13 Kasım 2025, Perşembe
16.8 C
Lefkoşa
yaklaşımlarRasıh KeskinerDaha neler göreceyik neler! – Rasıh Keskiner

Daha neler göreceyik neler! – Rasıh Keskiner

Zaman zaman kendi kendime “ acaba ben mi yanlış düşünüyorum” diye soruyorum, cevabı ise genelde, yanlış düşünmediğim olmaktadır, en azından ben böyle düşünüyorum, bilmem başkaları ne der bu işlere?

Hangi işleri mi soruyorsanız, hangi birini sayayım,

Mesela, bu ülkenin bu hale gelmesindeki en baştaki sorumlular veya suçlular şimdi kurtarıcı pozlarında,

Bu ülkedeki şehirlerin gecekondulaşmasında baş sorumlular veya suçlular şimdi kurtarıcı pozlarında,

Nerde bir eylem varsa en önde bunları görürsünüz,

Kamuoyu araştırmalarında güvenilirliği en alt seviyeye düşmüş bazı siyasi parti yöneticileri bugünlerde memleketi kurtarma pozlarında,

Bir zamanlar mikrofon bülbülleri diye isim taktığımız bazı tipler vardı, herkes bunları iyi tanıyor, nerede bir eylem varsa, televizyonlarda görünmek için en ön saflarda yer alırdı.

Neyse ki bu günlerde bu tiplerin hızı biraz kesilmiş görünüyor,

Ama onların yerine başkaları türedi,

Bunların başında da toplumda inanır olmalarını yitiren politikacılar geliyor,

Nerede bir eylem varsa en ön safta onları bulabiliyorsunuz,

Dinlersiniz kendilerini, sanki de sütten ak kaşık çıkmış sanırsınız,

Sendikal platformun gerçekleştirdiği mitinglerdeki kitle potansiyelin görünce ağızları sulandı hepsinin,

“ Bu mammayı bu defa biz yiyelim” diyerek sarıldılar dört elle eylemlere,

Sarılmayı bırakın yönetmeye kalktılar bile,

Ama iş ciddiye binince de inlerine çekildiler,

Meclisin önünde olurmuymuş eylem,

Ya kazara meclise birşey olursa ne yaparlardı,

Boş koltuklara konuşacak başka yer nerede bulabilirlerdi ki,

Baktılar ki işi kontrol edemiyorlar, o zaman bu potansiyeli düşürmeleri gerekirdi,

Ve onu yaptılar. Meydanlardan Meclis önüne, oradan da çadıra!

Niye gidiliyor ki meclis önüne, adına meclis denen birşey var mı ki!

Ta başından bilhassa Meclisteki siyasi partilerin bu işlere sokulmaması gereğine inanıyorum,

Bunlar ortada bir rant yoksa yokturlar orada.

2000’li yılların rantını CTP topladı ya,

Şimdi de bugünlerin rantını toplamak için CTP, DP ve TDP yarış içine girdiler,

Sendikalar eylemde mi, bunlar orada,

Girne’de gökdelen eylemi mi var bunlar orada,

Merak ettiğim, birtakım sendikaların, bu siyasilerin murat ettiklerini bildikleri halde onları hala çağırıp eylemlere ortak etmeye çalışmalarıdır,

Merak ettiğim birtakım inisiyatiflerin bunları tanıdıkları halde  çağırıp konuşturmalarıdır.

Çelişkiye bakınız:

Bu memleketin, bu şehirlerin bu hale gelmesinde baş sorumlu olanlar mikrofonlara çıkıp konuşuyorlar,

Bugün KTMMOB tarafından çağrılıp kendine konferans verdirilen, İnisiyatiflerin kendini çağırıp mikrofonlarda konuşturulan eski politikacının kentlerin, memleketin bu hale gelmesindeki sorumluluğunu bilmeyen mi var,

Denktaş döneminin bu ülkeye nelere mal olduğunu bilmeyen mi var, Ve gelmiş geçmiş tüm hükümetler döneminin yaptığı tahribatlarda imzası bulunan bu politikacıların yaptıklarını bilmeyen mi var?

Ama gel gör ki şimdi Girne’yi kurtarmaya soyundular,

Bunların sayesinde Girne’de kurtarılacak çok az şeyin kaldığını halk bilmiyor mu?

