14 Kasım 2025, Cuma
15.8 C
Lefkoşa
yazılarKıbrıs iktibasYaşananlar Sizin Eseriniz! - Fırat Borak

Yaşananlar Sizin Eseriniz! – Fırat Borak

Orjinal yazının kaynağıozgurgazetekibris.com

Bir toplumun geleceği, çocuklarına nasıl davrandığıyla ölçülür. Ancak biz, bu ölçünün çok uzağında bir yerdeyiz.

Çünkü her sabah, çocuklarımızı okula göndermek için otobüs duraklarında beklerken, içimizi kemiren tek bir soru var: Bu otobüsler gerçekten güvenli mi?

Geçtiğimiz gün yaşanan kaza, bu sorunun cevabını bir kez daha verdi aslında; hayır, değil. Okul yolunda yaşanan trafik kazasında çok şükür ki can kaybı olmadı. Ama çocuklarımız yaralandı.

Velilerin, öğretmenlerin yüreği ağzına geldi. Öğrenciler kanlar içinde hastaneye taşındı. Büyük bir faciadan şans eseri dönüldü. Peki ya şansımız bir gün tükenirse?

Şansa yaşadığımıza mı yanalım, evlatlarımızın düştüğü duruma mı?

Bu sadece bir “kaza” değil; bu, yıllardır görmezden gelinen ihmalin sonucu. Çünkü onlar için mesele çocuklar değil.

Mesele her zamanki gibi “kim, kime neyi çıkar olarak sağladı” meselesi. Kim hangi otobüs ihalesini aldı, kim hangi yandaş şirketin-şahsın aracına izin verdi, kim hangi ihmalkarlığın kusurlarını örttü?

Yıllardır süregelen bir sorundan bahsediyoruz. Okullara öğrenci taşıyan servis araçları çağ dışı bir halde. Kötü, bakımsız, havasız, koltukları ve camları kırık, otobüslerle taşınıyor çocuklarımız.

Veliler şikâyet ediyor, öğretmenler uyarıyor, gazeteler yazıyor, ama sonuç yok. Çünkü bu düzende haklar değil, çıkarlar dağıtılıyor.

Geçtiğimiz gün yaşananlardan sonra, 9 yaşında çocuğum gece uykusundan uyanıp, “Baba, okula otobüsle gitmek istemiyorum” diyor.

Çünkü evin önünde, saatlerce otobüsten şans eseri yaralı çıkan ablasını bekledi, yaşadığı korkuyu gözlerinde gördü. Çocuklarımızda bıraktığınız travma bu.

Güvenli, düzenli ve sağlıklı okul servisi ulaşımı bizim hakkımız. Bu çocukların hakkı. Ama bu hak bize hiç verilmedi.

Onun yerine yıllardır başka şeyler dağıtıldı: Mevkiler, ihaleler, bireysel işler, yandaşlara koltuklar… Kamusal olan her şey, belli başlı isimlere “çıkar” olarak paylaştırıldı.

Ve şimdi bu düzenden doğan ihmallerin bedelini çocuklarımız ödüyor. Bugünkü kazada yaralılar var. Ama bu sadece bir uyarı niteliğinde.

Bir dahakinde daha ağır bir tabloyla karşılaşırsak, bunun sorumlusu kim olacak?

Peki biz ne yapıyoruz?

Kendi çocuklarımız her sabah o otobüslerin içine girerken, onların gözlerine bakıp içimizden dua ediyoruz. “Allah kaza bela vermesin” diyoruz. Çünkü başka çaremiz kalmamış gibi davranıyoruz. Ama artık yeter.

Bu halk çaresiz değil. Bu toplum unutkan değil. Bu çocuklar sahipsiz değil.

Soruyorum: Bir çocuğun, bir şoförün sağlığı mı daha önemli, yoksa bir veya birkaç kişinin memnuniyeti mi? Bir öğrencinin güvenliği mi öncelikli, yoksa bir siyasetçinin yakınını sevindirmek mi?

Cevabını herkes vicdanında versin. Ama bilin ki, biz bu soruları kamuoyunun önünde, yüksek sesle sormaya devam edeceğiz.

Ülkenin kaderi bu olmamalı. Bunu bize hak görenlere, sessiz kalamayız.

Başta aileler olmak üzere, sendikalar, yerel yönetimler, okul öğretmenleri, okul aile birlikleri, muhtarlar, hepimiz bu duruma tepki koymalıyız.

