan tavrı, Meksika’nın dize getirilmesine yönelik onlarca yıllık Amerikan politikasının yeni bir boyutu. Ve bu hoşa gitmeyecek bir askeri operasyonun yaratacağı sorunlar olmadan başarılabilirse daha da iyi.

Bu kapsamda, elde ne var ne yok ortaya dökülecek: resmi ve gayri resmi iftiralar, medya kampanyaları, vergiler, ambargolar, sınır kapamalar, vize iptalleri, ticari gerilimler, hesaplı şekilde gerektiğinde tırmandırılacak şekilde en ufak hamleden başlayarak yürürlüğe konulacak. Sheinbaum bir taraftan tehditlerle sindirilmeye çalışılacak diğer yandan provokasyonlarla kışkırtılacak. Sheinbaum’un kaçınması gereken açmaz bu. Çözüm halk örgütlülüğü, bağımsız medya, stratejik ittifaklar, temel ekonomik sektörlerde bağımsızlık, sanayi politikası, bölgesel iş birliği ve en temelde ABD’nin niyetlerine yönelik en ufak naif yaklaşımı reddetmek. Ne baş eğmek çözüm ne de herhangi bir ekonomik entegrasyonun ilişkileri ılımlılaştıracağına inanmak.

Kısacası iyi çocuğu oynamak, sorunları ortadan kaldırmayacak. Batı bugün Gazze’ye yönelik sessizliği ile meşruiyetini kaybederken, Meksika’nın sesine uluslararası düzeyde her zamankinden çok ihtiyaç var. Dünyanın 12. büyük ekonomisi ve Küresel Kuzey ile Güney arasındaki köprü olan ülke, sesini bulmalı ve zorbaya karşı çıkabilmeli.

Yeniçağ'da yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar Yeniçağ Gazetesinin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.

Son Yazılar

spot_img

Son eklenenler

spot_img