Biliyorlar tabii. Sivil toplum örgütleri bilmiyorlar mı, onlar da biliyorlar,

Ama yine de, şehirlerin bu hale gelmesinde baş sorumlu olanları eylemlere ortak ediyorlar, çağırıp konuşturuyorlar.

Onlar da bunu vatan aşkından, memleketi sevmelerinden yaptıklarını söylüyorlar,

Size birşey anlatayım ve gerisini siz düşünün:

Yıl yanılmıyorsam 1986.

Mağusa anayolunun Demirhan içerisinden geçirilmesi gündemdeydi,

Bilindiği gibi, Demirhan merkezinde, tarihi tren yolu istasyon binalarından bir tanesi vardı.

Bu istasyon binaları tüm güzergah hattı boyunda üç adetti ve herbiri de birbirinden farklıydı,

Demirhan’daki istasyon da tek örnekti.

Mevcut anayolun daha güneyden geçirilerek bu tarihi istasyon binasının korunması tartışılıyordu o günlerde.

Biz de o yıllarda mecliste bulunuyorduk,

Konu ile ilgili gündem dışı bir konuşma yaparak, bu tarihi istasyon binasının korunmasını dile getirdim.

Ben kürsüde konuşurken, tam başımın üzerinde, Meclis başkanlık koltuğunda da Hakkı Atun bey, meclis başkanı olarak oturumu yönetiyordu.

Benim konuşmama müdahale ederek, “ merak etme Rasıhcım, o binanın sökülen taşlarının hepsi numaralanıyor, ve yeniden inşa edilecek” dedi.

Ben de kendisine, “ anlat da heyecanlı oluyor” demiştim.

Evet, işte eski eser, tarihi yapıların korunması ile ilgili, o günün sorumluların anlayışını gösteren bir örnek.

Daha çok örnekler sıralayabilirim.

Tarihi eserlerin yıktırılmasını seyredenler, şimdi tarihi çevreyi kurtarmaya soyundular,

Hey gidi günler hey! Daha neler göreceyik neler!

 

Diğer yazıları

Nereye doğru gidiliyor? – Rasıh Keskiner

Uzun bir süreden beri özellikle sol çevreler sürekli Kıbrıs’ın...

Araplaştırma projesi – Rasıh Keskiner

Hep gündemde olan ve defalarca gündeme getirdiğimiz istirdat projesi...

Rejime teslim olmayanlar yaşıyor – Rasıh Keskiner

Doğal olarak her canlı doğar, yaşar veya yaşadığını sanır...

Ömür biter bu sevda bitmez! – Rasıh Keskiner

Bütün dünyayı bütün insanlığı tehdit eden, evlere kapatan yüzbinlerce...

Coronadan önce Coronadan sonra ve kktc – Rasıh Keskiner

Coronadan önce bazıları için ne güzeldi dünya.. Ne güzeldi...
4,154BeğenenlerBeğen
946TakipçilerTakip Et
4,080TakipçilerTakip Et
730AboneAbone Ol

Son eklenenler

Yerel Yönetimler ve Gıda Egemenliği – Ecehan Balta

Yerel yönetimler artık yalnızca yol, su, temizlik hizmeti veren...

Bisküvi kokulu bir direniş: Lübnan’da mezhep değil sınıf savaşı! – Kavel Alpaslan

Batı merkezli burjuva-liberal bakış açısıyla yapılan tahlillerde sınıfsal doku...

Bölgede matruşka politikası ve Suriye! – Hediye Levent

Suriye’nin Geçici Lideri Ahmed Eş Şara’nın Beyaz Saray ziyareti...

Yanlışı eleştirmek, doğruyu takdir etmek – Levent Atikoğlu

Sosyal medya, bilgi ve duygunun hızla yayıldığı bir mecradır....

Gündemeleştirme ve sorunlarla ekonomik basit bir görünüm – Özkan Yıkıcı

Merak etmeyin: öyle ağır veya geniş bilgili bir makale...

Patron kim? – Şener Elcil

Temsili demokraside halk şeffaf, hesap verebilir bir seçim sistemi...

Gidişat ve beklenti kıskacında Türkiye – Özkan Yıkıcı

Yeniden K. Kıbrıstan siyasal uçaklar kalkıyor. Önce hükümet yetkilileri...

“Elini yakamızdan çek” demek yeter mi? – Levent Atikoğlu

“AKP elini yakamızdan çek” demek yeter mi?Belki bir vesile,...

Canlı yayın