Bu yazı bir öfkenin ürünü değil yalnızca. Bu yazı bir uyarıdır, bir çağrıdır. Bugünkü kazanın ardından hâlâ susan, hâlâ kılını kıpırdatmayan herkes, bu ihmaller zincirinin parçasıdır. Ve biz bu zinciri kırmadan durmayacağız.

Gelin, geç olmadan sesimizi yükseltelim. Veliler, öğretmenler, gazeteciler, yerel yöneticiler, kamu emekçileri…

Herkes bu sorunun takipçisi olmalı. Çünkü bu sadece ulaşım meselesi değil; bu çocuklarımızın yaşam hakkı meselesidir.

Ve ülkenin, en büyük kanayan yarasıdır. Bu bir servis aracı değil, bir vicdan sınavıdır. Ve bu sınavda artık sınıfta kalmaya tahammülümüz yok.

İlkokul, ortaokul ve liseye kadar durum aynı. Her yerde çürümüş bir yapı var. Tüm köylerde durum aynı.

Allah aşkına şansa yaşama mı olur? Resmen şansa yaşıyoruz. Nerden tutsak elimizde kalacak.

Bölge halkı, büyük bir kaostan çok şükür can kaybı olmadan kurtuldu. Umarım bir uyanış olur. Hem bölge halkı hem sorumlular için bu bir şans. Herkes üzerine düşeni yapsın. Bu konuda başka söylenecek hiçbir şey yok.

Çocuklarımız kader değil, güvenlik istiyor. Onlar siyaset değil, sorumluluk bekliyor. Biz de bu sorumluluğun peşini bırakmayacağız.

Güneşin Doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun.

Diğer yazıları

Ölümünün 47. yılında Dr İhsan Ali – Ulus Irkad

Unutulmayan Lider: Dr. İhsan Ali Dr. İhsan Ali, Baf kazasında...

Cesurların Dansına Katıldı – Cenk Mutluyakalı

Ünlü Kıbrıslı yönetmen Alexia Papalazarou’yu kaybettik.Hem de genç yaşta…En...

Kıbrıs’ın bir Mandela’ya ihtiyacı var – Andreas Paraskos

Paraskos, 2 Kasım 2025 tarihinde FİLELEFTHEROS gazetesinde "Masum Kıbrıslıtükler’in...

Müzakerelerin başarısının önündeki en büyük engel milliyetçi söylemdir… – Yorgos Kumullis

Kıbrıslırum araştırmacı-yazar Yorgos Kumullis, “Müzakerelerin başarısının önündeki en büyük...

Kıbrıs sorununda beş tane politika çelişkisi – Dionissis Dionissiu

Araştırmacı yazar, POLİTİS gazetesi yöneticisi Dionissis Dionissiu, Kıbrıs sorununda...
4,154BeğenenlerBeğen
947TakipçilerTakip Et
4,081TakipçilerTakip Et
733AboneAbone Ol

Son eklenenler

Militarizm ve çevresel yıkım: toprağın da vicdanı var – Çağla Elektrikçi

Militarizm, yalnızca insan yaşamını değil, ekosistemleri de hedef alır: -...

Bir uygulanasını daha yaşayan Irak seçimleri – Özkan Yıkıcı

Irakta parlemento seçimleri gerçekleşti. Öteki önemli seçimlerden farkı, daha...

Yerel Yönetimler ve Gıda Egemenliği – Ecehan Balta

Yerel yönetimler artık yalnızca yol, su, temizlik hizmeti veren...

Bisküvi kokulu bir direniş: Lübnan’da mezhep değil sınıf savaşı! – Kavel Alpaslan

Batı merkezli burjuva-liberal bakış açısıyla yapılan tahlillerde sınıfsal doku...

Bölgede matruşka politikası ve Suriye! – Hediye Levent

Suriye’nin Geçici Lideri Ahmed Eş Şara’nın Beyaz Saray ziyareti...

Yanlışı eleştirmek, doğruyu takdir etmek – Levent Atikoğlu

Sosyal medya, bilgi ve duygunun hızla yayıldığı bir mecradır....

Gündemeleştirme ve sorunlarla ekonomik basit bir görünüm – Özkan Yıkıcı

Merak etmeyin: öyle ağır veya geniş bilgili bir makale...

Patron kim? – Şener Elcil

Temsili demokraside halk şeffaf, hesap verebilir bir seçim sistemi...

Canlı yayın